Muhalefet, hâlâ AKP’de kimin Cumhurbaşkanı adayı olamayacağı konusunda boşa kürek çeksin dursun. Geçtiğimiz Perşembe akşamı Dışişleri konutunda baş başa yenilen özel yemekte Recep Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olacağına kesin karar verildi. Erdoğan, Abdullah Gül’e 3 dönem şartının kaldırılmamasını kabul ettirerek AKP’de kendisine dikensiz bir gül bahçesi kalmasının zeminini de hazırladı.
Recep Erdoğan, 10 Ağustos’a kadar patırtısız gürültüsüz, kazasız belasız gidebilmek için bütün siyasi riskleri minimize edecek formülleri de düşünüyor. 3 dönem şartına takılıp 2015’te bir daha milletvekili olamayacak 74 kişilik listede deve dişi gibi isimler var. Bunların yeni bir oluşum için bayrak açıp Erdoğan’a karşı dikilme ihtimali göz ardı edilmiyor. Recep Erdoğan, bunun için AKP’de Yüksek İstişare Kurulu bir yapıyı oluşturmayı düşünüyor. İsimlendirme bana ait, Recep Erdoğan’ın kurula ne isim vereceği daha sonra netleşecek. 20 kişiye varabilecek bu yapı AKP’nin en üst danışılarak karar alma organı olacak. AKP kulislerinde konuşulanlara göre Bakanlar bile bu kurula danışarak icraatlarına karar verecek. Tabii ki Erdoğan bu kurula en güvendiği ve 17 Aralık sonrasında “kendini yalnız bırakmayan” isimleri seçecek. Erdoğan -eğer seçilirse- Cumhurbaşkanı olduğunda da “AKP’nin akil adamları” ndan istifade edecek. Böylece, AKP’nin ak saçlılarının sağa sola dağılmasının da önü alınmış olacak.
Dediğim gibi, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayları konusunda siyaset çevrelerinde toto oynanırken Recep Erdoğan kampanya planlarını hazırladı bile. Erdoğan, rant kapısı haline getirdiği belediyeleri en verimli(!) şekilde Cumhurbaşkanlığı seçiminde de kullanmayı planlıyor. Özellikle varoşlar ve kırsala yönelik olarak.
30 Mart seçimlerinde 200 bin civarında işsiz, İŞKUR üzerinden geçici işçi olarak istihdam edilmişti. İşe alınanların en yakındaki aile fertleri ile çarpanını siz oya tahvil edip hesabını yapın. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de Erdoğan buna benzer yollar kullanacak. Belediye imkanları dar gelirli vatandaşların önüne sonsuz bir şekilde açılacak. Bir oy için her türlü rüşvet mübah olacak.
Recep Erdoğan ve AKP’nin yetkili kurullarındaki isimler, 30 Mart seçiminde bazı yanlışlıklar yüzünden kendilerinin oy kaybına uğradığı düşüncesi içindeler. Buna örnek olarak muhtar adayları isimlerinin yazılı olduğu pusulalarının aynı zarf içine konulmasını ve oyların YSK tarafından iptal edilmesini gösteriyorlar. “O oylar bize gelecekti. Muhalefetin dediği gibi onlara gitmiyordu oylar” diyorlar. Recep Erdoğan oylarının boşa gitmemesi için AKP seçim görevlilerinin eğitilmesi çalışmalarına başladı bile.
Muhalefet ne yapıyor?..
Recep Erdoğan gündemine takılmaya devam.. Laf yetiştirmeye çalışıyorlar usta demagoga... Sanki Cumhurbaşkanı seçilmeyecek, AKP’ye Genel Başkan seçeceğiz... Sanki Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçileceğini 31 Mart’ta duymuş gibiler..
Bugünkü duruma bakarak 25 Ağustos sabahı muhalefet cephesinde olabilecek aynı kütürtü-patırtıları tahmin etmek sanırım sizce de kehanet değil.
Türkiye’nin içinde bulunduğu en önemli ulusal güvenlik tehdidi ne paralel yapı, ne şu, ne de bu!..
Alternatifsizlik..
Vatandaş da bunu çok iyi görüyor ve de mesajını veriyor...
Ama!.. Anlayabilene..
Recep Erdoğan, tatil mevsiminde yüzme havuzlarında tatil keyfi çıkaracak şehirlilerin sandığa gidiş oranında düşüşleri de hesaplayarak kırsal ve varoşlardan azami ne kadar oy çıkarabilirimin hesapları üzerinde yoğun kafa patlatıyor. Okulların kapanması ile birlikte AKP’li belediyelerin Ramazan turlarına ve 24 Ağustos sonrasında turistik organizasyonlarına şahit olursanız hiç şaşırmayın..
Erdoğan’a oy verdiğini fotoğraflayıp getirene falanca yere 3 günlük bedava gezi türünden..
Vatandaşın evinin önüne, bir çöp kovası koyamayan muhalefet belediyesinin acizlikleri konusunda, kimsenin şuna buna kızmasının haklı gerekçesi olabilir mi?..
Unutulmamalı!..
Recep Erdoğan bugünlere, İstanbul Belediye Başkanı iken vatandaşın dirisinin binemediği Mercedes’e ölüsünü bindirerek
geldi...
Sağlıklı demokrasi ve sağlıklı tercihler belediyelerden ve hizmetlerinden geçiyor...
Ah!.. Muhalefet bunu bir kavrayabilse...
