Bir düşman ceza hukuku

Türkiye''de hukuk mu guguk mu tartışmasına en çarpıcı örneği hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu inanılmaz şekilde yaşıyor.

"ByLock kullanan AKP''lilerin tam listesi" adı altında, 60 kişilik bir liste, aylarca sosyal medyada paylaşıldı ve medya tarafından haber yapıldı.

2017 Eylül ayında Yargıtay''ın ByLock ile ilgili bir kararı çıkınca bu liste, sosyal medyada paylaşım yapan bir kişiden alıntılanarak, Eminağaoğlu tarafından da 30 Eylül 2017 tarihinde "iddia" diye paylaşıldı.

Listenin paylaşımı sonrasında, aralarında halen ve geçmişte TBMM Başkanlığı, Adalet Bakanlığı da yapan bir çok bakan ve milletvekilinin yer aldığı 21 AKP''li suç duyurusunda bulundu.

-Eminağaoğlu''na sordum: Hakkında hukuki ve siyasi bir kumpas mı var?

Eminağaoğlu dedi ki;

"21 AKP''linin suç duyurusu üzerine bu kişiler yönünden Ömer Faruk Eminağaoğlu aleyhine açılan davada Ankara 11''inci Asliye Ceza Mahkemesince 31 Mayıs 2021''de ''beraat'' kararı verdi…

Bu karara karşı savcı ve katılanlar istinaf başvurusu yaptı.

Bu liste konusunda Zafer Çağlayan da benim hakkımda başvuru yaptı.

Başka bir savcı ''ifade özgürlüğü'' diyerek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi, Çağlayan tarafından yapılan itiraz sulh ceza yargıçlığı tarafından reddedildi.

Ayrıca, listeyi haber konusu yapan ve yayınlayan bazı gazete yetkilileri ile iddiayı paylaşan bazı vatandaşlar hakkında ya ''kovuşturmaya yer olmadığı'' ya da dava açılanlar için de ''beraat'' kararı verildi.

Ayrıca sosyal medyada aylarca dolaşımda kalan yüz binin üzerinde beğeni veya paylaşım yapılanlar hakkında da adli işlem söz konusu olmadı."

-Sordum: İstinaf başvurusu sonrası ne oldu?

Eminağaoğlu dedi ki;

"İstinaf başvurusunu inceleyen Ankara Bölge Adliye 23''üncü Ceza Dairesi, 60 kişilik listedeki diğer kişiler yönünden de savcılığa ihbarda bulunulması ve her iki davanın birlikte yürütülmesi gerekçesi ile bozma kararı verdi.

Aynı Daire, usulden bozduğu, esas hakkında görüş belirtemeyeceği dosyada, hukuken görülmemiş bir şekilde ''suçun sabit olduğunu'' da ifade etti.

Bu durumda kalan 39 kişi yönünden daha dava açılmadan, yargılama yapılmadan, dava açılarak ''mahkûmiyet kararı verilmesi'' emri çok dikkat çekici bir hukuksuzluktur.

Bu arada Ankara 11''inci Asliye Ceza Mahkemesinin beraat kararı veren yargıcı da değiştirildi.

Yerine atanan yargıç, dosya gelir gelmez, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Bölge Adliye Mahkemesi 23''üncü Ceza Dairesi 29 Mart 2021 tarihinde aynı liste hakkında incelediği bir mahkûmiyet hükmünü, iki oy -bir başkan, bir üyenin oyu ile- esasa girmeden oy çokluğu ile bozdu."

-Sordum: Neden bozdu?

"Bozma nedeni olarak, listedeki diğer kişiler hakkında da dava açılıp, iki davanın birlikte değerlendirilmesi gereği ifade edildi.

Bir üye muhalif kalarak suç olmadığını ''beraat kararı'' verilmesi gerektiğini belirtti.

Bölge Adliye Mahkemesi 23''üncü Ceza Dairesi 4 Nisan 2022 tarihinde aynı liste hakkında incelediği bir beraat hükmünü, iki oy; bir başkan, bir üyenin oyu ile esasa girmeden oy çokluğu ile bozdu.

Bozma nedeni olarak, listedeki diğer kişiler hakkında da dava açılıp, iki davanın birlikte değerlendirilmesi gereği ifade edildi.

Bir üye muhalif kalarak ''suç yoktur beraat gerekir'' dedi.

Hakkımdaki kararı, bölge mahkemesindeki bu iki kararı veren aynı kurul inceledi.

Hatta Dairenin aynı konudaki kararı diye bu iki karara da atıf yapmışlar.

Hakkımdaki karar usulden bozuldu ancak diğer iki kararda beraat diyen üye de bu sefer o görüşünden vazgeçti.

Daha da ötesi, karar ''usulden'' bozulurken, diğer iki karardan farklı olarak hem de esastan bozularak suçun sabit olduğu ifade edildi.

Bölge mahkemesinde önceki dosyalarda aynı konuda ''suç yok'' diyen üye, şimdi ''mahkûmiyet'' demeye başladı.

Bölge mahkemesinde aynı konuda esas yönünden görüş belirtmeyen sadece usul bozması yapan bir başkan ve bir üye, şimdi usulün ötesine geçip mahkûmiyet diyor...

Bölge mahkemesi kararlarına karşı CMK Md: 284 uyarınca direnme yolu kapalı. Yine CMK Md: 286 uyarınca da iftira suçlarında temyiz yolu da kapalıdır."

Değerli okurlarım,

31 Mart 2023''te yapılacak Eminağaoğlu duruşması şunu gösteriyor:

-Bir düşman ceza hukuku…

Yargının siyasallaşmasının en çarpıcı örneğini Eminağaoğlu yaşıyor.

Aslında Türkiye''nin özgür hukukçusu olan ve "Erdoğan 3. kez aday olamaz" diye anayasa hükmünü savunan Ömer Faruk Eminağaoğlu susturulmak isteniyor.

13. Cumhurbaşkanı adayı olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu''na, Millet İttifakı partilerine ve Türkiye Barolar Birliği''ne çağrı yapıyorum:

-Eminağaoğlu''na sahip çıkın…

Yazarın Diğer Yazıları