İç ve dış gündem at başı gidiyor...
Tesadüf mü?
Değil!...
Bağlantısızmış gibi görünen bazı olay ve olguları alt alta sıralayalım;
* İngiliz derin devletine bağlı, terör örgütü PKK destekçisi DPI'yi ziyaret eden AKP'li bakanlar...
* Ziyaretten 10 gün sonra alınan baskın seçim kararı...
* İYİ Parti'nin seçime girmesini engellemek için kurulan tuzaklar...
* Devlet Bahçeli'nin af önerisi...
* Erdoğan'ın İngiltere ziyareti...
***
Açmalıyım;
Erdoğan İngiltere'ye gitti, hiçbir BATI'lı ülkede karşılanmayacağı şekilde ağırlandı, BBC'ye konuk oldu... İngiltere Büyükelçisi Dominick Chilcott "Onu ağırlamak büyük bir onur " dedi...
Seçimlere sayılı günler kala Erdoğan'ın İngiltere'de en üst seviyede karşılanması açık destek belirtisiydi...
İngilizler, Erdoğan'ın seçimleri kazanmasını istiyor...
Peki kapalı kapılar ardında neler oluyor?
Kıbrıs meselesinden, Doğu Akdeniz'deki doğal gaz sahalarına, açılımdan, Orta Doğu politikasına kadar Türkiye'nin ulusal güvenliği ile ilgili konularda yapılan ve kamuoyuna yansımayan görüşmeler, sözler var mı?
Bilmiyoruz...
Devlet Bahçeli'nin af önerisini gündeme getirmesi bu süreçte tesadüf değil...
Baskın seçim öncesinde AKP'li Efkan Ala'nın, Mehdi Eker'in, Taner Yıldız'ın PKK destekçisi Democratik Progress İnstitute'yi (DPI) ziyaret etmeleri de...
Gazetemizin yazarı Ahmet Takan bu ziyaretle ilgili, Öcalan'a af beklentisi dahil bir dizi yeni açılım projesinin başkentte konuşulduğunu dile getirdi...
Tüm bunlar seçimlerde HDP'nin oylarını almaya ve elbette hep eleştirdikleri "dış desteği" sağlamaya yönelik...
Ve bence; Bahçeli'nin bu durumdan "rahatsız" olma lüksü çoktan geride kaldı...
Tersine yaptığı "af" açıklaması ile o kesimde bir beklentiye neden oldu.
Tesadüf değil...
Af denilince aklınıza ilk ne geliyor?!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli'nin önerisi ile ilgili; "Af düşüncemiz kesinlikle yok" dedi...
Tıpkı erken seçim düşüncemiz yok dediği gibi!
***
Bahçeli, AKP'nin "dile getiremeyeceği" konularda koç başı görevini yapıyor...
Kamuoyunu hazırlıyor...
Siz istediğiniz kadar af gündemimizde yok deyin, bu açıklama PKK ve Öcalan'a yönelik bir affın ilk adımı olarak hafızalarda yerini aldı...
***
HDP ne yapacak?
Sistemden itilen, dışlanan her siyasi girişim sıkıştığında en palyatif çözümlere sarılır... HDP için de bu geçerli...
HDP, ikinci turda bir dönem "kardeş" olduğu AKP ile yeniden anlaşabileceğini düşünebilir...
3 eski AKP'li bakanın, PKK destekçisi İngiliz kuruluşla yaptığı toplantının fotoğrafları basına yansıdığından bu yana böyle düşünüyorum...
İstenseydi bu fotoğraflar gizli tutulabilirdi...
Gizli kalsın istemediler, ama açıkça çıkıp, bu görüşme ile ilgili de konuşmadılar...
Verilen fotoğraf; planın da bir göstergesiydi...
Neo açılım yolda...
***
Peki bu yeni açılımı AKP, tabanına anlatabilir mi?
Ben bunu çok mümkün görmüyorum.
Kaldı ki, HDP'nin de kendi seçmenine "Erdoğan'a oy verin" demesi zor...
Ancak ikinci turda HDP çekimser kalırsa, yani seçimi boykot ederse yine Erdoğan'a destek vermiş olacak...
Muhalefetin Doğu ve Güneydoğu'daki muhafazakar oyları dikkate alması gerekiyor...
Bence ilk turda muhalefet kesinlikle kazanacak... İkinci turda ise Erdoğan karşısındaki adayın, yardımcıları ve ekibinin kimlerden oluşacağı önemli...
