Bir MHP’li de böyle düşünür
Bir süre önce bu köşede yer verdiğim bir AKP’li okurdan gelen mektuba değişik tepkiler geliyor. Bugün de “Bir MHP’li nasıl düşünür” başlığı ile gelen bir e postayı sizinle paylaşmak istiyorum. E postanın yazarı tarih öğretmeni E. A. Şimdi mektubu okuyalım:
“Değerli Hocam; gecenin bir yarısında memleketin bugünü nasıldır, geleceği nedir, nasıl olacaktır? diye içimiz yana yana, kafa yorarken, “Bir AKP’li nasıl düşünür” yazınızı okuyunca derinden sarsıldık. Ancak kendimizi çabuk toparladık, zira biz ülkücülerin böyle zihniyetler karşısında değil yılmaya, en küçük bir sarsılmaya bile hakkımız yok.
Bu AKP’li zihniyeti okuduk kendimizde beş kat daha güç bulduk, Türklüğümüze, inandığımız din olan İslam’a, hesapsızca şükrettik. Önce Allah’a, sonra Orta Asya’dan on binlerce kilometre uzaklardan akıp gelerek bu toprakları sulayan, atamızın kanına kurban oluruz diye geçti içimizden. 45 yaşımızda damarımızdaki akan kanı bu kadar deli akıtan Türklük olsa gerek dedik. Tarihe sığmamışız, enginlerden taşmışız, bugün kendini bilmez bir güruhun karşısında mı geri adım atacağız. Bu dava bin yıldır bu topraklarda, bu gafiller bilmezler mi? bunu. Bunların politikaları sonucunda PKK denilen soysuz ciğerimizin sağ alt köşesine ister bizden. Bunların cümlesi bilmezler mi ki bizde satılık ciğer yok.
Yazınızı “ne dersiniz?” diye bitirmişsiniz! İşte diyeceğimizi diyoruz.
Bu zihniyet bizim beslendiğimiz damardan bahsetmiş; siz bizden çok iyi bilirsiniz. Bizim beslendiğimiz, damar öz be öz Türk damarıdır. Bu damarın bir ucu “Türk Töresi “öbür ucu, AKP zihniyetinin üzerinden siyasi olarak nemalanmaya çalıştığı, yüce dinimiz İslam ve Kur’an damarıdır. Bizim Allah’ımız bizim beslendiğimiz bu damardan bize “yolsuzluk yapmayın, adam kayırmayın herkes adalet önünde eşittir, konumuzla alakalı tarafı, vatanınızı savunun “der. Bu AKP zihniyetinin yaptıklarına bakarsak bunların Allah’ı ile bizim Allah’ımız aynı değil midir? Bugün Diyarbakır’a gözümüzü çevirdiğimiz zaman gördüğümüz manzara karşısında vatan savunmasını, yarın bir gün biz bu AKP zihniyetine mi bırakacağız? Bırakamayız, çünkü bunlar o zaman, 12 Eylül’den önce olduğu gibi ya masanın altında olacaklar ya da esameleri bile okunmaz olacak. Yine bu toprağı savunmak Dumlupınar’da Sakarya’da olduğu gibi gerçek ülke sevdalılarına, vatanperverlere kalacak. Ecdadından makber istemeden cepheye atılan vatan evlatları dün olduğu gibi yarın da vatan uğruna çarpışırken peygamberin aguşuna koşacaklar.
Gelelim AKP zihniyetinin nerden beslendiğine. Bunlar hangi damardan beslenmektedirler acaba? ABD damarından mı? Bir zamanlar, bugün adına paralel dedikleri damardan mı? Ya, Soros damarına ne demeli? Son zamanlarda Zarrab denilen bir İran’lı AKP’nin damarına bir yolsuzluk serumu bağlamış bakalım sonu ne olacak.
AKP’nin demokraside atılmayan adımları atmaları sonucu, şanlı Türk ordusu içerde. KCK’lıların tahliyesi gerçekleşmekte ve AKP’nin atacağı demokrasi adımları ile sanıyoruz bebek katili yakında çıkacak. AKP zihniyeti Türklük düşüncesinden söz etmiş .Türklük düşüncesi biter korkusuyla doğudaki yangını körüklüyormuşuz. Türklük özde olan bir şeydir. AKP zihniyetinde bu öz yoksa ne diyelim. AKP’nin iliği kurur, soyu tükenir yine Türklük yaşar. Yüzyıllardır yaşadığı gibi.
Türkiye sevdalısıyım diyen AKP’li zihniyetin, ülkesi talan ediliyor haberi yok. BOP diye bilinen projenin neresindesiniz diye sorsak bize ne cevap verir acaba. Ilımlı İslam anlayışını kim icad etti arkasında ne var biliyorlar mı ki? Suriye’yi başımıza kim bela etti? Yerel yönetimler neyi ifade edecek bundan böyle? AKP’li zihniyet acaba bir süre sonra vizesiz pasaportsuz Ağrı’ya, Van’a, Diyarbakır’a girebilecek mi ki? AKP hükümetinden vize alırlar artık, bu ülkeyi siz böldünüz size vize yok derler mi acaba biz ülkücülere. Yine bu gafiller şunu bilmezler ki 1071 ve 1176’dan beri yani Malazgirt ve Miryakefalon’dan bu yana bu toprakların tapusu bizde. Bu tapunun altına da canımızla kanımızla Türklük mührünü basmışız. “Söylesek tesiri yok sussak gönül razı değil” bilmem Fuzuli’nin bu cümlesi yerinde oldu mu?”
İyi günlere doğru gitmiyoruz. Hep AKP’ye oy verdiğini ve bundan sonra da vereceğini söyleyen kişi bile ruhunun derinliklerindeki bir korkuyu mektubunda şöyle ifade etmişti: “Bu ülke bölünürse tek sorumlu da sizin gibi düşünenlerdir. Nasıl mı? AK Parti ipin ucunu gevşetti Kürtlere çok taviz veriyor ise MHP neden AK Partinin bir alternatifi olmuyor düzgün siyaset yapmıyor.”
AKP’li okurun bu cümlesinin Türkçesi şudur: AKP, PKK’ya teslim oldu. Bunu açıkça söylemesem de görüyorum. MHP neden benim oyumu almak için çalışmıyor? AKP’liye söylenecek elbette çok şey var. Ancak özetle söyleyelim; Madem AKP’nin PKK’ya teslim olduğunu, senin ifaden ile çok taviz verdiğini görüyorsun, sen neden hiçbir şey yapmıyorsun? Neden Ümit Özdağ’a mektup yazmak için ayırdığın vakti AKP’li vekillere yazıp, onları PKK’ya teslim olmamaları konusunda uyarmıyorsun? Özetle biz uyarıyoruz. Bizim üstümüze düşen bu.