Milletin iktidar sahiplerine emanet ettikleri paraların en gerekli olduğu biçimde en uygun yerlere ve en sorumlu biçimde harcanması beklenir. Emanete hıyanet Türk kültüründe en ağır karakter kusuru olarak görülür.
Milletten toplanılan vergilerle yapılan havai fişekli gösterileri; debdebe ve şatafat içerikli açılışlar, lüks içindeki tanıtımlar; beş yıldızlı otellerde verilen davetler, toplantılar ve yemeklerle milletin dişinden tırnağından ödediği vergiler har vurulup harman savrulmaktadır.
Bakanlıklar Lale Devrini aratmayan büyük bir şatafat içinde görevlerini sürdürmektedir. Kiralanan lüks arabalar, tuğla kalınlığında davetiyeler, süper lüks binalar, milyonları aşan onarımlarla milletin paralarını harcamada sınır tanımıyorlar. Bütün bunları öğrenmek için Bakanlıklara verdiğimiz soru önergelerine bazı bakanlar kaçamak cevaplar vermişler. Bazıları ise rakam ve genellemeler ile soruları geçiştirmişlerdir.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı M.Mehdi Eker’e şu soruyu sorduk: “Bakanlığınız bünyesinde kullanılan binalar hangi kişi ya da kuruluşlardan kiralanmıştır? 2012 yılı itibarıyla kiralanan her bina için kiralama süresince ayrı ayrı ödenen kira miktarları ne kadardır?”
Bakan M.Mehdi Eker, bu soruya şu cevabı vermiştir: “Bakanlığımız ilgili kuruluşlarından, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlük hizmet binası ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Merkez teşkilatı hizmet binası kiralamış olup, adı geçen kurumlar hizmetlerini halen kiraladıkları binalarda yürütmektedirler”.
Bakana, Bakanlığın kullandığı binaların hangi kişi ya da kuruluşlardan kiralandığı sorulmuştur. Buna cevap verecek yerde hangi birimin ya da kurumun hizmet binası kiraladığını yazıyor. 2012 yılı itibarıyla kiralanan her bina için kiralama süresince ayrı ayrı ödenen kira miktarı nedir, sorusuna ise Bakan hiç cevap vermemiştir. Bu sorunun Sayın Bakanın cevaplayamayacağı kadar zor bir soru olup/olmadığını okuyuculara bırakıyorum. Ancak işin peşini bırakmayacağımızı da buradan ilan ediyorum!
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a şu soru yöneltilmiştir: “2008-2012 yılları arasında Bakanlık ve bağlı birimlerin karşılama, eşantiyon, ağırlama, davet, davetiye, yemek, afiş, açılış gibi faaliyetler için yaptıkları ödemenin ayrı ayrı ve yıllara göre dağılımı nedir?”
Bu soruya Bakan Suat Kılıç da şu cevabı vermiştir: “Bakanlığımız ve bağlı birimleri eliyle yürütülen faaliyetlerin etkin bir şekilde ifası amacıyla, ihtiyaç duyulan; temsil, tören ve ağırlama gibi harcamaların karşılanabilmesi bütçenin “Temsil ve Tanıtma Giderleri” tertibinden bir takım masrafların yapılması tabii bulunmaktadır. Söz konusu harcamalar titizlikle ve hassasiyetle yapılmakta, tasarruf ilkelerine azami hassasiyet gösterilmektedir”.
Bakan Günay bu soruya şu cevabı vermiştir: “Bakanlığımızca yapılan açılış, kutlama ve diğer törenler, azami tasarruf gözetilerek Bakanlığımız Sanat Kurumlarının da katkılarıyla abartısız ve kamuya yük olmayacak şekilde ilgili mevzuatın gerektirdiği şekilde yapılmaktadır. Son yıllarda Bakanlık Özel Kalem bütçesinden yapılan tasarruflar, ihtiyacı olan birimlere aktarılmaktadır. Ayrıca, Bakanlığımızın her türlü harcaması ilgili mevzuat hükmünce Sayıştay denetimine tabidir”.
Azıcık ciddiyet, biraz samimiyet ve birazcık da devlet adamlığı bu sorulara böyle cevap vermekten muhataplarını alıkoyması gerekirdi. Bu tür cevapları ancak millete saygısı olmayanlar verebilir.
Sorulan sorunun dışında her şeye cevap vermek; sorulan soruyu cevaplamak anlamına gelmiyor.
Mevzuata uygun olarak, harcamaları titizlik, tasarruf ilkelerine uygun ve abartısız bir biçimde yapıldığını Bakanlar söylüyor. Öyle ise bu Sayın Bakanlar yapılan harcamaların ne kadar olduğunu, miktarlarının ne olduğunu açıklamakta niye sıkıntı çekiyor?
Acaba Bakanlar sorulan soruyu mu anlamıyor yoksa soruya gerçek cevap verirlerse sorun çıkacağından endişe mi ediyorlar?
