Bakan itiraf etti... Löp gibi takım işi!..

Ne manşet haberler çıkardı!.. Çok yorucu haber takibi olurdu ama sabırsızlıkla beklerdik bütçenin Meclis'e gelmesini. Önce TBMM Plan ve Bütçe komisyonundaki hararetli görüşmeler ve tartışmalar, ortaya dökülen belgeler ardından Genel Kurul safahatı... Final olarak liderlerin düellosu... Tam bir haber cenneti olurdu biz gazetecilere...

Değişen rejim ile birlikte parlamento sadece görüntü, bütçe ise yalan oldu!.. Meclis'in en baba komisyonu Plan ve Bütçe ise tırı vırı işler müdürlüğüne döndürüldü. O komisyon ki vakti zamanında mebuslar üyesi olmak için birbirleri ile yarışırdı. O komisyonda görev yapıp tecrübe kazanmak ileride Bakan olma şansını yakalamak demekti...

Haklarını yemeyelim!.. Muhalefet milletvekilleri, şeklen varlığını sürdüren Meclis'in komisyonlarında hala bir şeyler yapabilmek için çaba gösteriyor. Bütçe görüşmeleri sırasında iktidara ülke sorunları ile ilgili hesap sormaya, bilgi almaya çalışıyorlar. Ancaak... Sahibinin sesi durumu var!.. Sarayın Bakanları, sürekli topu taca atıyor. Halk sağlığını yakından ilgilendiren konularda bile !.. Bakın, önceki gün ne oldu;

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda söz olarak, yurtdışından ithal edilen kemiksiz etlerin insan sağlığı üzerinde oluşturabileceği olumsuzluklara dikkat çekti ve bu konuda endişelerini gündeme getirdi.

İthal edilen ve löp et olarak da tabir edilen kemiksiz etlerin içeriğinin belirlenmesinin güçlüğüne vurgu yapan Ömer Fethi Gürer, Bakan Bekir Pakdemirli'ye, "Bu etlerin içine at, eşek, domuz katılsa kim, nasıl ayırt edecektir" diye sordu.

Geçtiğimiz Eylül ayında Et ve Süt Kurumu'nun kamuoyunda tepkilere neden olan tartışmalı 'kemiksiz sığır eti' ihalesine atıfta bulunan Gürer, "Et ve Süt Kurumu tarafından 27 Eylül 2018'de 300 TIR kemiksiz sığır eti ilanı verildi ve bir gün sonra son teklif günü olarak duyuruldu. Kamu İhale Kanunu'ndaki yedi günlük süre hiçe sayılıp bu uygulamayı gerektirecek aceleciliğin gerekçesi neydi? Kimdi bu 300 TIR löp eti ülkemize satanlar?" şeklinde sorular yöneltti.

Löp etlerin menşeinin belirlenmesindeki zorluklara da işaret eden Gürer, uzmanların da kemiksiz etlerin içeriğinin zor belirlendiğinde hemfikir olduğuna dikkat çekerek, "Bu etlerin içeriği, kontrolü nasıl yapılmıştır? Nerede, hangi hayvan kesimiyle bu etler ülkemize getirilip nerede, kime satılmıştır? Bu etlerin içine at, eşek, domuz katılsa kim, nasıl ayırt edecektir? " diye sordu da sordu!..

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında ithal edilen karkas etin bozuk olduğunun ancak bu yıl ocak ayında kamuoyuna açıklanabildiğini anımsatan Gürer, "Bakanlık olarak laboratuarlara gönderilen et numunelerinin ulusal ve uluslararası metotlarla analizi yapılmakta olup analizlere göre, analiz süresi 1 gün ile 10 arasında değiştiğini ifade ediyorsunuz. Oysa uygulamada 2017 yılında 29 Ağustos 2017 günü ithal edilen karkas etin dahi bozuk olduğunu 5 Ocak 2018 yılında kamuoyuna açıkladınız" hatırlatmasında bulundu.

Gürer, löp et ithalatıyla ilgili olarak şu ifadelere de yer verdi:

"Kasım ayında, bu konuda tarafıma ulaşan bilgilerle yaptığım basın toplantısında bu konunun varlığını dile getirmiştim. Sayın Bakan, sonuçta 'Kontrol ediyoruz' diyeceksiniz ama Bakanlığınızın Et ve Süt Kurumunun Millî Savunma Bakanlığına satışını yaptığı etlerden bazılarının analizlerinin olumsuz çıktığı için iade edildiği Sayıştay'ın raporlarında dahi yer alıyor. Bu anlamda, analizleri mutlaka yeniden değerlendirip gerekirse sisteminizi değiştirmeniz gerekir."

Bakan "günahsız" mış!

Peki, Bakan Pakdemirli ne cevap verdi bu sorulara;

"Kamuoyunda çok speküle edilmiş bir şey var, Bakanlığımızın ilk günlerinde ne yazık ki benimle ilgili de negatif bir algı oluştu bununla alakalı. Bana göre bizim hiçbir günahımız yok burada. Bir günahımız varsa, bana uzanmış bir mikrofona cevap vermeye çalışırken değerli danışmanımın araya girmesidir. Ama onun öncesinde de şöyle bir şey var: Biz Türkiye'yi ikiye ayırmışız. Karşı mahalle bir şeyler söylüyor... Arkadaşlar, burada yeni bir Tarım Bakanı var. Ona mutlaka bir kredi açmanız lazım. Şimdi, 300 TIR et diyoruz. 300 TIR et 20 tondan 6 bin ton ediyor. 6 bin ton et 30 liradan olsa, kaç para eder? 180 milyon. Burada konuşulan rakam ve bunu da o değerli medya mensupları çok iyi biliyorlar ve internet sitesinde yayınlamış arkadaşlar. Burada 300 TIR'ın nakliye ihalesi, gümrük müşavirliği ihalesi ve 100 küsur bin liralık bir ihale arkadaşlar. Devlet 100 milyarlarca lira para harcıyor. 100 bin lirayı küçümsediğimden değil, 1 lira önemlidir devlette arkadaşlar ama bakın, benim için iki tane kriter vardır. Biri, boğazından geçti mi, doğru fiyatla aldı mı? Ben yöneticilerimin, bürokratlarımın arkasında olmazsam iş yapamam. Ben baktım işe, ben bu arkadaşlarımın arkasındayım dedim. Arkasında olmazsam burada tek başıma iş yapamam, allameyicihan olsam yapamam. Bu iş bir takım işidir. Eğer takımın arkasında Bakan olarak durmazsam biz burada başarılı olamayız. 100 bin liralık bir iş yapılmış. Hatalı da olabilir, şey de olabilir. Hata varsa da hatayı yapan cezasını çeker arkadaşlar. Yani gereksiz uzattılar. "

Takım işiymiş!..

Yazarın Diğer Yazıları