Bir belge!
1951-52 yıllarında Türkiye Komünist Partisi tutuklamaları yapılmıştı.
Orhan Kilercioğlu “Bekleyiş” isimli kendi yazılarından yapmış olduğu bir derlemede (Toker Yayınları, 1970) komünistlerin üzerinde çıkan bir belge ile ilgili şu bilgiyi vermektedir:
“O tarihlerde yakalanan komünistlerin, Moskova’dan aldıkları emirlerle faaliyetlerinde Kürtçülüğe de yer verdikleri tespit edilmiştir. TKP(Türkiye Gizli Komünist Partisi)nin o zaman yakalanan raporlarından bir tanesinde: ”Türkiye(gizli) Komünist Partisi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bir Kürdistan devletinin kurulması için çalışacak ve Türkiye’de rejim gerçekleşince dünyadaki Kürtlere, kurulacak müstakil Kürdistan devleti için bu bölgelerden yeteri kadar toprak verilecektir.“
Bugünler, o gün SSCB Rusya’sı, bugün hem Putin Rusya’sı hem ABD ve AB’nin aynı hedefe kilitlendiği ve 55 yıl önceki meşum plânın neredeyse vücut bulduğu günlerdir. Anlaşılan o ki, Türkiye yıllarca uyumuş, uyuşturulmuştur. Tarihî derinliği ve millî şuuru olmayan siyasetçilerle yönetilen ülkelerin başı beladan kurtulur mu? Tabii ki, kurtulmaz. Hele bu ülke Türkiye ise, bu hiç mümkün değil.
Bizimkiler ülkeyi yönetirken; Yunanistan’ı Megalo İdea’sını, İsrail’in Arz’ı Mev’udunu, Patrikhane’nin “Ekümeniklik” sevdasını, Moskova’nın “Sıcak denizlere inme” hayallerini, Ermenistan’ın “Ağrı Dağı’na bayrak çekme” isterisini, İngiliz ve ABD’nin bölge petrollerine abanma ve İslam’ın temsilcisi ve savunucusu gördükleri Türk milletini ayakları üzerinde durdurmama planlarını hesaba katmadı, hâlâ da katmıyor. Görüldüğü gibi bu planların tamamında Türk toprağı ve Türk halkı var. O gün bugündür bu ülkeyi yönetenler düşmanlarının bu planlarına inanmıyor. Böylesi hedef peşinde koşan ülkelerin yüzlerine gülen politikacılarına inanıyor ve kendi milletini uyaran Türk milliyetçilerini hayal görmekle ve düşmanlık üretmekle suçluyor. Kurdu seviyor, can derdindeki kuzuyu niye meleyip duruyorsun diye sürüsünün düşmanı olarak görüyor.
Ama işte gelinen nokta herkesin gözü önünde... Dün Türkiye(gizli) Komünist Partisi’nin Türkiye’yi parçalayarak kurulması için gayret ettiği Kürdistan, ülkeyi yönetenler tarafından masa üzerine konmuş, bölücüler “Taraf” olarak kabul edilmiş, “Nasıl bölelim” müzakereleri çoktan başlamış... Türkiye’yi parçalamak için örgüt kurmuş ve 40 bin cana mal olmuş Öcalan masanın bir ucunda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti masanın diğer ucunda. Öyle demeçler veriliyor, öyle talepler ileri sürülüyor ki, Çanakkale şehitleri duysa, ete kemiğe bürünmek için Allah’a(c.c.) yalvarır, duaları kabul olursa da ilk işleri pek çok siyasinin boğazını sıkmak olurdu.
Yunanistan’ın ve Türkiye içerisindeki bir patrikhanenin bile yüz yıllık, ikiyüz yıllık hedefleri olur, koskoca Türk milletinin hedefi ise “sadece seçim kazanmak” ve “devleti ele geçirmek” üzerine olursa bu akıbet kaçınılmazdır.
Durum hiç iyi değil...
Rabbim akıbetimizi hayreylesin. Amin.