Barzani'yle çamur ittifakı!

Hep söylerim;

-Haber habercinin namusudur.. Ve namus menfaatle takaslanmaz..

Bu bir şiar.. Bu, millet adına kullandığınız yetkinin, hakkın namusuna sahip çıkan bir duruş..

Bu duruşu sergileyebilmek için öncelikle, insanın kendisinin namuslu olması gerekir..

Fikren namuslu, fiziken namuslu olması gerekir.

Eğer bu namus yoksa, habercilik yapanın, haberin namusuna sahip çıkmasını beklemek beyhude olur..

Kendi namusuna sahip çıkamayanın, mesleğinin namusuna sahip çıkabilmesi mümkün mü?

**

Efendim böyle haldır-huldur girdim mevzuya, doğal olarak soruyorsunuz;

-Nereye varacak?

Fikri ve mesleki namussuzlukları defalarca kanıtlanmış, ama yüzleri zerre kızarmamışların son haltına getireceğim konuyu..

Anlatayım;

HDP'nin Iğdır'daki adayları bir yerlerde konuşuyor.. Hedeflerinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener var..

Neden? Çünkü Iğdır'daki bir oyunu bozdu.. HDP karşısına kendi adayları ile çıkan Ak Parti ve MHP'ye çağrı yapıp dedi ki;

-İki adayla çıkarsanız, Iğdır'da seçimin sonucu belli.. Orası serhad şehrimizdir.. Biz aday çıkarmayacağız.. Gelin siz de adayınızı tekleştirin.. Iğdır'ı alın..

Bu duruş ve çağrı karşılık buldu.. Iğdır'da Ak Parti adayını çekti.. Tablo öyle gösteriyor ki, Iğdır'ı yeniden MHP alacak..

Doğaldır ki, bu duruş HDP'nin canını sıktı.. İşte o Iğdır eş başkan adayları da bu yüzden gittikleri her yerde Meral Akşener'e saydırıyorlar.. Diyorlar ki;

-Meral Akşener halkları birbirine düşürmeye çalışıyor..

Bu tavrın milleti birbirine düşürmekle ne ilgisi olduğunu ben anlamadım, anlayan beri gelsin..

Ama mevzu o değil..

Bu konuşmalardan sonra bir baktık, Barzani'nin televizyonu Rudaw'da bir haber;

-HDP'nin Iğdır adaylarından Meral Akşener'e övgü..

-!!!???!!!!!

Övgüye gel.. Ortada övgü-mövgü yok, aksine taarruz var.. Ama haber böyle.. Hatta bir adım da ileri gidip deniyor ki;

-Meral kardeş HDP'nin yanında.. Iğdır'da kendisiyle ittifak yaptık..

Yani şuur, yani ahlak, yani akıl iflasta..

Iğdır'ı HDP almasın diye bir çıkış yolu öneren Meral Akşener, Barzani'nin televizyonu tarafından, "HDP dostu" gibi servis ediliyor..

Peki neden?

Biiir, Barzani'nin çocuklarının Iğdır hesabını bozan Meral Akşener de ondan..

İkiiii, birkaç gün önceki konuşmasında, Barzani'ye hak ettiklerini söyleyen Meral Akşener de ondan..

Meral Akşener Denizli'de, Aydın'da Barzani'ye hak ettiği lafı çakıyor, tak, iki gün sonra, sesiyle kayıtlı olan haberdeki Kürtçe sözler Türkçe'ye tam tersi tercüme edilerek, tezgâh kuruluyor.. Oysa ses kayıtlı..

Hatta, adı geçen eş başkanlardan biri çıkıp diyor ki;

-Ne övgüsü kardeşim.. Biz her yerde Meral Akşener'i eleştiriyoruz..

**

Tablo bu kadar açık, tezgâh bu kadar açık.. Ama mevzu burada bitmiyor..

Ertesi gün bir bakıyoruz, bir yandaş gazete haber yapıyor.. Başlık şu;

-İYİ Parti'nin HDP'yle işbirliği ispatlandı..

Buyur burdan yak.. Nasıl olmuş o?

Iğdır HDP eş başkan adayları demiş ki;

- Meral kardeş HDP'nin yanında.. Iğdır'da kendisiyle ittifak yaptık..

Hadi Barzani'nin karın ağrısını anlarım, televizyonu her tür ahlaksızlığı yapacak..

Siz hiç mi utanmazsınız, hiç mi sıkılmazsınız?

Konunun muhatabı "Ne övgüsü kardeşim, biz her yerde onu eleştiriyoruz" diyor.. Sizin haberiniz, Barzani'nin tetikçilerinin de bir adım önünde..

Siz nasıl bir kemik takipçisisiniz ki, sesi bile kayıtlı konuşmada tam tersi söylenirken, bu çamuru sıvamaya kalkıyorsunuz..

O yüzden, "Haber habercinin namusudur" diye girdim..

Evet ben de umutsuzum namuslu davranılacağı konusunda.. Ama bu kadar basit, bu kadar açık, bu kadar utanmazca bir yalan olur mu?

**

Bitti mi, bitmedi..

Bu ahlaksızlığın ardından, eline mikrofon almış biri Trabzon'da Meral Akşener'in yoluna çıkıp, "HDP ile ittifakınız nasıl gidiyor?" diye soruyor..

Ulan mesleğimi ne hale getirdiniz be.. Bırak mesleği, insanlığı, ahlakı, edebi ne hale getirdiniz..

Cumhurbaşkanı'nın deyimiyle, gazetecilik bu kadar kirletilirken, "Ulan hepiniz oradaydınız be!"

**

Bu olaydan çıkan iki sonuç var;

Biiir, HDP ve Barzani'yle iş birliği içinde olan, iktidarın bu ahlaksız borazan medyası..

İkiii, millet-millet diye gezinen bu ahlaksızlık, bu kadar pespaye yalanlarla aslında milletimize hakaret ediyor..

Milletine bu kadar yalan söyleyebilen alçaklığın, belli ki millete verebileceği hiçbir şey kalmamış..

Barzani'nin televizyonu yalanı atıyor, bunlar kemik bulmuş gibi üzerine atlıyor.. Barzani medyası ve iktidar medyası, Meral Akşener düşmanlığında ittifak yapıyor.. Neyle yapıyor? Yalanla, ahlaksızlıkla..

"Iğdır'da HDP'nin belediye başkanlığını kazanmasını imkânsız hale getiren Meral Akşener'i, HDP niye övsün kardeşim?" diye soran tek bir akıl sahibi çıkmıyor aralarından..

Çünkü gerçeğin peşinde değiller..

Mansur Yavaş dikkat etmeli...

Bir iktidar, parti sözcüsüyle giriyorsa topa, Ankara'da iş sıkıntılı demektir..

Doğrudur, Mansur Bey Ankara'yı alıyor..

Ancak, seçime üç hafta kala yapılan bu taarruzda, dikkatli davranmak gerekiyor..

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in topa girişinin ardından, Mansur Bey'in basın toplantısı yapacağını duyunca, yakınındaki bir ağabeyimi aradım ve dedim ki;

-Abi, bu tuzağa düşmemeli.. Öyle bir yere çekiyorlar ki, ilke yok, kemik yok, yapabilecekleri iletişim manevralarını aklınız hayaliniz almaz.. Bu konuda, uzun uzun açıklama yapmaya kalkarsanız, o çukura düşmüş olursunuz.. Yapmayın.. Son düzlükte bu tür iddiaların ortaya atılmasının ahlaki boyutuna değinip, muhatap bile olmayın.. Bu mevzu ne ki, bakın muhataplarınız, yıllardır ne büyük iddiaları, bırakın iddiayı gerçekleri bile 'muhatap almayan' tonda bir iletişimle atlattılar.. Eğer ayrıntıya girerseniz laf uzar ve hayal bile edemeyeceğiniz bir noktaya getirirler..

**

İletişim öyle bir şeydir ki, bazen 'Taarruz' işe yarar.. Ama bazen de 'Taarruz' sandığınız bir adım, sizi daha derin bir savunma yapma mecburiyetinde bırakır.. Bu öyle ince bir çizgidir ki, Ak Parti'nin topu en iyi oynadığı alandır..

Bu mevzu işe yarar mı, tabloyu Ak Parti lehine çevirir mi? Sanmam..

Ama, bana göre basın toplantısıyla yapılan iletişim hatası devam ettirilirse, can sıkan işler olur..

2014'te aldığı seçim, elinden alınan Mansur Yavaş, bu seviyesiz taarruz karşısında, "Hadi ordan" diyerek, meseleyi yeniden Ankara'nın meselelerine döndürürse, iş düzlüğe çıkar..

Değilse, yalan konusunda, sınır tanımazlık konusunda zerre yüzü kızarmayan bir siyaset anlayışı, emin olun can sıkar..

Yazarın Diğer Yazıları