Bağımsız Kürdistan seçimlere endeksli
Bu köşeyi sürekli okuyanlar hatırlar, geçen yazımın son paragrafında, Iraklı aşiret reisi Barzani’nin, Washington ziyaretini yazmıştım. Hatırlatayım, gene o yazının sonunda, Türkiye’deki seçimler öncesi, bu ziyarette, her ne kadar konular çarpıtılsa da, Türkiye’deki seçimleri ilgilendirecek önemli konuların ele alındığını yazmıştım. Washington, beni gene yanıltmadı ve sırrını, birkaç gün içinde kustu.
Barzani, ABD başkentinde Atlantik Konseyi’ndeki (Bu kuruluş bizim NATO’yla ilişkili bir kuruluştur) bağımsız Kürdistan’ın, ne zaman kurulacağı sorusuna, “gelecek yıl veya birkaç yıl içinde” yanıtını vermiştir. Neden ve nasıl gelecek yıl veya birkaç yılın cevabı, sizlerin bu seçimlerde vereceğiniz oylara bağlı. Bu yüzden, Barzani de kesin bir yanıt veremiyor. Şu anda, AKP ile seçim öncesi PKK’nın gölgesi Kürt partisi arasında yaşanan, sanki dövüşüyorlar tiyatrosuna, sakın ola ki inanmayın. Her zaman yazdığım gibi, kötü yazılmış bir senaryoyu oynuyorlar. Hatırlayın vali bile, ağzından kaçırdı, Diyarbakır, Kürdistan’ın başkenti diye.
Stratejik planın parçaları
Belli ki, Beyaz Saray görüşmeleri sırasında, ortada bir IŞİD belası varken ve Erdoğan’ın gönlündeki parti seçimi kazanmadan, böyle bir sürece girişilemeyeceği uyarısında bulunulmuş. Bu sürece, bilerek veya bilmeyerek alet olan bazı solcular, bana, PKK ile Barzani’nin geçinemedikleri masalını anlatmasın. Kimse, hiçbir zaman, PKK’lı teröristlerin, yıllarca Barzani bölgesinde üstlenip, Barzani bölgesinden geçerek, Türkiye’ye girip evlatlarımızı şehit etmesini unutturamaz.
Saddam’ın devamı olan IŞİD, Kürtlere olan düşmanlığı ve bu grubun projelerini iyi bildiği için, Kobani olayını yaratmıştı. Barzani ve Kürtlerin Akdeniz’e açılmak istediğini, petrolü kendi boru hatlarından Akdeniz’de yüklemek istediğini biliyorlardı. İşte bu nedenle, Kobani savaşları oldu ve bizde yaşayan PKK’lılar da, IŞİD ile bu mücadeleye taraf oldular. Bir Amerikan stratejik planının parçası olan bu çatışmalar, sonuçta, IŞİD’in bölgeden kovulmasıyla sonuçlandı. Barzani petrol dolarlarıyla, Washington’da güçlü bir lobi yürütüyor. Ne yazık ki ABD’nin çizdiği yoldan, bu ülkeyi yıllardır yürüten AKP iktidarı, icraatları ile Washington’u bile çıldırtacak, son anda dereyi geçerken at değiştirtecek kadar Amerikalı yetkilileri kızdırmıştır.
Son anlarda, ABD Savunma Bakanlığı Pentagonda, ABD Ortak Kurmay Heyeti Başkanı tarafından silahtan arındırılmış bölge konusunda yapılan açıklamalar, yanlış değerlendirmeler yapılıyor. Bu açıklamalara göre, eğer yapılırsa böyle bir bölge, Suriye toprakları içerisinde olacak. Böyle bir girişim için, öncelikle en azından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı gerekmektedir. Güvenlik Konseyi’nde de iki üye, Rusya ve Çin, bu kararın çıkmasını önleyecektir. Velev ki şantaj ve tehditle böyle bir karar alındı. O zaman da, ABD Genelkurmay Başkanı’nın sözlerine dikkat edin. Maliyet diyor!.. Kim üstlenecek bu maliyeti? Emekli ve memuruna para vermek istemeyen AKP, böyle bir girişimde bulunduğu anda, kendi ayağına ateş edecektir. Sonuç, Türkiye’de büyük olaylar kaçınılmaz olacak. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, AKP yönetimi altında aldığı yeni durum, askerlerin böyle bir durumda, en az PKK’ya olduğu kadar kayıp vereceğini gösterir.
Türkiye için milat
Tekrar tekrar yazıyorum, bu nedenlerle bu seçimlerde AKP’ye verilecek her oy, kurulacak Kürdistan’a Türkiye’den yeni bir taş, yeni bir topraktır diye. Bu seçimler, bizim kadar, Avrupa’da da bir dönemin köşe taşıdır. İngiltere seçimleri sonuçları, inanın AKP iktidarını doğrudan etkileyecektir. Bunun dışında, Erdoğan’ın Almanya gezisi, birçok konuda yurt dışındaki seçmenin de ne kadar önemli olduğuna ışık tutacaktır. Oralardan gelecek oyların yüzdeler üzerindeki etkisi, Türkiye’de birçok sesin kısılmasına neden olabilir. ABD’de seçim sandıklarının, yalnızca konsolosluklarda kurulması, Amerika’da yaşayan seçmenlerin, oy kullanmasını zorlaştırmaktadır.
Mesela konsolosluklar; Teksas eyaletinde Houston, California’da Los Angeles, İllinois eyaleti Chicago ve New York eyaleti New York kenti ile başkent Washington’da bulunuyor. Bu noktalar arasındaki mesafelerin, en az altışar saatlik araç sürüşüne eşit olduğunu hesaplarsanız, katılımın ne kadar zor olduğunu anlayacaksınız. ABD’de resmi 100 bin, gayriresmi yarım milyon Türk olduğunu düşünürseniz oy kullanılmaması halinde, en az bir milletvekilliği kadar oyun boşa gideceğini göreceksiniz.
ABD’de bu sonuçların yanı sıra, cemaatin ne kadar güçlü olduğunu da unutmayın. Belki Erdoğan, Washington’daki caminin açılış törenini, birlikte yapmak istediği, ancak yüz bulamadığı Obama’ya da, bu seçim sonuçları ile gitmek istemeyecektir. İşte bu nedenlerden ben de bu seçimlerin Türkiye için bir milat olduğuna inanıyorum.