Başbakan iki gündür neredeydi?

Tabii ki Yunanistan’da!. İyi de, o Yunanistan nasıl bir Yunanistan?
Efendim o Yunanistan, sanayisi olmayan, bütün gelir kaynağı turizm ve gemicilik sektörü olan ve bir de Avrupa Birliği’nin cebine koyduğu paralarla ayakta duran, Haçlıların her türlü ayıbını meziyet gördüğü Batı’nın ikinci şımarık çocuğu! Birincisi tabii ki, İsrail.
Erdoğan’ın, “Kardeş olduk” diye övündüğü Yunanistan var ya.. 1990’ların ilk yıllarında Türk turizmini baltalamak için Kürdistan Kurtuluş Partisi ERNK tarafından hazırlanan afişleri adalardaki bilboardlara asar, ülkesine gelen turistlere, “Türkiye’ye geçerseniz her an bir terör eylemine kurban gidebilirsiniz” korkusu salardı.
İşi gücü PKK’yı desteklemekti kâfirin!
Hey Koca Rabbim! Senin sırrına akıl mı erer? İşte o Yunanistan bugün, “Türklere Ege’de birkaç ada kiralayalım ki Türk turistler gelsin, beş on kuruş bıraksın” hallerine düştü.
Kesinlikle oh demiyorum, zaten Yunan halkı ile de hiçbir meselemiz yok.
Eskiden de yoktu.
Nitekim İkinci Cihan Harbi’nde de aç kalmış, soğuktan donma noktasına gelmişti de, Türkiye, komşuya yiyecek göndermişti, kömür göndermişti.
Vardan mı göndermiştik?
Bizde de yoktu.
Ama komşu kötü günde belli olurdu.
Adam da..
Devlet değil, eşkıya!
Evet, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Erdoğan aslında, “Eşkıya bir devleti” ziyaret etti, süslü laflar bir ülkenin genlerini değiştirmez.
Hayır biz, “Türkiye’de kendimi çarmıha gerilmiş gibi hissediyorum” diyen Bartholemos gibi iftira etmiyoruz, gerçeği söylüyoruz.
Eğer eşkıya, kanunsuz gasp yapan özel ve tüzel kişilere deniyorsa..
Yunanistan:
1913 Atina Anlaşması
1920 yılında çıkarttığı 2345 sayılı yasa
1923 Lozan Anlaşması
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı kararları
Paris Şartı
1990 Kopenhag Belgesi
1991 Cenevre Raporlarını ihlal ederek..
Hem Batı Trakya Türk azınlığının kendi müftülerini seçme, hem kendi kültürel ve dini kurumlarını kurma hakkını gasp etmiş durumdadır.
Bugün Yunanistan’da isminde “Türk” kelimesi bulunan bütün dernekler kapatılmıştır, yenilerinin açılmasına izin verilmemektedir.
Daha neler, neler.. Üstelik bu Yunanistan, bir Avrupa Birliği üyesidir.
İşi gücü kin ve intikam!
Yunanistan’da Türklere kin ve nefret duyguları devlet eliyle aşılanır.
Yunan okullarında üç tarih okutulur:
Helenistik Dönem
Roma Dönemi
Osmanlı dönemi, (Yakın tarih)
Birinci ve ikinci kitapta Hıristiyanlarla Türkler arasında geçen Haçlı Seferleri anlatılır ve bu kitapta sanki saldıran onlar değilmiş gibi Türklerin Haçlıları kadın, çocuk demeden vahşice kılıçtan geçirdiği işlenir.
İlkokul dördüncü sınıftan itibaren okutulan Tarih’te ise Bizans’ın başkenti Konstantinopol’ün Türkler tarafından işgal edilmesiyle Yunanlılar için acı günlerin başladığı anlatılır.
Bizans’ın Yunan’la ne ilgisi varsa!
Hıristiyan halkın Türkler tarafından köleleştirildiği, dinlerinin zorla değiştirildiği, pek çok Rum’un Türklerden korktuğu için Türk adı aldıkları ama aslında bunların gizli Hıristiyan oldukları ve gizli Rum adı taşıdıkları anlatılır.
İzmir’in Yunanlığı, Trabzon’un Rumluğu işlenir. Yakın geçmişte ise Yunan ders kitaplarında, “Türkler nasıl kesilir” başlıklı okuma parçaları olduğu da, unutulmamalıdır.
İşte bu Yunan, Batı için medenî Yunan’dır, Erdoğan işte böyle medenî bir Yunanistan’ı ziyaret etmiştir, “Barbar bir ülkenin başbakanı” olarak..

Yazarın Diğer Yazıları