Başbakan ile Bakan arasında sıkışan adam

“Ülkemizde Bakanlar arasında  genelde en dertli kim olur”  diye sorarsanız; tereddütsüz  “Milli Eğitim Bakanı”  derim. Boşuna  söylememişler,  “Şu okullar olmasa Maarifi ne kadar da güzel yönetirdim”  diye...
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dün Ankara’da medya temsilcileri ile geniş kapsamlı bir değerlendirme toplantısı yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı’na fiilen ANAP iktidarının Bakanı Hasan Celal Güzel’in danışmanı olarak katılan Avcı’yı o yıllardan bilirim. Doğrusunu söylemek gerekirse Avcı’da üslup(!) değişiklikleri olmuş. Toplantı boyunca bazı sorulara verdiği cevaplardan bana Başbakan ile Bakan arasında sıkışan adamın fotoğrafını verdi, Nabi Avcı. Bu kanıya nereden vardığıma gelince;  “dershanelerin kapatılması” , “Gezi gençleri”  ve  “geleneğine bağlı gençlik” sorularına Avcı, hep Başbakan’a göre ayar vermek zorunda kaldı. İki arada bir derede kaldığı kendi düşüncelerini yansıtamadığı cümlelerin dizilişinden belliydi.
Tayyip Erdoğan’ın Salı günkü grup toplantısında  “Hata yaptık. Gençliği geleneklerine bağlı yetiştiremedik” sözlerini Bakan Avcı’ya direkt olarak hatırlattım, bu sözlere katılıp katılmadığını sordum. Nabi Avcı,  “Eğitimimizde bilgi, beceri, değerler eğitimi konusunda gönlümüzdeki yerde olmadığımızı biliyoruz. Eğitimimizi bilgi, beceri ve değerler eğitimi konusunda daha ileriye taşımak için projelerimizi yürürlüğe koyuyoruz” diye lafı yuvarlayınca sorumu  “Geleneklerine bağlı gençliği nasıl yetiştireceksiniz”  diye yenileyerek tekrarladım. Nabi Avcı, bir anda gerildi ve  “Bu soruların nereye varacağını anlayacak kadar siyasetin içindeyim. Buradan farklı polemik cümleleri çıkar. Yetiştirdiğimiz gençlikle ilgili olarak söylenenler konusunda çocuklarımıza gönlümüzden geçen bütün becerileri kazandırdığımızı söyleyebilecek durumda değiliz. Fatih Projesini başlatıyorsak bu alandaki eksikliklerimizi gördüğümüz için bunları yapıyoruz. Daha iyisini yapabiliriz. Buna gücümüz yeter”  dedi.
“Geleneğine bağlı gençlik yetiştirmekte”  kastın ve yöntemin ne olduğunu ilgili Bakanın söylediklerinden bir türlü anlayamadık. Israrla da bir sonuca varamayacağımız belli olduğundan, arkasından Gezi eylemlerine katılan gençleri değerlendirmesini istedim Nabi Avcı’dan. Ona da oldukça yuvarlak bir cevap aldım;
 “Gezi eylemleri tek bir başlık altında toplanabilecek eylemler değil. Farklı illerde ve mekanlarda farklı gruplar tarafından gerçekleştirilen eylemler var.”
Nabi Avcı’nın en zorlandığı konulardan biri de Başbakan’ın ısrarlı söylemi olanı “dershaneler kapatılacak”  ile ilgiliydi.

Nabi Avcı önce;  “SBS kaldırılıyor. Dershaneler kapatılacak”  dedi. Ardından sorular yağmur gibi gelmeye başladı;
“Bu eğitim dönemi dershaneler kapatılır mı?”
“Veliler dershane kayıtlarını yaptırmasınlar mı?”
“Yeni düzenlemeyi okullar açılmadan Meclis’ten geçirebilecek misiniz?”
 “Meclis tatil oluyor belli ki yetişmez. Eylül ayında veliler ne yapacak?”
Nabi Avcı, iki arada bir derede kalmıştı; “Dershaneleri dönüştüreceğiz demek daha doğru olur belki. Özel okullara dönüştürülmesi için çalışmalar yapıyoruz.
Öğrencilere dershanelere kayıt yaptırmayın diye 1,5 yıldır konuşuluyor. Ben şu anda yürürlükte olan mevzuat yürürlükte kaldığı sürece çağrı yapamam. Ama söylediklerimden çıkan sonuç belli”  dedi. İyice de bunalınca  “çok acele etmeyin”  cevabını vererek topu ortada bıraktı. Eylül’e kadar Bakanlığın yol haritasını beklemekten başka bize çare bırakmadı.
Gezi’ye katılan öğretmenler hakkında yapılan soruşturmalarda kahvaltılı toplantının en can alıcı sorularından biriydi. Nabi Avcı, Milli Eğitim Müdürlerinin ve okul müdürlerinin durumdan vazife çıkarmadıklarını,  “Bazı öğretmenlerin ders saatleri içinde öğrencileri topluca eyleme götürdüklerini veya teşvik ettiklerini”  bu nedenle yasalar gereği işlem yapıldığını savundu.
“Sınıfların boşaldığı anında belli olur. Neden sonraya bırakıldı” dediğimde ise  “Anında soruşturulmuştur” diye cevap
verdi.
Kürtçe ana dilde eğitim sorularına ise daha gerçekçi yaklaştı Bakan Nabi Avcı, anayasal değişiklik  gerçekleşmeden bunun mümkün olamayacağını dile getirdi. Seçmeli olarak verilen Kırmançi ve Zazaki de zorlandıklarını itiraf etti. Halen 20 bine yakın öğrencinin bu seçmeli dersleri aldığını kaydetti.
İşin özeti;
Başbakan ile Bakan arasında sıkışan Nabi Avcı, Başbakan’a ters düşmeden durumu idare etme zanaatının da en ince örneklerini verdi bize!..

Yazarın Diğer Yazıları