Bilbilik'in bildiğini bilmiyorsanız
“İnsan bildiğinden ibarettir” diyor Francis Bacon. Hazreti Ali “Her kap içine bir şey konulunca daralır. Bilgi kabı ise dolduruldukça genişler” diyerek genişletiyor bilginin önemini.
Erol Bilbilik’in yeni çıkan iki kitabının içerdiği bilgi varsıllığını görünce, aklıma işte bu özdeyişler geldi. Bir kez daha haklı çıktı bu iki bilge. Erol Bey, 2008 yılı başlarında, “İşgal Örgütleri: CİA-NATO-AB” ve “Geniş Ortadoğu Projesi” adlı değerli eserlerini imzalayıp yollamıştı. Köşemde bu kitaplardan (birileri gibi arka kapak yazılarını aktararak değil) dikkatle okuyarak söz etmiş, sizlere de hararetle tavsiye etmiştim. Erol Bey’den şimdi de “Kıskaç Harekâtı/NATO’nun Yeni Stratejik Konsepti” ve “Amerikaperestler” adlı imzalı kitapları geldi. Bu kitapların ilki Profil, ikincisi Destek Yayınları’nca yayımlanmış.
Önce “Amerikaperestler”e bir göz atalım, bakalım neler varmış. Bilbilik, kitabına neden bu adı verdiğini ve anlamını şöyle anlatıp vurguluyor: “Amerikaperestler bileşik kelimesinin başındaki ‘Amerika’ kelimesi Yeni Dünya Emperyalizmi’nin tek temsilcisini, ‘perest’eki de ona maddi ve manevi varlıklarıyla tapınan, taparcasına bağlı olan, hizmetkârlık yapmaya soyunan birey ve grupları tam olarak tarif ediyor.”
Amerikaperestler içinde sizlerin de yakından tanıdığınız pek çok isim var. Tanımaya tanıyorsunuz da bu isimleri, neler karıştırdıklarını tam anlamıyla bilmiyorsunuz. Sayın Bilbilik bunların bütün kirli çamaşırlarını döküyor ortaya. Bu isimlerden önemli bulduklarımızı sayalım önce: İşte o isimler: Yasemin Çongar, Hakan Yavuz, İlnur Çevik, Fehmi Koru, Abdullah Gül, Kemal Derviş, Mehmet Şimşek, Can Paker, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Zeyno Baran, Eser Karakaş, Seyfettin Gürsel vb.
Ve işte önemli başlıklar: Çongar’a yazılarını Wolfowitz dikte ettiriyor. Hakan Yavuz’a göre, Nurcular, bu dünyadaki cennetten, öbür dünyadakine yatay geçiş yapıyorlar. Cengiz Çandar’ın Graham Fuller’le birlikte kaleme aldığı “Türkiye İçin Büyük Jeopolitika” adlı makalede “Diyarbakır Merkezli Kürt Devleti”nden söz ediliyor. Zeyno Baran’ın da katıldığı Hudson Enstitüsü’ndeki toplantıda Türkiye’ye dair dehşet senaryoları. Ankara’da 16 kişilik CFR kadrosu, neredeyse tamamı Kürt uzmanı.
Bilbilik’in kitabında daha buraya alamadığım neler var neler. Okumak gerek. Ancak tüm Amerikaperestleri göremedim. Sözgelimi, Yılmaz Öztuna neden bu kitaba girememiş, anlayamadım doğrusu.
Gelelim öbür kitaba. Hani halk arasında yaygın bir deyim vardır: “NATO mermer, NATO kafa” diye. Çoğumuzun NATO konusundaki bilgisi “NATO mermer” düzeyindedir ne yazık ki. Erol Bey, Kıskaç Harekâtı’nda; NATO’nun MR’ını çekiyor, çekap’ını yapıyor, ruhsal durumunu sorguluyor. Sonuçlar ürkütücü. Bu sonuçların ne anlama geldiğini bilmezsek vay halimize. Bu kitaptan da önemli bulduğum yerleri ileteyim: NATO, ABD emperyalist beyin takımınca vücuda getirilmiş dünyanın en büyük emperyalist tuzağıdır. ABD, NATO’yu kullanarak Batılı emperyalist ülkeler arasındaki çelişkileri yumuşatıyor, bloklaşmalarını önlüyor, petrol ve doğalgaz bölgelerini kontrol altında tutuyor. NATO şimdi de radikal İslam’ı bahane edip Türkiye’yi güneyden kıskaca alıyor. NATO’nun antlaşma metninde bulunmayan gizli madde ne? Ve NATO’cu Atatürkçülük.