Babamı bekliyorum...
Dünyanın en saygın tıp adamlarından Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı hapiste tutan 9 hâkime bin 500’er TL para cezası verilmesinin ne anlama geldiğinin farkında mıyız? Üstelik bu kararı Yargıtay veriyor. Emsal teşkil edecek söz konusu karardan sonra gerekçesiz tutukluluğu kaldırmayan yargıçların vay haline. Malum dava yüzünden hukuka olan inancımız fena halde sarsılmıştı. Türk hukuk tarihinin dönüm noktası olacak bu karara rağmen insanların gerekçesiz içeride tutulma bedelinin bin 500 TL olmadığına inanıyorum. Haksız yere hapiste kalmanın bedeli bu kadar ucuz olmamalı.
İlhan Selçuk’tan sonra Mehmet Haberal’ın bu hukuk zaferini öğrenince Diyarbakır’da 16 aydır tutuklu olan Cemal Temizöz davasını düşündüm. Albay Temizöz’ün fedakar avukatları duruşmada tahliye talebinde bulunuyorlar. Davayı yakından takip ettiğim için mahkeme heyetinin tahliye taleplerini hangi gerekçe ile geri çevirdiğini sordum. Pazartesi gece yarısına kadar süren duruşmada avukat Naim Bey, “Gerekçeye gerek yok” diye son derece manidar bir serzenişte bulundu. Avukatlar Ünsal Aktaş, Savaş Özdağ, Murat Çekiç, Olcaytu Özhan, Mustafa Dokumacı, Hikmet İşler’in ayrı ayrı taleplerini değerlendiren mahkeme heyetinin CMK’ya göre gerekçeli kararı yazmak yerine, “Öyle uygun gördük” şeklinde yaptıkları açıklama hem avukatları, hem de sanıkları isyan ettirdi. HSYK’ya verilen şikâyet dilekçeleri de malumunuz. Kurul Başkanı Adalet Bakanı, yardımcısı Müsteşarı tarafından gündeme alınmadığı için işlem göremiyor.
Temizöz davasının açılmasına sebep olan Mehmet Nuri Binzet hangi dalaverelerin döndüğünü tek tek anlattı. Polis ve savcılık ifadeleri için, “Hepsi palavra” diyerek tamamını reddetti. Diyarbakır’dayken babalar gününe dair yürek burkan bir mesaj aldım. “Silivri ve Hasdal cezaevlerinde haksız, hukuksuz sadece siyasi nedenlerle esir alınana babalarımız babalar gününde evlerinden ve evlatlarından ayrı tutularak bir kez daha cezalandırılıyorlar. Aslında bu haksız tutuklamalarla sadece cumhuriyet kahramanları olan asker, bilim adamı, gazeteci ve hukukçuları değil, en yakınlarını, eşlerini, çocuklarını, anne babalarını, kardeşlerini ve onları seven arkadaşlarını da cezalandırmaya çalışıyorlar. Bizler dışarıda rahatça gezen, yastığa başlarını huzurla koyabilen insanlar adına onları dimdik nöbet tutan cumhuriyet neferleri olarak görüyoruz. Bütün bu duygularla tutukluların çocuklarını babalarına duydukları özlem ve sevgiyi dile getirmeleri için Sayın Milgül Doğan’ın büyük desteğiyle bir açık hava toplantısı düzenleyerek bir araya getiriyoruz. Duygu ve düşüncelerini bizlerle paylaşmak isteyen herkesi bu toplantıya davet ediyoruz.
www.babamibekliyorum.com
http://www.babamibekliyorum.com.
Toplantı yeri: İstanbul Maçka Parkı Vali Konağı Caddesi girişi
19 Haziran 2010 Cumartesi saat 13.30”
Pazar günü babalar günü. Ama biz cumartesi günü Maçka parkında olacağız. Emekli korgeneral Engin Alan paşamın ve Silivri, Hasdal Diyarbakır ve Erzincan’da haksızca hapishanelerde tutulan Türk ordusunun şerefli personelinin babalar gününü Maçka parkında kutlayacağız. Ben orada olacağım. Bütün okuyucularımızı bekliyorum.