"Birbirinizi satın, davayı anladın"

Ne diyordu Hacı Bektaş Veli “Gidin birbirinizi satın, davayı anlatın”. Sanırım son dönemde en büyük eksiğimiz bu. Yani Türkçe düşünenlerin tek yürek olamaması. Biz de bundan böyle köşemizde yeri geldikçe Türk Dünyası için çalışan ve emek harcayanları anlatacağız. Bugünkü durağımız BAREM dergisi .
Dergide ilk dikkatimizi çeken kapakta yer alan hareketli Nazarbayev fotoğrafı oldu. Heyecan içerisinde sayfaları karıştırmaya başladık.Derginin sahibi Durmuş Alagöz ’ün şu sözlerini hafızamıza aldık. “Küresel emperyalizmin kolları Ortadoğu ve Orta Asya bölgesindeki faaliyetlerini hızlandırmış ve bizim de içerisinde yer aldığımız Avrasya coğrafyasını kontrol etmek adına akla gelmeyecek oyunlara başvurmaktadır. İşte bunun için AB’ye hayır, Türk Dünyasına ” evet “ diyoruz” Bu arada hemen aklımıza Yeniçağ TV’nin beğendiğimiz gösterimi geliyor. Alagöz’ün sözleri ile Türk Dünyasının yegane yayın organı Yeniçağ TV arasında bir fark yok. Demek ki Türkçe düşünenlerin Türkçe söz söyledikleri bir gerçek. Unutmadan Yeniçağ Televizyonunun kısa bir sürede almış olduğu mesafe ve bağımsız yayın anlayışından dolayı ilgilileri tebrik etmek boynumuzun borcudur. Umarım yakın bir zamanda daha çok alana ve izleyiciye ulaşılacak. Zevkle izlemeye devam edeceğiz.
Barem’in sayfalarını karıştırdığımızda son derece özenle hazırlanmış Kazakistan Dosyasını görüyoruz. Anayasa Konseyi Başkanı İgor Rogov’un yeni Anayasaya ilişkin açıklamaları, USAK uzmanı Hasan Selim Özerten’in seçimleri konu alan dopdolu yazısı bilgi dağarcığımızı daha da genişletiyor. Yalnızca “Nazarbayev’in ömür boyu başkan olarak seçilmesi kabul edilmiştir.” ifadesini kabul etmediğimizi belirtmemiz gerekiyor. Yine aynı dosyada eski Devlet Bakanı Abdulhaluk Çay’ın görüşlerine yer verilmiş. Mutlaka okunmasını salık veriyoruz. Bir cümlesini sizlerle paylaşalım. Sayın Çay şöyle demiş: “Derler ki İngiliz demokrasisi Magna Karta’nın kabulüyle başlar. Yani 1204. Bu tarihten itibaren 600 yıl geçmiş. Ama bu sürede İngiliz demokrasisinin pek çok ayıbı ortaya çıktı. Ama kimse bunları sorgulamadı. Fakat konu Türk Cumhuriyetlerine gelince 10 yıllık demokrasi geçmişleri yeri geliyor ayaklar altına alınabiliyor.” Bu sözlere katılmamak mümkün değil.
Sayfaları çevirmeye devam ediyoruz. Orman Mühendisleri Odası Başkanı Ali Küçükaydın’ın su konusundaki uyarıları çok önemli. “Akarsularımız asla özelleştirilemez” başlığı altında pek çok teknik bilgiyle karşılaşıyorsunuz. Ve gazeteci Metin Özkan’85 “Kanayan yaramız terör” başlıklı yazısında kalemini konuşturuyor. Bu arada Yeniçağ TV’ye sabah saatlerinde yaptığı değerlendirmelerle her gün gönlümüzdeki yerini sağlamlaştırıyor. Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu da Barem dergisinde yer bulmuş. Şenol Kantarcı iddalı makalesi ile Halaçoğlu’na yapılan haksız eleştiri ve saldırılara cevap veriyor. Ve “Halaçoğlu Galileo misali dünya düz değil yuvarlaktır demiştir” diyor.
Sözün özü daha pek çok önemli konuda enine boyuna araştırılmış bilgileri Barem’de buluyoruz. Böylesine kıymetli bir mecmua için tebrik telefonu açmamak olmazdı. Bu sebeple Durmuş Alagöz’ü aradık. Uzun Uzun konuştuk. Ardından kendisini Özbekistan’ın bağımsızlık günü için Büyükelçiliğin vereceği resepsiyona davet ettik. Orada yeniden gördük ki Türk Dünyası bir mücadele adamı daha kazandı. Durmuş Alagöz bu arada bir bilgiyi sizlerle paylaşmamızı istedi. Derginin Ekim ayı sayısı Ahmet Yesevi Üniversitesine ayrılmış. Neden ? diye sorduk. “Bu konuyu irdelemek artık görevimiz haline gelmiştir. Herkes gerçekleri görecek” cevabını aldık. Bizlerin de sorgulama sepetinde olan bu sayıyı merakla bekliyoruz. Son olarak derginin yazı işleri müdürü Meliha Üçel’i de tebrik ediyor ve yayını elde etmek için ulaşabileceğiniz telefon numarasını veriyoruz. 0.312. 229 48 17 - 20

Yazarın Diğer Yazıları