Almanya'da yapılan PKK yürüyüşüne tepki göstermekte sorun yok.
***
Sorun;
- Almanya, Lübnan'daki PKK kamplarını ziyaret edip, terörist başıyla resmen görüşen ilk olduğunda,
- Dönemin Almanya Dışişleri Bakanı Gensher, "Yugoslavya'daki etnik, dinsel ayrışma modelinin Türkiye'de de uygulanabileceğini" söylediğinde,
- Almanya eski İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, 2011 yılında hazırladığı raporunda bir Alman, bir de Avrupa parlamentosu milletvekilinin PKK'nın kuruluş yıldönümünde konuşma yaptığını ve Die Linke partisinin örgüte yakın derneklerin faaliyetlerini desteklediğini itiraf ettiğinde,
- PKK'lıları mülteci olarak kabul edip, aldıkları yardımların bir bölümünü PKK'ya aktarmalarına aracılık ettiğinde,
- Dönemin Alman Güvenlik Hizmetleri Başkanı Grünewald, Şam'da Abdullah Öcalan ile görüştüğünde,
- 1995-1996'da Alman Şark Enstitüsü Başkanı Udo Steinback, gizli servis elemanı Henry Lummer, bazı parlamenterler ve gazeteciler Şam'da Abdullah Öcalan ile görüştüğünde,
- "PKK ile köprü kurmak üzere" Şeyh Sait Vakfı'nı kurduğunda,
- İngiltere'den PKK'lı Kani Yılmaz'ı talep edip, iade edilince sığınma talebini kabul ederek ona pasaport verdiğinde,
- Federal Başsavcı Kay Nehm "PKK'yı terör örgütü saymadıklarını" söyleyip, Öcalan hakkındaki tutuklama kararını iptal ettiğinde,
- "Sorun Atatürk'ün bir paşa fermanıyla yarattığı yapay ürün Türk Devleti ve Türk Milletidir. Böyle bir millet yoktur... Türkiye Kürtlerinin etnik uyanışında Almanya üs görevi görmüştür, bu Türkiye Aleviliği için de geçerlidir... İslam'ı Almanlaştıralım..." propagandası yapan Konrad Adenauer Vakfı Anadolu'yu köy köy gezip bizi içimizden vurduğunda,
- PKK saldırılarında kullanılan el bombası ve mayınların bir bölümünün Alman malı olduğunu gördüğünüzde,
Göstermediğiniz tepkilerde!
Dün mü duydunuz Almanya'nın teröre verdiği desteği yani!
***
Bir de sorun samimiyetsizliğinizde...
Siz, "Almanya'nın terörist ilan ettiği bir örgütün faaliyetine göz yumması ve yasakladığını duyurduğu sembollerle bayraklara ses çıkarmaması, terörle mücadele açısından son derece düşündürücüdür" derken...
Almanya da Diyarbakır Bağlar Meydanı'nda Öcalan posterleri, PKK paçavraları altında, İmralı'daki o caninin mektubunu okuttuğunuz, birçok TV kanalından da naklen yayınlanan "açılım nevruzu"nun görüntülerini çıkarıp hatırlatsa...
Haklı da olsa hükmü kalır mı tepkinizin acaba!..
***
"Eyyyy" demek isterseniz...
------
Yeri gelmişken....
- "Sürgünde Kürt parlamentosu hazırlık komisyonu" çalışmalarını HOLLANDA'da yürüttü...
- "Sürgünde Kürt parlamentosu" üs bölgesi BELÇİKA'ydı.
- PKK'dan ele geçirilen tabancaların yüzde 20'den fazlası İSPANYA malı çıktı.
- PKK güdümlü "SKP"nin 65 üyesi, sözde görevlerine başlamak için, İTALYA'da, İtalyan parlamentosu yakınındaki Salo Barramoni'de Kürtçe yemin etti.
- İNGİLTERE, Sevr'e kadar yolu var, yazmaya başlasak Almanya'nın kırdığı cevizleri de aşar ama Lordlar Kamarası'ndaki PKK seviciliği unutmadık.
- Düşünce kuruluşlarının bölücü projeleri, Barzani'nin "devlet başkanı" olarak ağırlanması derken ABD bu işin "1 numarası"; keza "açılım" da bu elin organize edip dayattığı bir işti.
- İsrail, Yunanistan, İran, Rusya, Vatikan, İrlanda, Fransa, İsveç, Çekoslovakya, Libya, Güney Afrika, Suudi Arabistan, Ermenistan, Romanya, Sırbistan, Bulgaristan, Suriye, Lübnan, Irak; şu ya da bu şekilde hepsinin eline bulaştı PKK'nın akıttığı kan...
"Eyyyyy" demek için ille de ufukta sandık belirmesini yahut PKK yürüyüşlerine ev sahipliği yapmalarını beklemeye gerek yok yani...
***
Son pişmanlık neye yarar
--------
Sair zamanda üslubunu beğendiğim bir siyasetçiydi Mustafa Destici; her zaman olmasa da çoğunlukla "makul"u temsil ediyordu nazarımda.
16 Nisan'da neden "evet" diyeceklerini açıkladığı televizyon röportajını izlerken kulaklarıma inanamadım.
"Biz 12 Eylül 2010'da da 'evet' verdik" dedi.
Olabilir. İnsan bu beşer, şaşar...
Sunucu "Pişman değil misiniz peki" diye sorma ihtiyacı hissetti.
El cevap:
"Değiliz. Niye pişman olalım ki!"
15 Temmuz'un yolunu döşeyen en önemli kilometre taşlarından biri de, o referandumda verilen "evet" oyları olduğu için olabilir mi!
***
Keşke yol yakınken bir pişmanlık hissediyor olsaydınız Sayın Destici,
Son pişmanlık fayda etmez biliyorsunuz....
