Bir bu eksikti: Ekranda saldırı

Trump konusuna kısaca değinip iç tartışmalara döneceğim. ABD Başkanı'nın CIA raporundan önce söyledikleri tahmin ettiğim gibi çıktı. Özetle, Trump Suudiler ne yaparsa yapsın onları aklamakla görevli.

NTV'nin Siyasi İşler'inde hiç kabullenmediğim sahnelere tanık oldum. Yakın zamana kadar "hükûmete yakın ama ölçülü" dediğim Okan Müderrisoğlu beni şaşırttı. Elfin Tataroğlu'na öyle bir yüklendi ki, saldırı demek mümkün. Yetmedi, kendisine müdahale mecburiyetinde kalan Ahmed Arpat'a aynı üslubu uygulamaya kalktı.

Dinler ya da dinlemez ama Müderrisoğlu'na soyadının hakkını vermesini tavsiye ediyorum. Yaptığı yanlışların en önemlilerini sıralayacağım:

*Ekranın patronu Ferit Şahenk'in Fenerbahçeli olduğu kadar AK Parti'yi tuttuğu kesin. Ancak bu, kanalın anchormanına fırça atabileceği hakkını kimseye vermez. Arpat, bütün ricalarına rağmen hücum etmekte ısrar eden Müderrisoğlu'na yayına ara vererek engel olabildi. Sabah'ın Ankara Temsilcisi'ne şu soruyu sormak istiyorum: "Ahmed Arpat senin emir kulun mu?"

*Elfin Tataroğlu'ndaki yükseliş hız kesmiyor. Pek çok CHP'liden daha aktif ve donanımlı. Ağzı da iyi laf ediyor. İtiraf etmek gerekirse Müderrisoğlu'nun da hakkından geldi. Okan da baktı baş edemiyor "mahalle jargonu"na sığındı. Hatta Müderrisoğlu olayı o hâle getirdi ki ilgisiz işlere müdahale etti. Tataroğlu'nun AKP demesine bağırarak karşı çıktı, "Ak Parti diyeceksin" diye hakarete kalkıştı.

Aktaracak çok şey var ama şimdilik sanırım bu kadarı yeterli. Rengi belli gazetecilerin son dönemde sergiledikleri tavır gerçekten dehşet verici. Bu bir panik işareti mi? Bir an önce kendilerine çeki düzen vermeliler. "Hot zot"la muhalefeti susturacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bu tarz, seçim de kazandırmaz. Gerçeği görmeliler.

Ankara'ya yeni aday

Öte yandan CNNTURK'deki Türkiye'nin Gündemi'nde CHP'nin Ankara için yeni aday adayını öğrendik: Ömer Lütfü Avşar. Bu başarılı hukukçu konuyu soranlara kesin bir şey yok demekle yetindi. Esas enteresan taraf bu konuda kendi favorisinin Cengiz Topel Yıldırım olduğunu itiraf etti. Yıldırım'ı tanımayanlar için küçük bir bilgi vereyim. Ankaragücü meselesinde Melih Gökçek'i yenilgiye uğratan isimdir.

***

Yolun sonuna geliniyor

TV8'in yemek programlarından biri olan MasterChef'in sonunun yaklaştığı görülüyor. Herkesi isyan ettiren ancak "Bakalım ne yapacak?" diye izlenen Deli Murat'ın kovulması ilk mesaj oldu. Kimsenin uyarılarına kulak asmayan bu aşçı, şimdi de magazin programlarının malzemesi, ilgiyi devam ettiriyor. Arada,"Cebimde sadece 10 lira var" deyip Acun Ilıcalı'ya, "gör beni" mesajları yolluyor. Bana kalırsa önümüzdeki Survivor'un yarışmacısı olma peşinde. Gerçekleşir mi, soru işareti. İşte buna Ilıcalı karar verir

"Yerli ve millî" derken..

MasterChef başladığında yemek çeşidi hayli fazlaydı. Genelde İtalya'dan hamur işleri ön plandaydı. Pizzadan lazanyaya kadar çizmenin parmesan peyniri ve deniz ürünleri kullanılanlar dikkat çekti. Her hâlde fazla şikâyet geldi ki aniden menü değiştirildi. Millî yemeğimiz keşkekten bir başka özelimiz menemene geçildi. Hem de soğanlısına. Mevlit Kandili'nin kutlandığı gece"kandil simitleri" yapıldı. Çiğ köfte ve lahmacunu da unutmayalım.. Geleneksel şerbetlerimizin ustası Ali Güler'in ve ürünlerinin tanıtılması ise iyi düşünceydi. Tam "herşey yerli ve millîye dönüştü"derken karşımıza önce Meksika yemekleri çıktı, ardından O Ses Türkiye jürisine Fransızların soğan çorbası hazırlandı. Bakalım başka neler göreceğiz... Burada önemli olan yayının ömrü dedik ya... Küçük bir not düşerek MasterChef'i noktalayalım. Hayatında çiğ köfte ve lahmacundan başka bir şey yapmamış birini uzman diye takdim etmek hataydı. Son yayında çorbayı mahvetti.

***

Medyanın dili TDK

* Türkçe Sözlük'de "rodeo"nun anlamı olarak;"Bir binicinin yabani at veya öküz üzerinde durabilmesine dayanan Amerikan oyunu" denilmişti. 10 yıl uğraştıktan sonra "öküz" yerine"boğa" kelimesini yazdırabildiler.

* Türkçe Sözlük'de erik hoşafı karşılığında, "erik komposto" denilmişti. Hoşafın kuru meyveden az şekerle, kompostonun ise taze meyveden ve bol şekerle yapıldığını tam 10 ayrı eleştiriyle değiştirebildiler.

Bunları kimin başardığını tahmin etmişsinizdir: "Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu". Kurucu Başkanı'nı biliyorsunuz: Hüseyin Movit.

Günün Sözü

Maya çalabileceğimiz göl kalmadı, hepsini kuruttuk be kardeşim. İbrahim Ormancı

Yazarın Diğer Yazıları