Bahçeli, Saray'a "hayırlı olsun" ziyareti yapar mı?..

Başkent Ankara'nın bu haftaki klasik Salı'sına damgasına vuran; Doktor Devlet Bahçeli'nin, R. Erdoğan'a yaptığı teşekkür konuşması ve çok coşkulu bulduğu(!) AKP kongresinde Genel Başkanlığa seçilmesinden dolayı "hayırlı olsun" temennisiydi. AKP cenahında da dikkatle izlenen bu konuşmanın ardından kabine revizyonu beklentileri içinde hararetli anlar geçiren kulisler tekrar dalgalandı. Tekrar tekrar "MHP kabineye girer mi girmez mi" papatya fallarına bakıldı. Çok sayıda ünlü siyasetçi Doktor Bahçeli adına niyet okudu...

Peki, MHP cenahında durum neydi?.. Öncelikle belirteyim, saray ile Devlet Bahçeli arasında her türlü istişare trafiğinde kesinti yok. Bahçeli'nin, Erdoğan'a yaptığı teşekkür konuşmasının ardından MHP kulislerine yayılan havayı da şöyle özetleyebilirim;

MHP'de, Doktor Devlet Bahçeli'nin, hem referandum sonucu hem de genel başkan seçilmesinden dolayı R. Erdoğan'a "hayırlı olsun" ziyareti gerçekleştirebileceği konuşuluyor. Ya sonrası?.. MHP'li bir kurmayın ifadesine göre; "hayırlı olsun ziyaretinden sonra Erdoğan'dan, 'MHP'yi aramızda görmekten mutlu oluruz' mealinde açıklama gelirse Bahçeli kabineye bakan verebilir." Yani; MHP kulislerinde Bahçeli'nin "yama olmayız" söylemlerine karşı, Erdoğan'dan açık bir davet beklentisi hakim.

Diğer cephe... Genel tanımıyla; muhalefet. 16 Nisan öncesindeki heyecan ve dirilik giderek yerini atalete -anlaşılır dilden olsun- patinaja bırakıyor. Kendi gündem, vizyon ve projelerini değil daha çok AKP ve vitrinini konuşuyorlar. Saray havadislerine acayip meraklılar!..

Muhalefetin sürekli olarak sarayın gündemine takılması ve peşinden gitmesi neyin göstergesi aslında?.. Giderek daralan ve daha da daraltılacak siyaset alanının... CHP ve HDP'yi siyaset alanında daha da sıkıştıracak, boğacak operasyonların açık izlerini görmek mümkün. Bu bir kehanet değil!.. Türkiye'de özgür kalmaya çalışan basının üzerine yapılan operasyonlar ortada. Sırasıyla gidiyorlar. Basının sesini keseceksin ki siyasetçilerin ödü tamamen kopsun. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başka gür sesle tepki gösteren yok. Nerede sivil toplum örgütleri?.. Nerede aydın geçinen akademisyenler? Nerede ilahiyatçılar?..

Nereye doğru gidiyoruz? Biliyor musunuz?.. Haydi mahallenin delisi olarak ben söyleyeyim:

Eski SSCB düzenine... Evet!.. Hiç abartmıyorum. Zahmet olmazsa biraz tarih karıştırıp okuyun. Yakında FETÖ'ye falan da ihtiyaç kalmayacak. Bir sabah mahallenizde "vov vov" diye ambulans sesi duyulacak. Sabah 05:00'te kapınızı çalan polis nezaretindeki görevli, hanımefendiye, "Eşinizin pankreas rahatsızlığı varmış. Tedavi için almaya geldik" diyecekler. Çaresizlik içinde eşinizin yüzüne bakacaksınız. Ambulansa binip gideceksiniz. Sonra... Eve bir telefon "Ameliyata alınan eşinizi kurtaramadık. Allah rahmet eylesin..." Bu giderek kurumsallaşmaya başlayacak yeni sistemin en kibarcası!...

***

Küstah Yunan, Atatürk'e hakaret etti!..

***

İçerideki ATATÜRK düşmanları meydanı boş bulup en ağır hakaretleri yaparken dışarıdaki Türklük düşmanları boş durur mu?..

Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos, 18 Mayıs'da basın açıklaması yaparak sözde Pontus Rum soykırımı iddialarını gündeme getirdi. İnanmazsanız açın bakın!.. Kammenos'un basın açıklaması Yunan Savunma Bakanlığı resmi internet sitesinde yayımlandı. Küstah Yunan, basın açıklamasında, kin ve nefret kusarak Türk Milletine ve Atatürk'e iftira attı.

Kammenos, 1914-1923 yılları arasında Karadeniz bölgesinde yaşayan Pontus Rum halkına soykırım yapıldığını ve soykırımın binlerce ölüme neden olduğunu ileri sürdü. Pontus Rum erkek, kadın ve çocuklarına işkence yapıldığını, onların kovulduğunu ve yok edildiğini iddia ederek Türk Milletine iftira atan Kammenos, Atatürk'e de hakaretler yağdırdı. Sahtekâr Kammenos, Samsun'a çıkan Atatürk'ün sözde Pontus Rum soykırımını planladığını iddia etti.

Kammenos'un, geçen sene 22 Mayıs'da Atina'da düzenlenen sözde Pontus Rum soykırımı ve sözde Ermeni soykırımı anma töreninde bir konuşma yaparak Türk milletine benzer iftiralar attığını hatırlatan Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, "Kammenos'un, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, belgeye dayanmayan, tamamen yalan ve iftiralarla dolu iddialarına karşı Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Mevlüt Çavuşoğlu ve Fikri Işık'tan hiçbir kınama mesajı gelmedi. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı, Yunan Savunma Bakanı küstah ve sahtekâr Kammenos'un, Türk Milletine ve Atatürk'e attığı iftiralara karşı beş gündür sessiz ve tepkisiz. Bakan Kammenos'un Türk Milletine ve Atatürk'e iftira atmaya hakkı yoktur, haddine de değildir" dedi.

Yazarın Diğer Yazıları