Uluslararası organizasyonlarda iki konu önemli. Sportif başarı kadar tanıtım yanı da var. Bu yıl Dünya Ralli Şampiyonası Marmaris'te gerçekleşecek. 12-15 Eylül'deki olayın önemini ilk fark eden medya mensubu Orhan Ayhan oldu.
Programına konuk olarak Federasyon Başkanı Eren Üçlertoprağı'nı almıştı. Bu spora gönül vermiş bir genç. Görevi devraldığı Serkan Yazıcı gibi donanımlı. Yine de ilk otomobil rallisinin Henry Ford tarafından düzenlendiğini Ayhan'dan öğrendi.
Şu ana kadar yarışa katılmak için kaydı yaptırılan oto sayısı 120'yi geçti. Bunların 12'si milyon dolarlık çok özel araçlar.
155 ülkede canlı yayınlanacak mücadelenin özel takipçileri de mevcut. 50 binin üstündeki meraklılar ralli nerede, bunlar da orada. Ekran başında hem mücadeleyi, hem Türkiye'yi izleyeceklerin sayısı da en az 900 milyon kişi olacak.
Hizmet ekibi
Eren Üçlertoprağı'nın verdiği bilgiye göre oluşturulan teknik ekip bin kişi. Bunlara takviye olarak bir o kadar da güvenlik görevlisi hazır bulunacak.
Konuşmalar arasında Ayhan Can Güven'den konu açıldı. Bu pilotumuz geçen yıl inanılmaz bir başarıya imza atmıştı. Porsche Kupası'nı hem de Fransa'da kazandı.
Dikkatinizi çekmek istediğim nokta, bu kupa ilk defa Fransa dışından biri tarafından elde edildi. Ve de Türk. Tek sponsoru ise Spor Bakanı Kasapoğlu.
Müthiş Bakan
Canlı yayının avantajından biri, anında bağlantı yapılması. Belli ki Orhan Ayhan'ın planlamasıyla, Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile irtibat kuruldu. Kabinenin iki gülen yüzünden biri olan bakan, ralliye verdiği desteği anlattı. Merak edenler için yazayım diğer gülen yüzlü bakan Mustafa Varank.
Kasapoğlu, unvanının hakkını veriyor. Nerede spor varsa, hemen orada. Spor Bakanı ile Orhan Ayhan arasındaki diyalog çok hoştu. Bakan "Orhan Bey"le başladı. En sonunda dayanamadı ve "Orhan abi"ye döndü. Bundan doğalı olamazdı. Unutulmasın ki Erdoğan da Ayhan büyüğüme her zaman "abi" diyenlerdendir.
Genç sesi ve spora adanmış ömrü ile Orhan Ayhan'ı başımızın üstünden eksik etmeyelim. Allah'tan niyazım böylesi değerin sağlıklı şekilde dalya diyebilmesi. Spor Bakanı'nın tanımlamasıyla böylesi güçlü sese uzun yıllar ihtiyacımız var...
Gururumuz
Üç gün önce Genel Yayın Müdürümüz Hayri Köklü bana takıldı; "Trabzonspor'u övmeni bekliyorum." Ben de kendisine hatırlatma yaptım; "Her zaman yazdım, hep söyledim Trabzon benim ikinci takımım." Hayri belli ki, bu yıl Bordo-Mavili ekipten umutlu.
Perşembe akşamı TRT Spor'un karşısına geçenler heyecan unsuru yüksek ve mutlu sonla biten bir maç izlediler. Mağlup duruma düşüp, bir de penaltı kaçıran Fırtına, neticede 3-1 galip geldi.
İstanbullular
AEK'nin uluslararası alanda 11 maçlık yenilmezlik serisini Trabzon sonlandırdı. Takımımız, "Eski İstanbullular"ın rekor yürüyüşünü durdurdu. Ekibimiz de 128 maçlık Avrupa serisinde 50. galibiyetini aldı.
29 Ağustos'taki rövanşa rahat çıkacağız. Yine de ciddiyeti elden bırakmamak şart. En büyük desteğimiz, her zamanki gibi tribünleri dolduracak taraftar olacaktır.
Bir yerde itirafta bulunmak istiyorum. Beşiktaş'ın son halini gördükçe, bu sezon gönlümdeki renkleri değiştireceğim galiba...
Vefa örneği
Acun Ilıcalı'yı yine canlı yayında görünce şaşırmadım. Bu defa memleketinde, Erzurum'da idi. Tam dört saat süreyle forma sattı. Hem de ayakta durarak. "Acaba 65-80 bine ulaşabilir miyim" derken 126 bin 500 forma kapış kapış gitti.
SMS'lerle yapılan bağışları buna eklersek, Erzurumspor'un mali açıdan epey rahatladığını söyleyebiliriz.
Tek hatası
Acun'un "Fener Ol"lardan sonra Erzurum'a yönelmesini kutluyorum. Ilıcalı gerçekten vefalı bir insan. Onunla çalışmış herkesin sığınabildiği bir liman. Tek hatası bu kadar çok evlilik yapması. Tavsiyem bu yanlışa son vermesi. "Günümüzde evlilik şart mı?"...
GÜNÜN SÖZÜ
Ziyadesiyle değerli olan tek şey vardır; hayatı hakikat ve adalet içinde tamamlamak. Marcus Aurelius
