Barzani'ye karşı pozisyon değiştirmek!
Barzani’nin fiilen ve hukuken denetimi altında tuttuğu Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yönelik olarak üç yıldır belirli aralıklarla terörist saldırılar gerçekleştiriliyor. Bu nedenle ABD’nin himayesindeki Barzani’ye Türkiye; “Topraklarınızdan Türkiye’ye yönelik olarak gerçekleştirilen terörist saldırıları durdurun ve katilleri teslim edin!” diyor. Peşmerge başları; “Kürt kedisini bile teslim etmeyiz” diye, dalga geçerek cevap veriyor. Türkiye, “O halde teröristleri bölgeden çıkarın” diyor!Peşmerge başları; “Gücümüz yetmiyor!” diyor.
Türkiye, “Teröristlere karşı birlikte operasyon yapalım” diyor.
Peşmerge başları; “Kürt’ün Kürt’e silah çektiği günler geride kaldı” diyor. Türkiye; “O halde oraya biz girer, onları oradan çıkarırız” diyor.Peşmerge başları; “Bölgeye girerseniz karşınızda bizi bulursunuz!” diyorlar.
Açıkçası Amerika’nın yakın himayesine mazhar olduktan sonra Barzani de PKK’yı yakın korumaya almıştır. Barzani’nin PKK’yla mücadele etmesi bir yana “PKK terör örgütü değildir” demek suretiyle onlara meşruiyet kazandırmak için elinden her geleni yapmıştır.
Barzani ve taifesi her fırsatta “PKK, Türkiye’nin iç sorunudur” diyor. Çözüm yolunun da “askeri yöntemlerden değil, görüşmelerden geçtiğini” Türk yetkililere söylüyor. Her nedense bu sözleri PKK’ya söylemek, Barzani ve ekibinin hiç aklına gelmiyor!
Peşmerge taifesinin ABD ile Türkiye arasına giren 1 Mart Tezkere Krizi’nden yararlanarak bu cüreti gösterdiği de biliniyor. Bu bağlamda Süleymaniye’de Mehmetçiğin başına çuval geçirilmesinden, Telafer’in defalarca bombalanmasına kadar birçok Türkiye aleyhtarı gelişme Barzani tarafından tezgâhlanmıştır. Kerkük’ün peşmerge tarafından işgal edilmesinden sonra gelişen olaylar ile Türkmenlere yönelik saldırıların planlayıcısı da Barzani’dir.
Barzani, kendisini doğrudan muhatap alınmasını, daha da açıkçası başında bulunduğu yönetimin Türkiye tarafından tanınmasını istiyor. Bu amaçla da PKK’yı ciddi ve etkili bir enstrüman olarak kullanıyor.
Türkiye işte bu Barzani ve yönetimiyle görüşerek PKK’yı bölgeden çıkarmaya ya da etkisizleştirmeye çalışıyor. Aslında bu görüşmeler geçmişten bugüne gizli bir biçimde sürdürülüyordu. Şimdi görüşmeler daha üst seviyeye çıkarılarak açıktan yapılıyor. Başbakan Erdoğan da bunu “Irak merkezi yönetimi, ABD, Kuzey Irak yerel yönetimi başta olmak üzere ilgili bütün tarafları içine alan bir çalışma yürütüyoruz... Kompleksli davranılamaz... Zaaf oluşturmaz, aksine güç oluşturur... Türkiye’nin çözümsüzlükte çözüm aradığı günler artık geride kalmıştır” diyerek açıkladı.
Altı yıldır bu ülkenin siyasetinin başında olan Başbakan’ın aklına birdenbire “çözümsüzlükte çözüm” aramanın yanlış olduğu gelmiş. Bu yüzden de Barzani’yle görüşme başlatmıştır. Barzani karşısında gerileyen ve sürekli pozisyon değiştiren Türkiye’deki iktidar olmuştur.
Türkiye pozisyonunu Barzani’nin dayatmalarına göre aldığı sürece PKK terörünü önleme ihtimali yoktur.