"THY, yeni bir skandala imza attı" desem... Yok olmayacak!.. Tam yerini bulmayacak.
"Eski bir Bakanın yol açtığı rezalet. Böylesi görülmedi" desem... Yine bir tarafı boş kalacak...
"AKP zihniyeti, vatandaşı hiçe saydı" desem... Gülmekten yerlere yatacaksınız!..
Neyse!.. Başlayayım dün Ankara'da yaşanan rezalet ve skandal ötesi olayı anlatmaya:
Bugünlerde Ankara çok sisli... Uçak seferleri sürekli aksıyor bu yüzden. Dün sabah THY'nin 08:10 Ankara-Trabzon uçuşu için biletli yolcular Esenboğa havalimanı gitti. Güvenlik kontrollerinden geçip biniş kapısına geldiklerinde yoğun sisten dolayı uçağın 40 dakika rötar yapacağı bilgisine nail oldular. Buraya kadar her şey normaldi. Pistte yoğun bir sis vardı. Verilen rötar süresi doldu. Biniş kapısı açıldı. Yolcular uçağa alındı. Uçağın kapıları güler yüzlü kabin ekibi tarafından itina ile kapatıldı. Türkçe, İngilizce uçuş anonsları yapıldı. Her şey buraya kadar da normal gitti. Ankara-Trabzon uçağı pist başına geldi. Kaptan pilot, Türkçe,İngilizce anonslarla gecikmeden dolayı özür dileyip, teker kesmek için sıra beklediklerini ve önlerinde sıra bekleyen 2 uçaktan sonra kalkış yapılacağını tüm yolculara duyurdu. İşte anormallik bundan sonra başladı:
Uçağın, VİP (Çok Önemli Adamlar) diye tarif ettiğimiz "Very İmportant Person"ların oturduğu en ön sırada bir telaş ve panik hasıl oldu. Kabin ekibi afalladı. Pisten kalkış için kuleden son talimatı bekleyen kaptan pilot ile istişare edildi!.. Birden bire sebebi o anda anlaşılamayan bir biçimde uçak uçuş pistinden geri dönüş yaptı. Nereye? Park alanına... Bu garipliği nedeni hemen ortaya çıktı. Uçağın "Very İmportant Person" bölümünde eski Tarım Bakanı, AKP Şanlıurfa milletvekili Faruk Çelik oturuyordu. Dün yapılan AKP Artvin olağan il kongresine katılmak üzere Trabzon'a oradan da karayolu ile Artvin'e geçecekti. ("Şanlıurfa milletvekilinin Artvin'de ne işi var" diye sual etmeyin. Faruk Çelik, Artvinlidir.) Rötar yüzünden öğle saatlerinde başlayacak il kongresine yetişemeyeceğini anlayınca Faruk Çelik gitmekten vazgeçmişti. Uçuş ekibine "Uçak geri dönsün, Trabzon'a gitmeyeceğim. Ben ineceğim" diye talimat vermişti. AKP'li biri talimat verir de her ne şartta olursa olsun THY'ye ikiletir mi?.. Uçakta onlarca yolcunun bir AKP'li Bakandan daha önemli planı-programı veya hayati bir işi olabilir miydi!.. Derhal gereğine karar verildi. Uçak park alına dönerken, yolcular işin farkına vardı. Faruk Çelik'in uçaktan inmek için uçuştan vazgeçildiği öğrenilince kabinde ufak çapta bir isyan çıktı. AKP'li Bakanın "Artvin'e yetişemedikten sonra Trabzon'a gitmenin ne manası var" mealinde sözlerine kulak misafiri olan bazı yolcular Faruk Çelik ile tartışmaya başladı. Bir yolcu, yakının cenazesi olduğunu ve yetişmek zorunda olduğu için Bakana haddi olmadan(!) çıkış yaptı. Allahtan, Bakan bey çok anlayışlı ve makul bir adam olduğu için gereksiz asabiyet gösteren yolcularla münakaşaya girmedi!.. Ses etmedi...
Ankara-Trabzon 8.10 uçağı park alına döndü. Bakan Faruk Çelik bey uçaktan indi. Tabii olarak uçağın uçuş planlarının değiştirilmesi gerektiğinden uçakta gereksiz sabırsızlık gösteren yolcular birazcık daha bekletildi!.. AKP milletvekili eski Bakan beyin devlet millet hayatı için aldığı son derece önemli karar yüzünden Trabzon uçağı saat 11:00 sularında Esenboğa'dan teker kesebildi...
AKP'nin hayırlara vesile olacak Artvin kongresi Faruk Çeliksiz yapıldı. Ancaak!.. Çelik, Artvin'e gitmekten vazgeçip Başkent'e tekrar ayak basınca Ankara'daki devlet millet işlerinde hiç bir aksaklık olmadı!..
Bu yazıyı okuyup da hala gereksiz tepkiler gösteriyorsanız, şahane bir önerim olacak;
Daha fazla vergi ödeyin, elinizdeki avucunuzda, yastık altınızda ne varsa gidip AKP Genel Merkezi'ne bağışlayın. Onlarda her Bakana her milletvekiline birer özel uçak satın alsınlar. Siz de hastanıza, cenazenize, işinize gücünüze zamanında yetişirsiniz. Yok öyle olmaz ise, devlet-millet işlerindeki aksamının vebali günahı omuzlarınızda kalır!..
Kabile devleti miyiz?..
