Ülkücü camiaya yapılan kumpas sonrası gözaltına alınan fakat hâlâ ifadesi alınmayan gazetemiz yazarı Adnan İslamoğulları'nın acilen ifadesinin alınıp serbest bırakılması gerekli.
AKP ile birlikte kol kola siyaset yapan MHP'li Devlet Bahçeli (dikkat edin genel başkan demiyorum) Yeniçağ Gazetesi ve Ülkücü camianın önde gelen isimlerine yönelik düzenlenen kumpasta gözaltına alınanlar için "Ülkücü Hareket'in mensubu değiller" açıklaması yaptı.
Ülkücü camiaya ihanettir bu talihsiz açıklama.
Yıllarını ülkücü harekete veren ve lehinde ya da aleyhinde olan her kesimin bu konuda birleştiği Yeniçağ yazarları bir bir serbest bırakıldı ve sıra Adnan İslamoğulları'na geldi.
Bir siyasetçi düşünün ki ülkücülerin siyasi partisi MHP'nin genel başkanlık koltuğunu tabanın "istemiyoruz" şeklindeki tescilli belgesine rağmen terk etmiyor.
Tüzük Kurultayı yapıyor ülkücü camia, katılmayı bir yana bırakın yargı kararını dahi uygulamamak için yandaşı AKP'ye sığınıyor.
Şimdi de Yeniçağ yazarlarının ülkücü olmadıklarını açıklıyor.
Ben ülkücü tabandan değilim ama Yeniçağ'ın 4 yazarı Kürşad Zorlu'nun, Yavuz Selim Demirağ'ın, Servet Avcı'nın ve Adnan İslamoğulları'nın ülkücü oğlu ülkücü olduklarına kefilim.
Aslında Bahçeli'nin ülkücülüğünün tartışılması gerekirken yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali suçsuz ülkücüleri ispiyon ediyor.
Ülkücü hareketin mensubu kimlerdir?
Buna kararı Bahçeli verecek, yandı MHP, yandı ülkücüler.
Ülkücü tabanın gidip Bahçeli'den "Ben ülkücü müyüm, değil miyim?" diye icazet mi almaları gerekir.
Bahçeli, MHP'nin sahibi olma iddiasını o kadar ileri seviyeye taşıdı ki artık ülkücüleri de MHP'den koparmaya çalışıyor. Sanırım hedefi AKP ile MHP'yi birleştirmektir.
