Bahçeli’ye suikast
Bir günde 607 sayfa rapor yazmak, Bülent Arınç’a suikast krokisini yutmak, üzeri olan subayları yakalamak, cep telefonlarına bir dakikada 140 görüşme eklemek gibi olağanüstü başarıların sahibi olan polis, suikast ihbarıyla harekete geçmiş. Bu defa suikasta uğrayacak olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ymiş. Seçimlere sayılı günlerin kaldığı bir ortamda suikast ihbarının altından hiç de iyi kokular gelmiyor. Parayı verenin düdüğü çaldığı, naylon kamuoyu anketlerine rağmen her geçen gün oylarını arttıran, Türkiye’nin bütünlüğünün sigortası olan MHP’nin yükselişinden rahatsızlar. Maksat MHP’nin genel başkanı ve yöneticilerini tedirgin ederek Balgat’taki genel merkeze hapsetmek. Oysa il, ilçe ve esnaf ziyaretlerini sıklaştıran Bahçeli, yaptığı büyük buluşma çağrısıyla parti tabanını harekete geçirmiş, kırgınlar ve küskünlerin gönlünü almaya başlayarak sorunun parti içindeki çekişme değil, devletin bekası olduğunu vurgulamaktadır. Aslına bakarsanız MHP suikast, bombalama gibi olaylara karşı antrenmanlıdır. Merhum Alparslan Türkeş Demirel başbakanlığındaki 1. MC hükümetinde başbakan yardımcısı ve devlet bakanı iken Diyarbakır’a gitmek istemiş ancak vali ve emniyet müdürü, “Sakın gelmeyin, olaylar çıkar” diye yalvarmışlardı. O yıllarda TBMM’de toplam 450 milletvekilinin üçüne sahip olan Türkeş, “devletin başbakan yardımcısı, bakanını, parti liderini koruyamıyor, güvenliğini sağlayamıyorsanız ne işiniz var valilikte” cevabı ile Diyarbakır’a gelmiş, terör örgütünün günlerdir yaptığı hazırlığa rağmen şehirde konuşmasını yapmıştı. Eğer Türkeş o gün Diyarbakır’a gitmese devletin acziyeti ortaya çıkmakla beraber terör örgütünün galibiyeti tescil edilmiş olacaktı.
Sadece merhum Türkeş değil, MHP camiasının hemen hepsi antrenmanlıdır. MHP’de il ve ilçe başkanlığı yapmak 1980 öncesinde kefen giymekle eşdeğerdi. Nitekim onlarca il başkanı, yüze yakın ilçe başkanı şehit edildi. Ama MHP üç milletvekilliğinden 1977 seçimlerinde 17’ye yükselmiş, eğer darbe olmasa 1981 seçimlerinde 150 milletvekili kazanıp, 1985 yılında iktidar olabilirdi. Türk siyasetinde suikast ihbarları yeni değildir. Süleyman Demirel, merhum Ecevit’i, “Taksim’e gitme” diye uyarmış, arkasına on binleri alan Ecevit Taksim’de konuştuktan sonra CHP oyları yükselmiş ve Ecevit liderliğini pekiştirmişti.
AKP’nin devri iktidarında bu da değişti. Şimdi hayali suikast ihbarlarıyla Recep Bey’in yedi yıldızlı oteldeki 4-5 günlük tatili kamufle ediliyor. Salya sümük ağlayan Bülent Arınç mazlum ve mağdur rolüne büründürülürken devletin kozmik odalarına giriliyor. MHP yöneticilerine ve Bahçeli’ye suikast ihbarı ile MHP’yi TBMM dışı bırakarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100. yılına ulaşması engellenmeye çalışılıyor. Böylesi sakil ve acemice bir plan olamaz. Birkaç gün önce MHP’nin Tunceli il binasının DHKPC tarafından bombalandığı iddia ediliyor. Tunceli’yi iyi bilirim, avuç içi kadardır. Caddelerde ve sokaklarda güvenlik güçleri dolaşır, her yerde kameralar vardır, il binasını bombalayanlar anında yakalanmıyorsa işin içinde iş var demektir. Her şeyden önce devletin birinci görevi vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bunu beceremeyen hükümetin bir dakika bile o koltukta durması abesle iştigaldir. Kaldı ki MHP ve ülkücü camia genel başkanlarını, parti yöneticilerini korumak için dün olduğu gibi bu gün de, yarın da canlarını seve seve vermekten asla kaçınmazlar. Böylesi ucuz numaralara karınları toktur. Olsa olsa bu tezgâh camiayı ateşler, harekete geçirir. MHP’ye oy vermeyen kitleleri etkileyerek seçimlerde Üç Hilâl’e evet mührü basılır.
Erzurumlu İbrahim Hakkı, “Görelim Mevlâ’m neyler, neylerse güzel eyler” derken, herkesin ince hesapların, hain planların günün birinde tezgâhlayanların ayağına dolaşacağını belirtmiştir. Devlet Bahçeli ve MHP yöneticilerinin halkla bütünleşmesinin önüne geçmek, meydan mitinglerinin önüne geçmek için uydurulan suikast ihbarının ters tepeceğine inanıyorum. Sayın Bahçeli eğer 50 miting planlamışsa bunu en az 100’e çıkarmanın, 500 ilçe ziyaretini programına dâhil etmişse, bine yükseltme hızıyla tezgâhtarların başını döndürmelidir.
Sözün özü AKP’nin suikast planı ayağına sıktığı mermi olmuştur. MHP’ye suikastlar vız gelir tırıs geder. En iyisi AKP’nin toplum mühendisleri kendilerine yönelik yeni bir senaryo daha yazsın.