Baykal’a hedef: Cumhurbaşkanlığı!
Dün de altını çizdiğimiz gibi, kaset üreticileri, Baykal’ın asla istifa etmeyeceğini hesap etti..
Plâna göre, halkoyuna sunulacak anayasa değişikliği mahcup ve utanç içinde olan Baykal engelini kolayca aşacak, Baykallı CHP liderliğindeki retçileri referandumda yerle bir etmiş bir AKP, genel seçimlerde de ipi göğüsleyip ‘tek başına iktidar’ hedefine üçüncü kez ulaşacaktı.
İstifa işte bu oyunu bozdu.
Ve CHP’nin eline en az şu kozlar geçti:
* Bugüne kadar mağdur rolü oynayan hep AKP idi. Şimdi mağdur olan ise CHP’dir ve bu mağduriyet gerçek bir mağduriyettir, AKP’ninki gibi “rol” değildir.
* Ortada bir “mahremiyete komplo” olduğu kesindir. Her komploda olduğu gibi kaset komplosunda da parmaklar komplodan en kârlı çıkmayı hesap edeni gösterecektir ve en fazla zarara işte o ‘hesapçı’ uğrayacaktır.
* İstifa, alışkanlıktan kaynaklanan bir atalete kapılan CHP hücrelerine ‘yenilenme imkânı’ vermiş, daha da önemlisi, Baykal istifası ile partisine Erdoğan’la baş edebilecek, hiç seçim kaybetmemiş yeni bir yüz kazanma fırsatı sunmuştur.
CHP kimin partisi?
“CHP’den sana ne?” gibi itirazlarla karşılaşıyoruz.
Biz, MHP’den de böyle tepkiler aldığımız için şerbetliyiz. Bir kere gökyüzü nasıl yalnızca pilotlar ve kuşların, ormanlar nasıl sadece Orman Bakanlığı’nın değil hepimizin ise, partiler de yalnızca o partinin üye ve delegelerinin değil, hepimizindir.
Çünkü onlar beni yönetmeye talip oluyor. İktidar koltuğuna oturduklarında yapacakları her icraat, hayatımın her alanını doğrudan etkileyecek.
Öyleyse tıpkı bütün partiler gibi CHP de hepimizin partisidir.
Yani CHP’nin geleceği yalnız CHP’lileri değil bizi de ilgilendiriyor ve kendimizde söz söyleme hakkı buluyoruz.
Ve diyoruz ki:
Baykal, şahsına, partisine ve Türkiye’ye gerçekten hizmet etmek istiyorsa, istifasının arkasında durmalı, CHP teşkilâtı da kendine ‘hedef olarak’ muhalefeti değil, iktidarı, hem de iktidarın tamamını koymalıdır.
İktidarın tamamını yani:
* Referandumdan zaferle çıkmak
* Genel seçimlerde birinci parti olmak
* Köşke Baykal’ı oturtmak.
Bunun dışındaki her hedef küçük hesap, küçük hedeftir.
Baykal Köşk’e nasıl çıkar?
Ben Baykal’a ve İstanbul teşkilâtına muhafazakâr kesime başlattığı açılım dolayısıyla şükran duyuyorum.
Çünkü buna Türkiye’nin çok büyük ihtiyacı var ve Baykal’dan başkası da CHP’de böyle bir dönüşümü sağlayamazdı.
Eğer Baykal geri dönerse, CHP yapılacak referandumu da, genel seçimleri de kaybeder.
Yani Baykal’ın istifası geri dönmek için bir bırakma ise yahut öyle değil de, CHP teşkilatı işi bu noktaya götürecek olursa, bu Baykal ve CHP teşkilatının AKP’ye çalışması olur.
Böyle bir sonuç ise Baykal ve partisinin istifa öncesi durumdan da geri düşmesi neticesini doğurur.
Son bir ikaz!
Dün de söyledik: CHP Anayasa Mahkemesi’ne gitmekten vazgeçmelidir.
Mahkeme paketi reddederse: AKP, görüyorsunuz, milletin iradesini hiçe sayıyorlar, biz hep bu zihniyete rağmen bir şeyler yapmaya çalıştık, ey millet, iradeni yok sayan bu zihniyete haddini bildir, diyecektir.
Reddetmezse : Bu sefer de AKP, gördünüz işte CHP bizim Anayasaya uygun olarak yaptığımız işlere bile itiraz ediyor, zaten onun işi her şeye hayır demektir diyecek, bu da halkta karşılığını bulacaktır.
Yani her iki halde de AKP kazanç sağlayacak velhasıl Anayasa Mahkemesi’ne gitmek AKP için biraz “27 Nisan muhtırası” etkisi yapacaktır.
Biz böyle düşünüyoruz.
CHP ne düşünüyor, ne yapacak, göreceğiz.