Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Biden kuyumuzu kazıyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in BM Genel Kurulu’nda yaptığı ve ana hatlarıyla sürdürülen müzakerelere gölge düşüren nitelikteki, Türk tarafına saldırılarla dolu ve ada gerçeklerini dikkate almayan konuşma, Güney Kıbrıs’ta da tartışmalara neden oldu. AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Anastasiadis’in konuşmasının iyi hazırlanmış olduğunu kabul etmekle birlikte “Çözüm çabalarına ivme katılması ve Kıbrıs sorununun çözülmesi için yeterli değil” dedi ve şunları ekledi: “Önemli olan günlük olarak yapılanlardır. Üzülerek söylüyorum, maalesef Başkan Anastasiadis’in Kıbrıs sorununda bugüne kadar uyguladığı yöntem çelişkiler ve gerilemeler içeriyor. Bunlar da iki tarafın tezleri arasındaki uçurumu daha da büyüttü ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunması çabalarını daha da zorlaştırdı. Çözümle ilgili bütün ümitlerin ABD’ye bağlanması bizi endişelendiriyor. Saf değiliz. ABD’nin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında oynayacak rolü olduğunu biliyoruz ancak bu çabalarını nereye yönlendirdiği konusunda geçmişten acı tecrübelerimiz olduğundan, Güvenlik Konseyi’nin diğer daimi üyelerinin de müdahil olmasını istiyoruz. Rusya, Kıbrıs sorunuyla ilgili kritik ve belirleyici anlarda geleneksel olarak bizi destekleyen bir ülkedir. Uluslararası toplum 2004 referandumunda hayır dediğimiz için bizi cezalandırmak istediğinde bize kimin destek verdiğini hatırlatmak isterim. Bizi destekleyen ABD değil, Rusya idi.”

Kiprianu, Anastasiadis’in ABD ile olan ilişkilerinin gelişmesine partisinin ideolojik penceresinden bakmaktadır. Yoksa Kiprianu’nun Kıbrıs sorununda Güney Kıbrıs’ın ABD’nin desteğine ihtiyacı olduğunu bilmekte ve bu yönde ülkesi adına atılacak pozitif adımları desteklemektedir. Diğer taraftan Anastasiadis, New York ziyaretinde hem ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden hem de Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüştü. Biden’in Kıbrıs’a olan ilgisinin artmasının ve Kıbrıs’a yaptığı ziyaretinden ardından Rum-Amerikan ilişkilerinde gözle görülür hareketlilik vardır. Biden, Kıbrıs’ın terörle mücadelede gösterdiği hassasiyet ve iş birliği ile bölgedeki konumundan dolayı ABD’nin stratejik ortağı olduğunu açıklamıştı. Biden, Kıbrıs sorununun çözümlenmesi için ABD’nin daha aktif rol almasının söz konusu olduğunu da belirtmişti.
ABD’nin KIbrıs etrafındaki doğal gaz ve petrol kaynakları ile ilgilendiği doğrudur. Ancak ABD’nin esas hedefi Kıbrıs’ı gündeme getirerek Anavatan Türkiye’ye istediklerini yaptırmaktır. ABD, bölgedeki çıkarları için Türkiye’yi etkin bir şekilde kullanmak istemektedir. IŞİD terörü ile bölgedeki mezhep kavgalarının çözümünde ve ’Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi’kapsamında Türkiye’ye biçilmiş görevler vardır ve ABD bunların kazasız belasız yerine getirilmesini istemektedir.
Rum basını ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Türkiye’nin, Rum Yönetimi’nin tek yanlı “Münhasır Ekonomik Bölge” (MEB) ilan ettiği bölge içerisindeki doğal gaz aramalarında sorun çıkarmamasını ve Kıbrıs sorununda pratik adımlar atmasını istediğini iddia etti. Fileleftheros gazetesinin Amerikalı kaynaklara dayandırdığı haberine göre “Biden, Erdoğan’dan ilk olarak Kıbrıs sorunuyla ilgili pratik adımlar atmasını istedi. Amerikalılar kapalı Maraş konusunu faydalı ve önemli bir adım görüyor. Biden, Türk Cumhurbaşkanı’nı Kıbrıs MEB’i içerisinde yapılmakta olan hidrokarbon saptama ve değerlendirme araştırmalarını rahatsız edecek veya etkileyecek hareket ve eylemlerden kaçınmasını istedi.Biden her iki konuda da Türk yetkiliden teyitler aldı ancak Erdoğan net değildi.Bilgi sahibi kaynakların işaret ettiği üzere Amerikalılar bölgeyle ilgili planlarını bozacak herhangi bir hareket istemiyorlar. Kıbrıs sorununun sürüncemede oluşu planlarına büyük engeller çıkarıyor olmasa da Amerikalılar, varılacak bir anlaşmayı faydalı buluyorlar. Gerek Biden gerekse Dışişleri Bakanı John Kerry, çözüm yönünde hareketlerde bulunması için Ankara nezdinde baskılarını sürdürecek.”
ABD ya Kıbrıs üzerinden Anavatan Türkiye’ye baskı yapıp istediğini alacak, ya da ABD baskılarına karşı direnç gösterecek olan Türkiye’yi ve biz Kıbrıs Türklerini yeniden cezalandırma yönüne gidecektir. Kıbrıs üzerinden yeniden bir “At pazarlığı” başlatılmıştır ve Rum dostu, Yunan hayranı Biden’in kuyumuzu kazmaya başladığı rahatsız edici bir gerçektir.

Yazarın Diğer Yazıları