Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

BM Kıbrıs’tan el çekmelidir

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in geçtiğimiz hafta New York’a yaptığı ziyarette, BM’nin Kıbrıs sorununda taraflara sunacağı “görüş birlikleri ve ayrılıkları listesi”nin yer aldığı belgeyi tamamladığı belirtilmektedir.
Downer’in New York temaslarının diğer bir amacının, Rum başkanlık seçimlerinin yapılacağı Şubat 2013’ten sonraki döneme ilişkin zeminin hazırlanması olduğu da güvenilir kaynaklar tarafından vurgulanmaktadır.

***

Bu arada Rum basınına yansıyan haberlere göre “görüş birlikleri ve ayrılıkları” belgesinin, müzakerecileri bağlamak için geçmişte birçok kez sunulmaya çalışıldığını, bu belgenin, ara bir çözüme atıfta bulunduğunu yazmakta ve belgenin, bunun ötesinde müzakereler zeminini belirlediğini, üzerinde anlaşmaya varılanları kapattığını ve de görüşülmek üzere askıda olanları da bıraktığı belirtilmektedir.
BM’nin, 2008’den bu yana görüş birlikleri ürettiği yönünde bir görüşü olduğunu belirten Güney Kıbrıs basını, BM’nin, bu faaliyetle bir sonraki Rum Yönetimi Başkanını bağlamayı amaçladığını da yazdı. Rum gazeteleri ayrıca bu belgenin, müzakereler yeniden başladığı zaman başlangıç noktasını teşkil edeceğini bildirmektedir.
Taraflar arasında sürdürülmekte olan müzakereler belirli prensiplere dayanmaktadır. Bunlardan bir tanesi ve belki de en önemlisi, tarafların “tüm konularda uzlaşmadan hiçbir konuda uzlaşmış sayılmayacakları” prensibidir.
Birçok yazımda belirttiğim üzere; müzakerelerden sonuç alınması, maalesef Rum tarafının sürdürdüğü uzlaşmaz tutum nedeniyle mümkün değildir. Görüşme sürecinde ortak bir federal yapı oluşturulması hedefi zaten tarafların samimiyetle arzu ettikleri bir hedef değildir. Rum tarafı, mevcut düzenin devamını ve eğer bir anlaşma olacaksa da Kıbrıs Türklerinin sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bir şekilde yamalanmalarını istemektedir. KKTC 2. Cumhurbaşkanı Talat ve Hristo-fiyasko tarafından üzerinde uzlaşılan ve BM belgelerine yansıyan tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek temsiliyet bu yolda Rum tarafı adına atılmış önemli bir adımdır. Rum tarafı, biz Kıbrıs Türklerini eşit siyasi ortak olarak kabul etmemektedir ve etmeyecektir de. Enosis hedefi ve Megali İdea ülküsü, Rumlar için olmazsa olmazdır. Talat’ın, Hristo-fiyasko ile üzerinde uzlaşmış olduğu belirtilen birçok konu ve başlık, yukarıda belirttiğim müzakere prensibi nedeniyle şu an için geçersizdir.
Zaten KKTC tarafı olarak bizlerin, iki egemen devlete dayanmayan bir anlaşmayı onaylamamız mümkün değildir. KKTC halkı Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu “iki devletli bir çözümü” savunduğu için bulunduğu makama getirmiş, Talat’a verdiği ödünlerden dolayı onay vermemiştir. Cumhurbaşkanı Eroğlu göreve geldiği günden beri sabırla, Rum tarafı ile masada kalmış ve uzlaşma yollarını aramıştır.
BM’nin hazırlayıp taraflara sunacağı belirtilen “görüş birlikleri ve ayrılıkları listesinin” ileriye dönük bir anlaşma için umutlanmamızı gerektirmediği görüşündeyim. Bu belgenin, olsa olsa 2013’ten sonraki süreçte müzakerelerin devam etmesini sağlayabileceği, bunun dışında da bir faydasının veya olumlu bir etkisinin olmayacağı inancındayım. Müzakere sürecine inanmayan ve Rum’la anlaşma yapılmayacağına inanan biri olarak ortaya konan ve konacak belgelerin zaman kaybından başka bir şey olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Elli yıla yakın süren görüşmelerde üzerinde kafa yorulmamış, konuşulmamış ve tartışılmamış tek bir konu yoktur. Ve sonuç hüsrandır, BM ve taraflar için de başarısızlıktır.
Her zaman belirttiğim üzere bu müzakere maskaralığı hemen sonlandırılmalıdır. Taraflar anlaşamadıkları ve anlaşamayacakları konusunda uzlaşmalı ve anlaşmalıdır. BM de belge hazırlamakla, müzakereleri takvimsiz bir şekilde sürdürmekle, doruk toplantıları düzenlemekle bir yere varamayacağını anlamalı, başarısızlığı kabullenip bu işten el çekmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları