Çocuk kitaplarının usta ve doğurgan yazarı Hasan Kallimci, gönderdiği kitaplara eklediği mektubunda diyor ki: “Başbuğ’un ‘çok çocuk kitabı yazacaksın!’ emrini yerine getirmeye çalışıyorum.”
Kallimci Dostum, keşke Başbuğ’un emrini yerine getirmede herkes sizin gibi ihlaslı, sadık ve üretken olabilseydi. Kallimci’nin yazdığı çocuk kitaplarını listelesem, bu köşe dolar, bana da yer kalmaz. İmzalayarak gönderdiği çocuk kitaplarını ilgiyle okudum, bütün büyüklere de zaman zaman çocuk kitapları okumayı hararetle öneririm. Bu kitapları, biraz daha büyüyünce okumak üzere sevgili torunum Altay’a, imzalayarak ciro ettim.
Çocuk kitaplarını tanıtmaya “Ölümsüzlük Pınarı” ından başlayalım. Başkurt Türkleri’nin “Ural Batur” adlı destanını balalarımız için roman eylemiş Kallimci. Çok da iyi etmiş. Ural Dağları, İdil, Hakmar, Yayık ve Nögöş ırmaklarının öyküsünü okuyarak Turan coğrafyasına ilgi duyacaklardır yavrularımız, seveceklerdir oraları, bağlanacaklardır. İşte bu kitaptan tadımlık satırlar: “Evvel zaman içinde, zaman zaman içinde... Asya’nın kuzey batısında, şimdiki Ural dağlarının uzandığı fakat henüz dağ olarak şekillenmediği yerlerde...İdil, Hakmar, Yayık ve Nögöş ırmaklarının henüz doğmadığı ve şırıl şırıl akmadığı zamanlarda... Şülgen’in bir göl olup yayılmadığı yıllarda... Biz Türklerin atalarımızın yaşadığı işte o topraklarda... Canverdi Ata ile Can Ana adlı iki kişi yaşıyordu...”
“Emanetler” adlı kitapta Oğuzsoylu Ozan’ın hikmet ve nasihatleri şiirleştirilip öyküleniyor. “Türk Milleti” adlı bölümü, yalnız çocuklar değil, büyüklerin alayı da (devlet büyükleri de dahil) okumalıdırlar. “Çınar Ağacı” adlı kitapta da yine Oğuzsoylu Dede’nin manzum ve düzyazılı dersleri ve öğütleri var. “Oku da adam ol” derler ya, ancak böyle eserleri okuyarak adam olunabilir.
“Karınca Çocuklar” da ise yurt sevmek ve yurdu korumak işlenmiş. Yurt, silahla olduğu kadar da akılla da savunulmalı. Akıl ve tedbir çok önemli silahlar. Bu kitabı da çocuklar kadar, devlet ve siyaset adamlarımız da okumalı bence.
Kallimci Dostum’un “Kabağa Kurşun Sıkmak” adlı öykü kitabı gençler ve büyüklere yönelik olarak yazılmış. Ne yalan söyleyeyim, çocuk kitaplarının tadını bulamadım bu kitapta. Üslup ve işçilik itibariyle bulamadım. Yoksa, konular güzel ve güncel. Yerel gazete ve televizyonlardaki oturmamışlık, arabesk yapılanma ve kurumsallaşma eksiklik ve çarpıklıkları güzel aktarılmış. Kitaba adını veren öyküde ise, ülkemizdeki tarikat ve cemaat gerçeği ve ağırlığı nesnel olarak anlatılıyor. Hoşumuza gitse de, gitmese de gerçek bu.
“Denizli Ahileri/Tornacı Hüseyin” adlı kitap bir oyun kitabı aslında, ancak oyuna geçmeden önce, oyuna konu olan Ahilik ve Denizli Ahileri, titiz bir yerel tarih araştırması olarak okura aktarılıyor. Yani önce bilgilendiriyor, sonra oyunu sunuyor. Ahi Evran’ın Denizli ile ilişkisi ile Denizli Ahilerini okumak gerek. Fütüvvet ile ahiliğin farkını da iyi bellemek gerek (çoğu kez karıştırıldığına tanık olmuşumdur) . Ve bu oyunu sahneye koyup oynamak, seyrettirmek gerek.
Denizli Ahileri adlı kitabı Denizli Ticaret Odası yayımlamış. Öteki kitapların hepsi Hikmet Neşriyat’tan. Hasan Kallimci imzası; gelecek nesillerin millilik güvencesi, ülkü sigortası adeta.
Sigortalayalım nesillerimizi, yararlanalım bu güvenceden...
