Başbakan-Bahçeli görüşmesi
7 Haziran seçimlerinin hemen ardından tek başına iktidar olamayan AKP'nin koalisyon teklifini partisinin yetkili organlarına sormadan reddetmişti Bahçeli... Sonra da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Başbakan siz olun" önerisini de sanki hakarete uğramış gibi kabul etmemişti. Sayın Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli'ye sadece Başbakanlık değil Türkiye'nin önünü açacak daha neler teklif etti neler... Kemal Bey son derece naif insandır. Siyasi ahlaka uygun olmadığı gerekçesi ile Bahçeli'ye yaptığı teklifleri açıklamıyor. Tamamı olmasa da bir bölümünü biliyoruz. Gazetecilik refleksi ile aralarında geçen görüşmeleri yazmış olsak yer yerinden oynar. Parti tabanının yüzde 90'ının artık o koltukta oturmasını istemediği Bahçeli'nin de yapılan teklifleri inkar edemeyeceğini biliyoruz. Hatta kendi yöntemleri ile tevil ederken, ebced hesabına uymayan patenti kendisindeki rakamlarla açıklamaya çalışacağından da eminiz. Kim bilir belki de bir türlü çıkamadığı kara tahtanın önünde bir şeyler yazıp-çizerek kendisine yüklenen gizemi daha da derinleştirmeye kalkışacaktır.
***
Belediye seçimlerinden, parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar AKP iktidarını sonlandırmaya yönelik teklifleri elinin tersi ile iten Bahçeli'nin AKP ne zaman sıkışsa imdadına koştuğunu yeniden hatırlatmanın anlamı yok. "Kaçak Saray" ilan ettiği Cumhurbaşkanlığını adeta su yolu yapan Bahçeli bu defa yeni kankası Başbakan Binali Yıldırım ile buluştu. Yeni anayasa ve başkanlık konularını konuştukları, elinde yeni dosyalarla gittiği rivayet ediliyor. Yıldırım'ın partili cumhurbaşkanlığı dahil tekliflerine karşılık Bahçeli'nin götürdüğü dosyada neler olduğunu merak edenler çok şaşıracak ama yazmadan geçemeyeceğim. Devlet Bahçeli'nin makam odasındaki dosyalar ve kitaplar aksesuardır. Bir nevi stüdyonun dekorudur. Gece yarılarına kadar o dosyaları okuyup, incelediği ve bu yüzden çok yorulduğu söylentileri de şehir efsanesidir. Bahçeli okumaz, inceleyip, araştırmaz. Eşari geleneğinde olduğu gibi dinler. Farklı kaynaklardan dinlediklerinin üzerine bir miktar ekleyerek anlatır.
***
Gelelim Recep Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım'a neler anlattığına. Lafa gelince "önce ülkem, sonra partim en sonunda ben" diyen Bahçeli bu söylemini terse çevirdiği için "Beni partinin başından uzaklaştırarak MHP'yi ele geçirecekler. Asıl amaçları AKP'nin iktidarını devirmek" mealinde sözler ile kendi koltuğunu korumanın peşinde. MHP'yi kurultaya götürecek olan mahkemeye müdahale edilmesi talebinde bulunuyor. Söz konusu mahkemede "yürütmeyi durdurma kararı" veren hakim ödüllendirilip terfi edince o mahkemede görevli hakim halen atanmıyor. Bu atamanın yapılmaması için vakit kazanmaya çalışan Bahçeli'nin bu küçük ricası da yerine getirilmiş oluyor hepsi bu. Tabiî karşılığında 330 var. MHP'deki 40 milletvekilinden en az 35'inin oy vermeyeceğinden eminiz. Yanına AKP içerisinde gizlice evet demeyecekler eklenince referandum şansı kalmayacak. Ancak AKP bu defa seçim kozunu ortaya koyup bir taraftan kendi iç temizliğini gerçekleştirirken öte tarafta MHP'yi tarihin karanlığına gömme planı yapıyor. Bilmem Bahçeli için sakıncası var mı?
NOT: TSK, 10 Kasım saat 15:00'de 1881 çift kırmızı-beyaz dilek balonu uçurularak Ordu-Millet el ele buluşması yapılacağını duyurmuştu. Ancak saat 12:00'de iptal edildiğini Genelkurmay internet sitesinden duyurdu. O dilek balonu işi komedi idi. Hadi komediden vazgeçildi. Peki ya Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının katılacağı ordu-millet el ele buluşması neden iptal edildi? İptalin gerekçesi açıklanmamış. Emri veren kim? Bunu bilmek bu milletin hakkı değil mi?