"Beyin Ölümü" ve NATO
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, ilginç çıkışları oluyor. Macron'un hadsiz hesapsız olarak yaptığı bu açıklamalar gerçekte Fransa'nın Türkiye'nin hinterlandında yapmak istedikleriyle ilgili bilinçaltının ortaya çıkmasına neden oluyor. Macron'un sözlerinden Türkiye'nin çıkarması gereken sonuçlar vardır.
Önce Macron ne diyor? Ona bakalım, sonra bu sözlerin Türkiye açısından ne anlama geldiğini açıklayalım.
ABD'nin NATO'ya danışmadan Suriye'den askerlerini çekmesini Macron, "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" diye ilan etmiştir.
Devamında da, "ABD ile NATO, müttefikleri arasında stratejik karar alma süreçlerinde hiçbir şekilde koordinasyon yok." diyor.
Aslında Macron bütün bunları Türkiye'nin "Barış Pınarı" harekatını gerçekleştirmesi üzerine söylüyor. Çünkü Fransa, Suriye'de suçüstü yakalanmıştır. Bu nedenle Türkiye'nin "Barış Pınarı" harekatını yapmasını da fena halde içerlemiştir.
Açıkca Macron, "NATO üyesi Türkiye'nin, çıkarlarımızın söz konusu olduğu bir bölgede, koordinasyonsuz saldırgan eylemleri" olduğunu söylüyor.
Macron, bu sözleriyle yakın geçmişte Libya ve Cezayir'de Fransa'nın yaptıklarını, I. Dünya Savaşı sırasında da Sykes-Picot ile Ortadoğu Bölgesine saçtığı fitneyi yeniden hatırlatıyor.
Macron açıkca, Suriye'yi 'çıkarlarının söz konusu olduğu bölge' olarak ilan ediyor. Böylece bu bölgede meydana gelen her olayın arkasında Fransa'nın olduğunun da itiraf etmiş oluyor.
Suriye'nin kuzeyinde Macron'un ya da ülkesinin ne tür çıkarları olabilir?
Libya'da olduğu gibi Suriye'de zengin petrol, doğal gaz yatakları yok. Petrol yataklarının bulunduğu alanları da "Petrolü severim" diyen Trump kapatmış durumdadır.
Türkiye'nin güçlenmesi ve istikrarı Fransa'nın çıkarlarıyla çelişmektedir. Bu nedenle Türkiye'nin güvenliğini ve sınırlarını tehdit eden terör örgütlerine Fransa büyük yatırımlar yapmaktadır.
Fransa kuzey Suriye'de PYD/PKK'yı devletleştirerek bölgede Türkiye'yi istikrarsızlaştıracak bir alan yaratmaya çalışmaktadır.
Fransa, PYD/PKK üzerinden bölgedeki petrol kaynaklarını, su yollarını ve doğu Akdeniz'deki doğal gaz yataklarını Fransız şirketlerine açmaya çalışmaktadır.
Fransa, Libya'da yaptığı gibi Suriye'yi de parçalamaya çalışmaktadır. Libya'da, Halife Hafter'e yaptığı askeri yardımların benzerini Kuzey Suriye'de PKK/YPG unsurlarına yapmaktadır. Barış Pınarı harekatı, PYD'nin yer altı tünellerinin Fransız mühendisliği ve çimentosunun ürünü olduğunu ortaya çıkarmış bulunmaktadır.
Türkiye'nin koordine etmeden bölgeye müdahalesi, Fransa'nın PYD ile birlikte Türkiye'nin altını oyma operasyonlarını deşifre ederek etkisiz hale getirmiştir.
NATO Meselesi!
Olgunun ilginç yanı Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" söylemine ABD'li bakan Pompeo'nun "Eğer uluslar NATO'nun ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlamadan, sözlerini tutmadan NATO'nun savunma faydalarından yararlanabileceğini düşünürse, NATO etkisizleşebilir veya NATO'nun devri kapanabilir." demiş olmasıdır.
Üye ülkeler durumdan vazife çıkararak birbirlerini NATO üzerinden tehdit etmektedir. ABD, üye ülkeler NATO'ya daha fazla para aktarmasını sağlamaya çalışıyor. Mesajlarını da özellikle Almanya'ya NATO üzerinden veriyor.
Fransa, Türkiye'yi 'NATO'dan dışlanmakla' tehdit ederken ABD'de Almanya'yı NATO'nun devrinin kapanabileceğiyle tehdit ediyor.
Macron'un kontrolsüz öfkesinin ve tepkisinin nedeni bellidir. Onun "Türkiye hem Suriye'de oldu bittiyle operasyon düzenleyip, hem de NATO müttefiklerinden dayanışma beklememeli" sözlerini ise Angele Merkel cevaplandırmıştır.
Merkel, "Türkiye bir NATO üyesi olarak dışlandı. Bölgemizde olaylar alevlendiğinde ABD artık otomatik olarak sorumluluk almıyor. Jeostratejik öneme sahip Türkiye, partnerleriyle olan farklılıklarına rağmen NATO üyesi olarak kalmalı" ifadelerini kullanmıştır.
Üye ülkeler birbirlerini NATO üzerinden tehdit etmeye başlamışsa ortada ontolojik bir sorun var demektir.
NATO'nun var oluşuyla ilgili yeni yaklaşımlara ihtiyaç var.
Şu sıralarda NATO'ya en fazla ihtiyacı olan da AB'dir. İngiltere'nin olmadığı bir AB'nin kendi kendini savunacak güce sahip olmayacağı açıktır. Bu nedenle Macron, bağımsız Avrupa ordusundan söz etmektedir.
Demek ki NATO, Türkiye'den çok Fransa'nın sorunudur!