Binali Pazarlama

NTV'de Binali Yıldırım'ı dinlerken, konuşmaları beni bir yerlere götürdü. İBB seçimini kazanırsa yapacaklarını tek tek sıraladı.

Simge Fıstıkoğlu, Ahmed Arpat ve Okan Müderrisoğlu üçlüsünün Ekrem İmamoğlu ile ekranda buluşturma çabalarının sonuç vereceği anlaşıldı.

Yıldırım'ın benim aklıma getirdiği kişi ise bir zamanların ünlü ismiydi; Burhan Pazarlama. Bilmeyenler için açayım, yıllarca Kadıköy vapurlarında satış yapan biriydi bu zat. "Dağların ardından" diye söze başlardı. Önce bir el feneri çıkarır. Fiyatını açıklardı. Daha sonra "bitmedi" deyip bunu alacaklara hediye edeceklerinin listesini eklerdi:

- Bu tükenmez kalem bedava.

- Yetmez. Bu gördüğünüz defter de bedava.

- Yetmez. Şu gördüğünüz cüzdan da fiyata dâhil... vb...

Kopya çekildi

Birilerinin Binali Yıldırım'ın aklına bu tarzı soktuğu kesin:

- Ayrıca, gençlere ve engellilere İnternet bedava.

- Ayrıca ihtiyaç sahiplerine para yardımı yapacağız.

- Ayrıca gariban ailelere gıda yardımı.

Upuzun bir vaat listesi.

Size amca diyebilir miyim?

Binali Yıldırım'a bir şey sormak istiyorum; "Bugüne kadar neredeydiniz?"

Ünlü parodideki çocuğun "Size amca diyebilir miyim?" deyişini de hatırlattı:

"Size Binali Pazarlama diyebilir miyim?"

Peşinden gelen yorumum daha da net; "Yıllar yılı, şu andaki vaatlerinizi niçin hayata geçirmediniz?"

İlle de Ekrem İmamoğlu'nun seçim kazanması mı gerekiyordu? Hani Yunus'a ne demişler;

"Böbürlenme ey Yunus; bir Molla Kasım gelir, seni sigaya çeker."

Sözü edilen Molla Kasım günümüzde her halde Ekrem İmamoğlu!

***

Üç yıl oldu

Muhammed Ali'nin ölümünün üzerinden tam üç yıl geçti. Önce TRT Spor'da küçük bir programla hatırlatıldı.

Uzman olmayan kişilerin elinden çıktığı anlaşılan yapım hatalarla doluydu. Düşünün Roma Olimpiyatları'nda +81 kiloda kazanılan altın madalya için "ağır sıklet" denildi. Adı geçen isimlerin pek çoğunun telaffuzu dahi yanlıştı. Herhalde cehalet kelimesi bu yanlışlıklar için hafif kalır.

Ne zaman ki Orhan Ayhan'la yayımlandı "belgesel budur" dedik. Kaldı ki TRT'nin elinde böyle bir değer varken çırçırlara program yaptırmayı anlamak mümkün değil. TRT Spor'u yönetenlerin yerinde olsam, bu hataya asla düşmezdim.

Uzman varken

Üstat Orhan Ayhan yarım saati aşan "özel programda" Muhammed Ali'nin hayat hikâyesini mükemmel işledi. Hem de irticalen.

8 Mart 1971'de sabaha karşı Ankara'dan yapılan boks maçı yayınlarını bugün gibi hatırlıyoruz. Buna örnek olarak Erdoğan'ın sözlerini verebilirim; "Babam güreş tutkunuydu. Ancak Orhan Abi'nin anlattığı Muhammed Ali'nin maçlarını hiç kaçırmazdı."

Gerçekten de Türk milletinin tamamına yakını Joe Frazier ile George Foreman öncelikli bütün maçları Orhan Ayhan'ın anlatımıyla izlemiştir. Hele 1974 yılında Zaire'de yapılan maç en unutulmazdı.

Cenaze törenine gidiş

Ali'nin Erbakan'ın daveti üzerine ülkemize gelişi de başka renk unsuru olmuştu. Efsane'nin vefatı haberinden sonra Erdoğan'ın cenaze törenine gidişi önemli olaylardandı. Uçağına aldığı ekipte Orhan Ayhan, Cemal Kamacı gibi isimler öncelikliydi. Hamza Yerlikaya, Hidayet Türkoğlu da bu gidişte yer aldılar.

Bu büyük Müslüman sporcuya Türkiye'nin verdiği önemin hak edilişine inananlardanım.

***

Ümitlendik

Özbekistan, dünya sıralamasında yukarılarda değil. Ancak her yıl yaptıkları aşama fark edilmekte. Alanya'daki hazırlık maçı her anlamda bir ilkti.

Rakip kim olursa olsun gençlerimizin hedefinde Fransa ve İzlanda mevcut. Öncelik doğal olarak dünya şampiyonunda. Cumartesi Konya'da karşılaşacağımız Fransa, gruptan çıkmamız için en önemli iki oyundan biri. Şenol Güneş'in bütün hesaplarını bu maç için yaptığını biliyoruz. Alacağımız puan veya puanlar yolumuzu aydınlatacak.

Oğuzhan'ı unutun

Ukalalık etmek istemiyorum ama bir kişiye itirazım var Oğuzhan. Bu yürümekten aciz futbolcunun kadroda ne işi var. Güneş. Beşiktaş'ta şans vermediği oyuncuyu niye takıma aldı. Bu mantığı çözebilmiş değilim.

Bu arızanın yanı sıra birkaç cevherin yakalanmasını da olumlu karşılıyorum. Bunlar Zeki ile Merih...

GÜNÜN SÖZÜ

Zaferlerle dolu bir hayatta bile, bazı yenilgiler kaçınılmazdır. İnsan ruhu yenilgiye uğramakla asla yıkılmaz. Teslim olduğu zaman yıkılır. Ben Stein

Yazarın Diğer Yazıları