Barut kokan bir paşa: Yörük Ali Paşa -1-

Bugün ve yarın size Yörük Ali Paşa’yı, Tuğgeneral Ali Aydın’ı anlatacağım. Balyoz Davası’ndan tutuklandı. 2.5 sene tutuklu kaldı. 18 sene hapse mahkum oldu. Ve 9 Ekim’de beraat ederek TSK saflarına geri döndü. Yörük Ali Paşa, Başbuğ Türkeş’in “evladımız” dediği bir subay. 1996’da Beytüşşebap’ta komando alay komutanı iken Mayıs 1997’de Kuzey Irak’a operasyona giden ilk birliğin komutanı. İki buçuk ay kahramanca PKK ile Kuzey Irak’ta savaşmasına rağmen bazı generallerin “Yörük Ali mert, kahraman bir askerdir, lakin katmerleşmiş bir faşisttir” diyerek, madalya almasını engelledikleri Türk Milliyetçisi barut kokan bir paşayı anlatacağım. Hiç beklenmemesine rağmen, general olunca, kendisini Harbiyeli olduğu günlerden tanıyan Türk Ocakları Başkanı Nuri Gürgür’ün telefon ile arayarak, “Yörük Ali, sen son yarım asırda ülkücülüğünü bağıra bağıra Paşa olan ilk subayımızsın. Sen sistemin çarklarını kıran gururumuzsun” dediği generalden bahsedeceğim.
Yörük Ali, Kayseri Yahyalı Küçüksu Yaylası, Müsürler Aşireti obasında doğmuştur. Dedesi Kuvayımilliyecidir. Önce Çukurova’da sonra İnönü muharebelerinde görev yapmıştır. Yörük Ali, Adana’da okuduğu ortaokul döneminde ülkücü olmuştur Kısa süre Van’da sağlık kolejinde okumuş ise de bölücü baskılardan dolayı kaydını tekrar Adana’ya aldırmıştır. Adana Borsa Lisesi’nde okurken Ülkü Ocakları’nda aktif çalışmaya başlamıştır. Seminer, toplantı, afişleme bir ülkücü ne yaparsa. Adana’ya gelen Türkeş’in elini öperken merakla Türkeş’in tırnaklarına baktığını anlatmıştır. 1944’te Irkçılık-Turancılık davası sırasında Türkeş’in tırnaklarının çekildiğini duymuştur.
1976’da liseyi bitiren Yörük Ali, Kara Harp Okulu sınavlarına girmek üzere Ankara’ya gelmiştir. Ankara’da Site ve Adana öğrenci yurtlarında kalır. Ülkücü doktor subaylar ve diğer subaylar kendisine yardımcı olurlar, yol gösterirler. Adana ve Site yurdundaki ülkücü ağabeyleri sınav öncesinde kendisine ders çalıştırırlar. Ali Paşa şöyle der: “Ben eğer çadırda doğup da bugün general isem bunu o günlere ve Ülkücü Harekete ve Ülkücü Hareketin karakterime işleyen mücadele ruhuna borçluyum. Bu yüzden Ülkücü Harekete ahde vefada hata gösteremem.”
Harbiye’de Yörük Ali, ülkücü çalışmalarına devam eder. Ülkü Ocakları genel merkezi ile irtibatını sürdürür. Bu dönemde tanıştığı Muhsin Yazıcıoğlu ile, Yazıcıoğlu vefat edene kadar görüşemeye devam eder. Yörük Ali, 1980’da jandarma teğmen olarak Harbiye’den mezun olur. 1983’te ilk oğlu Oğuzhan doğmuştur. 1984’te TSK içinde ülkücü harekete yönelik tutuklama operasyonları çerçevesinde gözaltına alınır ve Ankara’da Etimesgut Zırhlı Birlikler’de askeri cezaevinde 45 gün süren sorgu, tehdit ve fiziki işkenceden geçer. Ali Paşa şöyle demektedir: “Hücrede iken tek derdim, bir an önce koğuşa geçip insan görebilmekti. Zaten TSK’dan atıldık artık, çıkabilirsek sivil hayatta rençberlik mi hayvancılık mı yapsam diye düşünürdüm. Bir de üniformalı bir subay görürsem içim cız ederdi. Adamın biri hücrede yanıma gelip, ‘sen bundan 20 yıl sonra paşa olacaksın’ dese dalga mı geçiyorsun sen benle deyip döverdim. Ama gel gör ki Rabbim’in hesabı üzerine hesap yokmuş.”
Üsteğmen Ali mahkemede ifadelerinin işkence altında alındığını söylemiştir. Bunun üzerine mahkeme Ali üsteğmeni göreve iade eder ve görev yeri olan Hakkari-Yüksekova’ya atanır. 15 Ağustos 1984’te Şemdinli baskını sonrasında Şemdinli’ye giden ilk askeri birliğin komutanıdır. 1986’da Bilecik’e tayin olur. Burada Oğuzhan’ın bir kız kardeşi olur: Aslıhan. 1989’da Van-Çaldıran’a atanır ve Tendürek Dağı operasyonlarına gider.

Yazarın Diğer Yazıları