Belge belge hazırlıyorum…
Mahkemenin duruşma tarihi belli oldu: 24 Haziran…
Sabırla bekliyoruz duruşma gününü. Bu süreçte biz sabırla bekliyoruz. Ama ne yazık ki bizleri içeride tutmak için her türlü yalanı, iftirayı atan, algı yaratmaya çalışan "kum saatleri" durmuyordu. Gizlilik kararı olan davada HTS kaydı gibi çok önemli bilgi veya bilgi bu kum saatlerine servis edildi. Savcılık acaba bu hususta bir şey yaptı mı?
Neydi bu HTS kaydı?
Yabancı haber ajansının Türkiye bürosu ile "15 dakikalık sır görüşme" yaratılmak istenen algı güya ben bu haber ajansı ile görüştükten sonra tweet paylaşımı yapmışım! "Yabancı haber ajansı" dedikleri de Türkiye'de 6 yıldır yayın yapan Sputnik RS FM'di. Ahu Özyurt'un programına bağlanıp kitabım "SARMAL"ı anlatmıştım. Youtube'da halen bağlantının görüntüleri var. Radyo kanalı da açıklama yapınca rezillikleri ortaya çıktı.
Utanma, özür oldu mu?
Hayır, tabi ki…
Bırakın özrü yeni bir manşet daha attılar; "Murat Ağırel Tuncay Özkan'ın alkış ekibinin başkanı çıktı." Aslında "alkış başkanı" nitelendirmesini akılları sıra aşağılamak için kullanmışlar. Ben yine de size doğrusunu anlatayım.
"Alkış ekibi" dedikleri, Cumhuriyet Mitingleri, Şehitlere Saygı Mitingleri, Hukuka Saygı Mitinglerini düzenleyen, bu mitinglerde FETÖ tehlikesini, "Tehlikenin farkında mısınız" diye bildiren, "Ne ABD, Ne AB tam bağımsız Türkiye" diye meydanları inleten Biz Kaç Kişiyiz Platformu'dur.
Bu platform, ADD, ÇYDD, CUMOK, CKD, Kartal Uğur Mumcu, TGB, gibi 10 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesi ile kuruldu. Bu dernek, vakıf ve sendikalar kendi aralarından bir kişiyi de başkan seçiyor. Üyeler de kendi aralarında il başkanlarını ilçe başkanlarını vs. seçiyor.
"Alkış ekibi" olarak FETÖ'yü herkesin gözüne sokmaya çalıştık uyardık. 2008 yılında Kadıköy'de yaptığımız "Hukuka Saygı Mitingi"nde aleyhimde bu manşetleri atanların hamisi, hocası olan terör örgütü lideri için söylediklerimden dolayı kumpas davası Ergenekon davasına eklendim.
O gün şayet FETÖ savcılarının hazırladıkları kumpaslarının sözcülüğünü, ortaklığını yapmamış ve bizi dinlemiş olsaydınız 15 Temmuz hain darbe girişimi ve 252 yurttaşımız şehit olmayacaktı. Türk ordusu, yargısı, milli eğitimi yani devlet kurumlarımız ele geçirilmemiş olacaktı.
Sizlerin o dönemde "alkışladığınız" seslerine ses olduğunuz, gazetelerinizde çarşaf çarşaf övgüyle yer verdiğiniz kişi ve kuruluşların hiç mi günahı yok? 15 Temmuz'a giden kilometre taşında sizlerin de imzası vardır.
Şimdi kalkıp utanmadan, sıkılmadan FETÖ kumpas davalarının savcılarının hazırladığı, mahkemelerce de sahte oldukları belgelenen bilgi ve belgelerle haber yapıyorlar. Adeta FETÖ'nün bugünkü temsilciği rolüne soyunuyorlar. Aynı kumpas davaları dönemindeki gibi karalama yapmaya çalışıyorlar. Avukatlarım Celal Ülgen ve Ruşen Gültekin gerekli açıklamaları yaptı. Hukuki süreci de başlatacaklar.
Atmaya çalıştıkları çamur ne bana, ne de Barışlara bulaşmaz. Yaratmaya çalıştıkları algıda kamu vicdanında yer almaz. Almıyor da zaten biliyorum, duyuyorum, görüyorum. Belge belge hazırlıyorum. Mahkemeyi bekliyorum sadece ve de sabırla...