Bahçeli’nin davetleri
Büyüklerimiz, “ Kavgalı eve gelin gitmez” der. Kılıçdaroğlu’nun getirdiği rüzgârla yol almakta olan CHP’de Önder Sav’ın başarısız darbesi yüzünden parti ciddi yara aldı. Kendi kadrosunu oluşturup liderliğini pekiştirmek isteyen Kılıçdaroğlu, haklı olmasına rağmen partisinde başlayan yeni çekişmeyle haksız konuma düştü. CHP’nin Önder Sav vesayetinden kurtulması kazanç olarak görülse de, örgüte hâkim olan Sav’ın izlerini silebilmek zor görünüyor. Umarım CHP’de bir yarılma ve bölünme olmaz. Seçimlerde sol oylar bölünürse AKP’nin ekmeğine yağ sürüleceği gerçeğini göz önüne alacak olan bilinçli taban yukarıya baskı yaparak suların durulmasını sağlayabilir. Aksi halini düşünmek bile istemiyorum.
Gelelim MHP’ye... Okuyucularımız MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı görüşme zinciriyle ilgili düşüncelerimizi soruyor. Ankara’daki davetler bütün yurtta heyecan yaratmış. Bu girişimin ince planlarını duymuştuk. Ama ilk icraat İstanbul’da Fatih’teki eksiksiz envanterin çıkarılmasıyla başlamıştı. Fatih İstanbul’un en büyük ilçelerinden biri olmakla kalmaz. Milliyetçi, ülkücü hareketin 40 yılı aşkın mücadelesindeki kilometre taşıdır. Ülkücü hareket içinde bulunup da yolu İstanbul’a düşenler mutlaka Fatih’e uğramıştır. Yıllar önce üniversitelerde okuyup, memleketlerine dönenler Fatih’teki dostluğu, ülküdaşlık hukukunu ömürlerinin sonuna kadar unutmamıştır. Kısacası Fatih, bütün Türkiye ile akrabadır. Üç aylık çalışmayla çıkarılan envanteri masaya yatıranların, davetiyeleri posta ve kargoyla yollamak yerine oluşturdukları heyet ile tek tek görüşüp çağrılarını iletmişler. Birinin ismini versem diğerine haksızlık olur. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. İşte Fatih’te atılan işaret fişeği bütün Türkiye’ye örnek olmalı. Üsküdar, Pendik, Bakırköy ile kalmayıp, bütün yurtta Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin eksiz envanteri çıkarılmalı hiçbir ayrım yapılmadan davetler bire bir görüşmeler gerçekleştirilerek, Türkiye’nin içinde bulunduğu tehlikeler anlatılarak çarenin Cumhuriyeti kuran irade olan Türk Milliyetçilerinin bir araya gelip, emperyalizmin oyununu bozmak olduğu hatırlatılmalı ve zaman kaybetmeden harekete geçilmelidir.
Merhum Türkeş’in vefatından öncede parti içinde 1965, 169’lara kadar uzanan çekişmeler vardı. Türkeş’in hakka yürümesinden sonra da sular durulmadı. Ama sürekli geçmişe bakmanın anlamı yok. Uzun ve tehlikelerle dolu bir yolda Türkiye... Önümüze bakmak durumundayız. Kırgınlıklar, küskünlükler bir kenara bırakılmalı. Bu gerçeğin farkında olan devlet Bahçeli, önyargısız bütün milliyetçi kadroların bir araya gelmesi için önemli bir adım atmıştır. Sadece mitinglerde toplantılarda sözlü çağrı yapma yerine bu defa bireysel olarak tek tek telefonla arayıp yüz yüze gerçekleştirdiği görüşmelerle küresel emperyalizmin ve AKP ile mücadele için birlikte hareket etmeyi samimi olarak teklif ediyor ve etmeye devam edecek. Haziran ayında gerçekleşecek seçimlere kadar da görüşmelerini sürdürecek. Aldığımız bilgilere göre Ali Güngör, Sadi Somuncuoğlu, Mesut Türker gibi kanaat önderleriyle de bugün yarın bir araya gelecek. Sadece Ankara değil, yurdun çeşitli yerlerindeki saygın isimleri telefonla arayıp Ankara’ya davet ediyor.
Sözün özü herkes bulunduğu yerde insani değerlerimizle ilgili eksiksiz envanter çıkarmalıdır. Türk milliyetçilerin, ülkücülerin her biri olmazsa olmazdır. Olmazsa olmazlarımızı ilçe, il ve genel merkeze bildirin. Ne kadar çok davet gerçekleşirse heyecan dalgası o kadar artacaktır. Başka da çare yoktur. İzlemeye devam edeceğiz.