Bizden bir nefret toplumu yarattınız
Artık kimsenin kimseye karşı tahammülünün kalmadığı, herkesin birbirini bir biçimde kandırmanın, aldatmanın yollarını aradığı, trafikte en ufak hatada birbirine öldüresiye nefretle tepkiler veren, hatta yaralayan veya öldüren bir topluma dönüşmüş durumdayız.
Türkiye’de yaşayan neredeyse herkes artık bu nefretin kurbanı olmuş durumda. İnsanlar fakirliklerinin, başaramadığı işlerinin, evdeki kavgalarının sebebini hep etrafında belki de onunla aynı şeyleri yaşayan insanlardan sormaya çalışıyor.
Geçtiğimiz her gün cebimizdeki üç kuruş paranın değeri biraz daha azalıyorken; okullarından dereceyle mezun olan gençlerin iş bulamayıp aile evinde kendilerinin sığıntı gibi yaşadıklarını düşünürken; oturduğumuz evlerin kirası, çocuklarımızın okul masrafları, faturalar, pazar alışverişlerinin ücretlerine asla yetişemiyorken, sinirli ve mutsuz olmamız kaçınılmazdır elbette. Ama bu sinirin sebebi, dışarıda bizim gibi aynı şeyleri yaşayan insanlar değil, bizi böyle olmaya mecbur bırakanlardır.
Yaşar Kemal bir kitabında “Dünyanın bütün kötülüklerine başkaldır! Bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne olabilir. Kendi iyiliğine de başkaldır” der. Bizim kötülüğümüz, kötülerin iyiliğine dönmüş durumdayken, bizim mutlu olmamız elbette beklenemez. Böyle bir durumda mutluluğumuzu kazanmamızın yolu, nefretimizi bizim gibi olanlara değil, bilakis bizi nefrete büründürmüş insanlara olmalıdır. Bırakın onlar mutsuzların birleşmesinden korkmaya devam etsinler. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Mutluluğumuz var geri alacağımız.
Dünyanın bütün mutsuzları, birleşin!