Hatay Dörtyol neresidir bilir misiniz?
Gelin biraz farklı tarihlerden bilgi vereyim.
M.Ö. 333 yılında Helen İmparatoru İskender ile Pers Kralı 3. Darius arasında yapılan İssos Savaşı'nın Hatay Dörtyol'daki Deliçay (Pinaros) ile deniz kenarındaki bir yerde yapıldığı belirtiliyor.
Dörtyol'un kuruluş yılları 11. yüzyılın sonlarına dayanıyor. 1338 yılında Memlüklerin Çukurova'yı fethinden sonra Üç Oklu Türkmen Boyları içinde bulunan Özerler'in, Özerli ve Ocaklı mahallelerine yerleştikleri tespit edilmiş.
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra da 11 Aralık 1918'de işgal edilen Dörtyol'da Milli Mücadele'de ilk kurşun 19 Aralık 1918'de Karakese köyünde Özerlili Hoca Ömer oğlu Mehmet Çavuş (Mehmet Kara) tarafından atılmış. Bu olaydan birkaç gün sonra Kara Hasan Paşa tarafından da Milli Mücadele'nin ilk Kuvva-yı Milliye örgütü Dörtyol'da kurulmuştur.
Neden durup dururken Dörtyol hakkında bilgiler veriyorum?
Anlatayım…
Cezaevinden çıktıktan sonra bir arkadaşım "Cezaevinden yeni çıktın ama Belediye çalkalanıyor haberin var mı" dedi.
Tüm Dörtyol halkı ortaya çıkan mesajları konuşuyormuş. Konunun muhatabının telefonunu, MHP'den bir dostumdan aldım ve aradım. Önce yalanladı ve mesajların doğru olmadığını bildirdi.
Bunun üzerine araştırmaya başladım. Oysa ki tek araştıran ben değilmişim. Müfettişler de bu konuda araştırma yapmış ve konu hakkındaki tüm delilleri toplamış.
Daha fazla uzatmadan sadede geleyim.
Hatay-Dörtyol Belediyesi 31 Mart 2019 seçimlerinde İYİ Parti'nin önünde 1 puan farkla MHP'li Fadıl Keskin'in seçimleri kazanması ile sonuçlandı.
Belediye Başkanının Özel Kalem Müdürü Ö.A. ilçede bulunan hazır yemek şirketleri ile ahbap çavuş ilişkisi kurunca işler karıştı. İddiaya göre hizmet alınmamasına rağmen belediyeye faturalar kesildi ve ödemeler alındı. Ödemeler firma tarafından tahsil edildikten sonra Ö.A.'nın kişisel hesabına aktarıldı bir kısmı da elden nakit verildi.
Bu faturaların bir kısmı da "fakir fukaraya yardım ediliyor" diye kesildi.
Mesela iddiaya göre bir tatlı firmasından "başkan istiyor" diye 3 defa para talep edildi. Para makamda bulunan özel odada elden alındı. Tatlı firması bir süre sonra yaptığı ödemeleri haliyle geri istedi.
İşte bu noktada tüm düzen bozuldu.
Ö.A., tatlı firmasının istediği rakamları belediyede alacağı bulunan başka bir firmanın haberi olmadan alacağını temlik ederek ödedi. Yetmedi firmanın kira borcunu borca mahsup etti.
Bu kişiler arasındaki WhatsApp yazışmalarını bir görseniz...
Belediye çiftlik gibi kullanılmış.
Özel Kalem Müdürü, "şu kadar kes, bu kadar kes" diye yemek firmasına bildiriyor. Yemek firması faturayı kesiyor. Sanki hizmet yapmış gibi parayı da alıyor.
Geçen günlerde Dörtyol Belediyesi Özel Kalem Müdürü, Muhasebe Müdürü ve iki memur tutuklandı.
Tutuklama gerekçesi aynen şöyle:
"(…) Şüphelilerin hukuka uygun olarak verilen görevleri devam ederken görev gereği kendilerine teslim/tevdii edilen paraların kendi yararlarına olarak mal edindiği, ayrıca şüpheliler tarafından P. Ev Yemekleri adlı firmadan belediyeye alınan yemek bedellerinden fazlaca fatura kestirildiği, üçüncü şahıslardan temlik yaptırılarak aynı sözleşmenin birden fazla kez kullanıldığı, diğer yandan gıda yardımı adı altında faturalar düzenlettirilip listede yer alan kişilere gerçekte yardım yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterildiği, belirtilen suretlerle zimmete para geçirildiği, ayrıca müsned suç eylemlerinin açığa çıkmasını önleyici şekilde hileli davranışlarda bulunduğu…"
Yardım kolisi aldığı iddia edilen kişilere de sorulmuş. Sorulan kişiler yardım almadıklarını da beyan etmiş.
Kaç yıl bu işlemler devam etmiş?
Ne kadar bir para söz konusu?
Belli değil, çünkü bu gelen ipin ucu…
Helen İmparatoruyla Pers Kralı bu topraklarda savaşmış, Türkmen boyları bereketli toprakları yurt edinmiş, Kurtuluş Savaşı'nda ilk kurşun bu kahraman topraklarda atılmış ama hiçbirinin aklına karşılıksız fatura kestirmek gelmemiş!
Hep söyledim ve söylüyorum…
Yolsuzluğun partisi olmaz. Bu ahlaki bir sorundur. Denetlenemez duygusunun verdiği özgüven ile astığım astık, kestiğim kestik uygulamaların sonucu bir yozlaşmadır bu.
Yahu bu halk neden bu kadar işsizlik, parasızlık çekiyor biri de oturup düşünmüyor.
Herkes kendi cebinin derdinde...
