Borsada sessiz ortağın sesi kim olacak?

Son 1 ayda borsadan 150 bin yatırımcı kaçtı.

Bu yatırımcı neden gitti?

Acaba borsa yönetimi veya SPK bunu inceliyor mu?

Neden gittiğini ve nasıl geri geleceğini sorguluyorlar mı?

Ben bu insanların ve bugüne kadar borsadan kaçan milyonlarca yatırımcının sahipsizlikten kaçtığını düşünüyorum.

Borsada yatırım yapmak, diğer adıyla halka açık şirketin sessiz ortağı olmak.

Peki sessiz ortağın kim sesi olacak?

Onların hakkını kim koruyacak?

Elbette SPK!

Geçen dönem SPK ilgili ortaya atılan iddialar ve başkanın görevden el çektirilmesi hep kafa karıştıran konular.

SPK da Merkez Bankası gibi bağımsız olmalı. Tamamen teknik bir ekiple yönetilmeli.

En önemlisi siyasiler bu kurumdan elini çekmeli. Geçmiş dönemde SPK''nın yapısı çok iyiydi. Dönemim SPK Başkanı Ali İhsan Karacan gibi isimler bu kurum için, dahası yatırımcı için çok şey yapmıştır.

AKP ile birlikte SPK kurumu da yıpratılmıştır. Oysa orada çok değerli eleman bulunmaktadır.

Eğer bu kurum rahat bırakılmış olsaydı, binlerce yatırımcı borsadan kaçmazdı.

Dedim ya küçük yatırımcı ya da diğer tabirle sessiz ortağın sesi olmak çok önemli.

Türkiye''nin en önemli şirketlerinden Doğuş Holding yaptığı açıklamada; "DOĞUŞ GYO''nun sermayesinin %93,6''sını temsil eden toplam 310.931.093.577 TL tutarındaki nominal hissesini, borsada işlem gören fiyattan %10 iskontolu DOAŞ''ye devrettiğini KAP''a bildirmiş."

İşlemde, ''''oralar buralar benim kime ne" anlayışı, bu örnek olayda bir kez daha ortaya çıkmış, GENEL KURULDAN ÖNCE borsa yatırımcına dahi sorma gereği duyulmamıştır.

Yani iş bitmiş, borsa yatırımcısı da moda tabiri ile genel kurulda "noter makama" dönüştürülmüştür. Sessiz ortağın sessiz kaldığı GENEL KURUL''da niyet/amel oylaması sıradanlaştıkça, niceliksel yatırımcı niteliksel yatırımcıya dönüşmedikçe, ''''CEP TO CEP'''' değil, ceplere ortak olduğu hatırlatıldıkça süreç emrivaki olmayacaktır.

Düşünsenize DOAŞ ortakları kasamızda para var diyerek üzerinden şirket değeri biçiyor, bir sabah bakıyor para yok gayrimenkul var! Hadi buyurun mali analistler, kim kıymetli "cash is king" yani nakit kraldır diyenler, gayrimenkulde o kadar likit olmasa da iyidir mi diyecek?

Oysa, doğru bile olsa pay piyasasının "kuşku" duyacağı bu işlerde, ''her bir hisse ortağımızdır, para isterken de şirket yönetirken de'' denmelidir. Borsa yatırımcısı "kim ki" değil "ortağımız" algısı gelmeli ve piyasa sağlığına kavuşmalıdır.

Şimdi SPK''nın değerli uzmanlarına soruyorum:

Bu işlem sessiz ortağın aleyhine mi lehine mi?

Bunu kim nasıl inceleyecek?

Belki Doğuş bu işlemle doğru yapmıştır ama bunu yatırımcının kafasına sığdıracak vicdanlara ihtiyaç var.

SPK ve borsa, eğer yatırımcı sayısının artmasını istiyorsa önce sessiz ortağın sesi ve güvencesi olması lazım.

Yoksa daha çok yatırımcı borsadan kaçacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları