Bahçeli'nin "Özel Mahkemesi"

MHP Genel Başkanı'nın son dönem çıkışları ilginç hale geldi. Hele Kılıçdaroğlu'na tehditleri yenilir yutulur değil. Örneğin "Onun için komisyon kurduk" diyebiliyor.

Sormak istiyorum; "Böyle bir oluşumu gerçekleştirmeye hakkı var mı?" İkinci sorum da, hangi kanunlara dayanarak uygulayacak?

Mevcut ana ve baba yasaların hiçbiri Bahçeli'nin teşebbüsüne cevaz vermiyor. Yani yapmaya çalıştığı iş yasadışı.

Destekçiler

Devlet Bey'in hık deyicileri ne kadar destek atarlarsa atsınlar, hiçbir sonuç elde edilemez. Hiçbir temele dayanmadan çıkıp "dokunulmazlığın kaldırılması yolu açıldı" diye nasıl konuşulabiliyor. Ekrana telefonla bağlanan Semih Yalçın büyük yanlışı tevil ederek herkesi şaşırttı. "Bizim yargı yetkimiz yok" dedi. Ardından liderini mahcup etmemek için ilave etti; "Gidişat kötüydü, sadece tedbir aldık."

Hoş bu da eksik ya, hiç olmazsa geriye dönüş açık bırakıldı.

Hatırlatma

MHP ile Ak Parti'nin şekerrenk olduğu yıllara gitmek istiyorum. Bahçeli'nin Erdoğan hakkında ne kadar fazla suç duyurusu yaptığını çabuk unuttuk. Şimdi gelinen nokta ise "kankilik." Anlayacağınız politikacılarımız "rüzgâr gülü." Mekanı Cennet Süleyman Baba'nın tabiriyle "Dün dündür, bugün bugündür."

Uyarı

Bu aralar ekranlara dikkat ettiniz mi, bazı eski tüfekler teker teker iş başı yapıyor. Mesela FETÖ'cülerin cezaevinde çürüttüğü askerî savcı Ahmet Zeki Üçok yeniden ortalarda.

Problem şimdi

Bir de uyarıda bulunmak istiyorum. Cumhur İttifakı'ndaki olası çatlağı görüyorum. "Şarta bağlı ceza indirimi" -adı af değil- bir aya kalmaz ortaklar arasında büyük patlamaya neden olacak. MHP'nin teklifi, mevcut haliyle sadece uyuşturucu suçu işleyenlere yarıyor. Birkaç da trafik kazası yapana.

Böyle bir şeyi Ak Parti'nin kabullenmesi imkansız. Gerçekleşmesi ancak Meclis çoğunluğunun 5'te 3'ünün desteğiyle mümkün. Yani Bahçeli'nin önerisi şimdiden çıkmaz sokakta.

Bunun adı mucize

Murat Yıldırım'ın son soruda bıraktığı "Kim Milyoner Olmak İster" yeni sunucusuna çok iyi başlangıç imkânı sundu.

Kenan İmirzalıoğlu'nun sunumunu yorumlamak için erken. Ancak 19 yaşındaki Arda Ayten için olağanüstü bir kafa diyebilirim.

Delikanlı, Kahramanmaraş-Sütçü İmam Üniversitesi'nde lisans öğrencisi. İdeali, iyi bir doktor olmak.

Arda'nın hayatını inceleyince yaşadıklarına sadece dram diyoruz. Babası, annesini o henüz 4 yaşındayken boşuyor. Onun eğitimini üstlenen doktor olan teyzesi.

En dramatik taraf, biyolojik babasının bir kere dahi aramaması. Ayrıca hiçbir mali katkıda bulunmuyor.

Ve doğru

Arda Ayten'e 1 milyon lira kazandıran soru şöyleydi; "İstiklal Marşımızda en az geçen kelime hangisi"ydi:

* Vatan.

* Kan.

* Toprak.

* Yurt.

Delikanlı, Millî Marşımızın tamamını okuyarak kelimeleri elden geçirdi. Yetmedi epey fikir jimnastiği yaptı. Sonunda doğruyu yakaladı; TOPRAK.

En muhteşem sahne o anda oluştu. Ayağa kalkıp alkışlayanlara sevinç gözyaşları eklendi. Bunun bizde bir ilk olduğunu söylemeliyiz.

Dördüncü sunucu

Televizyon tarihimizin en popüler bilgi yarışması dostum ve arkadaşım Kenan Işık'la başlamıştı. O müessif kaza sonucu yerini Selçuk Yöntem'e bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra Murat Yıldırım başladı. Şimdi de Kenan İmirzalıoğlu.

Benim tek dileğim, sunucu başarısı değil. Duam sadece mucize üstüne; "Yeter ki kardeşim Kenan iyileşsin." Bu olayın bir benzerinin 18 sene önce Amerika'da yaşandığını aklımdan çıkaramıyorum...

O Ses Türkiye

Acun Ilıcalı yıldızını parlatan ve kanalına izleyici toplayan iki unsurdan birini ekrana sürdü. Bildiğiniz gibi Survivor önceliklisi. Ses yarışması ise izlenenlerden. 9. sezon geçen defaki ekibin benzeri. Hadise, Beyaz, Murat Boz ve ille de Seda Sayan.

Yarışmacılar arasında dişe dokunur hiçbir şey görmedik. Yine ne varsa bu ekipteki didişmelerde var. Hele Seda Sayan'la uğraşmalar kahkaha attırıyor. Bu gidiş finallere kadar devam eder. Unutmadan Tarık Hocanın orkestrası hayli mükemmeliyette.

Sezon açan Güldür Güldür Show'daki gülmece kurgusu bile O Ses Türkiye'nin çok altında!

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat, siyahı da olan bir gökkuşağıdır. Yevgeni Yevtuşenko

Yazarın Diğer Yazıları