Bodrum’dan Diyarbakır’a atılan şamar...

O taraftaki, bu taraftaki, şu taraftaki medya Bodrum’dan bol bol baldır-bacak fotoğraflı “plaj sezonu açıldı” haberleri verirken, akılları sıra gözlerden kaçırmaya çalıştılar Türk Konseyi zirvesini.
Çünkü; Bodrum demek yalnızca eğlence demek onlar için. Fakat sonuç değişmiyor.. Her ne kadar AKP iktidarı dirense de çözüm süreci kâbuslarına bizleri boğsalar da, ara sıra “acaba hâlâ yerinde duruyor mu” diye şüphe ettiğimiz devlet mekanizmasının tıkır tıkır işlediğini görmek gerçekten çok sevindirici.
Her ne şartta olursa olsun kervan yürüyor..
Bodrum’da toplanan Türk Konseyi Devlet Başkanları oldukça önemli ve hayati bir bildiriye imza attılar. Bu bildirinin gözlerden kaçmaması gerek. Türk dünyasının yapı taşları için çok çok büyük bir hamle. Oldukça geniş ve kapsamlı bir metin. “Ekonomi, Dış Politika, Toplumsal ve İnsani İlişkiler alanlarında iş birliği ve diğer alanlar” başlıkları altında toplanan kararları yer yettiği kadar aktaracağım;
* Ulaştırma alanında Üye Ülkeler arasında işbirliğini daha da güçlendirmenin ve ticaret akışını kolaylaştırmayı amaçlayan altyapı ağlarının etkinliğinin artırılmasının önemini vurguladıklarını;
* Asya ve Avrupa arasında etkin ve güvenli bir ulaşım aracı olarak demiryolu bağlantılarının geliştirilmesinin önemini vurguladıklarını ve bunun Üye Ülkeler arasında ticaret hacminin artırılmasındaki rolünün öneminin altını çizdiklerini;
* Ulaştırma işletmecilerinin sahada karşılaştıkları pratik meselelere çözüm bulmak için “Ulaştırma Alanında Koordinasyon Konseyi”nin kurulmasını memnuniyetle karşıladıklarını;
* Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Ekim 2014’te Bakü’de “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı/İpek Yolu Koridorunun Gelişimine Yönelik Yeni Olanaklar” uluslararası konferansını gerçekleştirme girişimini takdirle karşıladıklarını;
* İthalat-ihracat prosedürlerini basitleştirmek ve transit potansiyelini artırmak için mekanizmaların kullanımını teşvik ederek, yük ve yolcu taşımacılığının kolaylaştırılmasına yönelik çabaların yoğunlaştırılması amacıyla Gümrük İdareleri Başkanları Toplantılarının öneminin altını çizdiklerini;
Şimdi soruyorum size bu yol nereye gider?..
Bildiriden devam;
* Üye Ülkeler arasında uygun düzeylerde Güvenlik İstişarelerinin devam ettirilmesini teşvik ettiklerini;
* Ermenistan-Azerbaycan Yukarı Karabağ ihtilafının Azerbaycan Cumhuriyeti’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve uluslararası tanınmış sınırlarının dokunulmazlığı temelinde çözüme kavuşturulmasının önemini yinelediklerini;
* Kıbrıs’ta kapsamlı müzakere sürecinin 11 Şubat 2014 tarihinde yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladıklarını ve Birleşmiş Milletler’in himayesinde Adadaki iki halkın siyasi eşitliğine dayanarak müzakere edilmiş ve karşılıklı mutabık kalınmış bir çözüme desteklerini teyit ettiklerini ve Kıbrıs’ta eşit ve kurucu ortak olan, huzurlu, güvenli ve müreffeh bir geleceğe sahip olmayı arzulayan Kıbrıs Türk halkı ile dayanışmalarını dile getirdiklerini;
* Bütün taraflara, diyalog ve uzlaşıyı teşvik etmek suretiyle Ukrayna’daki gerilimin düşürülmesine ve sorunun barışçıl yollardan çözümüne katkı sağlamaları çağrısında bulunmuşlardır. Türk tarafı, tarihsel olarak Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olarak bilinen Kırım Tatar Türklerinin durumuna ilişkin son dönemdeki çabaları ve gerçekleştirdiği temaslar hakkında Türk Konseyi’ni bilgilendirmiştir.
Şimdi soruyorum size bu yol nereye gider?..
Devam edelim;
* Türkiye’nin, Birinci Türk Dünyası Üniversite Oyunları’na ev sahipliği yapma girişimini memnuniyetle karşıladıklarını ve Oyunların 2015 yılında düzenlenmesi için Üye Ülke ilgili makamlarını azami seviyede iş birliği yapmaya teşvik ettiklerini;
* Türk tarihi ve edebiyatı üzerine ortak ders kitapları hazırlanması dâhil olmak üzere, eğitim alanında geliştirilmiş işbirliği gündemini ilerletmek için gerekli adımların atılmasının önemini dile getirdiklerini ve eğitim kurumlarında birbirlerinin dillerini seçmeli ders olarak öğretmeyi teşvik ettiklerini;
* “Ortak Eğitim Televizyonu” kurulması amacıyla yürütülen çalışmaların devam ettirmesi talimatını verdiklerini;
* “Bölgesel Diaspora Merkezleri” nin kurulmasını teşvik ettiklerini ve diaspora konularında iş birliğini bu merkezlerin ortak eylem planlarını uygulamak üzere harekete geçirmek suretiyle güçlendirmeyi desteklediklerini;
* Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Türk dili konuşan diğer ülke ve topluluklarla kültürel, dilsel, sosyal ve insani temas ve bağların geliştirilmesine verdikleri önemi vurguladıklarını;
Şimdi, “bu yol nereye gider”e cevap
veriyorum:
Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne
Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir:
Turan.
AKP ve yandaşları Diyarbakır çalıştayında(!) kazınıp dursunlar;
Ebed müddet Türk Devleti Bodrum’dan vurdu şamarı...

Yazarın Diğer Yazıları