Recep Tayyip Erdoğan'ın Gaziantep'te miting yaptığı gün Millî Anayasa Hareketi'nin panelinde konuşma yapmak için kentteydim. Suriyeliler yüzünden demografik yapının değişmekte olduğu Gazi şehir dertli. Pazar tatili olmasına rağmen devletin tüm kuruluşlarından yazılan resmi yazı ile Erdoğan'ı karşılama talimatı çok tartışılıyor. Sadece belediye imkanları değil, devletin tüm kurumlarının "evet" için seferber edilmesi vatandaşın tepkisini çekmiş. Merhum Dündar Taşer ve Necdet Sevinç'in memleketi Gaziantep'te Türk Milliyetçileri arasında bir tek 'Evet' diyeceğe rastlamadık. Sanayi kenti Gaziantep'te ekonomik kriz halının altına süpürülememiş. İşsizlik had safhada, esnaf kan ağlıyor. Kebapçılar, lahmacuncular sadece dertli değil öfkeliler. Kime sorduysak 5-10 yıl sonra Türk nüfusunun azınlığa düşeceği endişelerine tanık olduk. Hemen yanı başındaki Kilis örneğini veren Antepliler, "Kilis'de Suriyeli nüfusu bizi geçti" diyor. 12 Eylül 2010 referandumunda ezici çoğunlukla evet diyen Gaziantep'te durum bu defa tersine dönmüş. Hayır diyenler şimdilik yüzde 60. Bu miktarın giderek artacağını da iddia ediyorlar. Kilis'te şu an 'Evet' oranı yüzde 60 gibi görünüyor. AKP'nin genel seçimlerde üstünlük sağladığı Gaziantep'te 'Hayır' oranı yüzde 60'ı geçiyorsa 16 Nisan referandumunda birilerinin fena halde boylarının ölçüsü alınmış olacak.
***
Gaziantep'in hinterlandı çok geniş. Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay gibi iller etki alanında olduğu gerçeğinin altını çizmekte fayda var. Stratejik öneme sahip bu kentte geçtiğimiz yıl BM (Birleşmiş Milletler) binası faaliyete girmişti. Şimdi Amerikalılar Başkonsolosluk binası açmak için hazırlık yapıyor. ABD'nin Adana Başkonsolosluğu'nun Diyarbakır, Şırnak, Malatya, Van, Hakkari gibi illerde sürdürdüğü faaliyetler malumunuz. Milyonlarca dolarlık bina ve arazi alarak Başkonsolosluk açacak Amerikalıların olumlu işler yapmayacağı belli. Millî kuruluşlar son derece endişeli.
Dönüş istikametimiz İstanbul oldu. Dünyanın en kalabalık şehirlerinden olan İstanbul'da durum iktidar partisi için iç açıcı değil. Elbette ilçelerdeki farklı sonuçlar gerçeği yansıtıyor. Ancak üç ayrı araştırma raporunda "evet"çiler geride kalmış vaziyette. Siyasetin doğasında "İstanbul'da kazanamayan Türkiye'de kaybeder" ilkesini hatırlatalım. İstanbul ile birleşmiş durumdaki Kocaeli'nin Gebze, Dilovası ve Darıca gibi ilçelerindeki vatandaşların çok önemli bölümünün referandumda değişecek maddelerden haberdar olmadığı sonucu ise düşündürücü. CHP örgütlerinin sessiz ama derinden çalışmaları umut verici olarak yansıtılıyor. Ancak kilit MHP seçmeninde. Cumartesi günü Ankara'da yapılan "Türk Milliyetçileri Hayır Diyor" toplantısı olağanüstü heyecan dalgası oluşturmuş. Devlet Bahçeli'nin sosyal medya üzerinden ve Salı toplantılarından verdiği mesajlar öfke selini artırıyor. AKP'nin MHP seçmeninden beklediği yüzde 60'lar oranını bırakın, yüzde 5 bile alması mümkün görünmüyor. Dahası bazı MHP'liler 16 Nisan'ı Bahçeli'den kurtulmak için fırsat olarak nitelendiriyor. Yasalara göre kurultayı toplamamakta direnen Bahçeli'nin 'Hayır' çıkması durumunda 17 Nisan'da partinin başında kalamayacağını iddia edenlerin sayısı hiç de az değil. Hatta Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım'ın "Bahçeli bizi kandırdı" diye tepki göstereceğini ince esprilerle dillendirenler var.
