Babaları Mercedes, çocukları Passat sever!..

Recep Erdoğan, ailesi ve avanesinin “çerez” olarak gördüğü lüks araç kalemine Mercedes’ten sonra Passat eklendi.

 “Çerez” parası Mercedes’i seçimin gündem maddelerinden biri haline getiren Recep Erdoğan’ın çocukları Sümeyye ve Bilal Erdoğan’ın da gittikleri her ilde Valilere kendilerine tahsis edilecek lüks araba konusunda kan kusturduklarını öğrendik. Sümeyye Hanım ile Bilal oğlanın en aşağı lüks Passat dışında arabaya binmeyi kabul etmedikleri ve bu yüzden yetkililere çok sert fırçalar attığı bilgisine ulaştık.

Recep Erdoğan’ın oğlu Bilal Bey’in babasının başkanlık seçim kampanyası için yaptığı çalışmaların perde arkasını yazarken (dün) Şırnak Emniyet Müdürü’nün resmî makam aracının tahsis edildiğini aktarmıştım. Diyanet İşleri Başkanı’na zırhlı Mercedes tahsis etmekle cami cemaati ve mütedeyyin insanları kandırıp oyları süpüreceğini sanan Erdoğan aynı söylemi seçim mitinglerinde sürdürmekten geri durmuyor.

Altın klozet tartışmalarını bir tarafa bırakıp Erdoğan ve ailesinin lüks ve debdebeli yaşam tarzlarına biraz daha ışık tutalım...

Şimdi, Bilal Erdoğan’ın 27 Mayıs Şırnak ziyaretinden bir gün önceye gidelim. 26 Mayıs’ta Malatya’da toplantısı olan Bilal oğlanın kendisine tahsis edilen aracı beğenmediğini ve özellikle Passat istediğini buraya not edelim. Oldukça mütevazı(!) bir isteğin Malatya’da karşılanması için nasıl seferber olunmuş ona bakalım. Yine olup bitenleri, tanıklık eden bir bürokrattan dinleyelim;

 “Bilal Erdoğan, Passat istiyor diye kamu kurum ve kuruluşların araçlarına bakıldı ancak o evsafta hem de sivil plakalı araç bulunamadı... Sonra daha geniş kapsamlı bir arama yapıldı; bir tek Afet İşleri’nde Passat olduğu tespit edildi. Araç sivil plakalı olduğu için Bilal Erdoğan’ın hizmetine sunuldu. Bilal Erdoğan illa Passat istedi diye İl Afet Müdürü’nün kiralık makam aracına sivil plakalı diye el konuldu. Müdürün haberi bile yoktu, o yüzden araçsız kaldı... Tabii ki yine resmî görevlendirme olmadan ve tabii ki tüm masraflar devletin kasasından... Kimse korkudan resmî prosedürü bile hatırlatamadı.”

Bu aralar Bilal Erdoğan çok revaçta ama biz yine de kız kardeşi Sümeyye Hanım’ın hakkını yemeyelim!.. Bilal Erdoğan il il gezip babasının başkanlık kampanyasına destek atarken, Valileri  “hazır ol” da bekletip sıkı ayar verirken Sümeyye Hanım boş mu durur?

Tabii ki; hayır.

Sümeyye Erdoğan da kısa adı KADEM olan Kadın ve Demokrasi Derneği’nin -her ne hikmetse seçim dönemine rastlayan- il şubelerini açıyor. Aynı Bilal oğlan örneğinde olduğu gibi devletin tüm zevatı  “hazır ol” da bekliyor. Devletin tüm imkânları Sümeyye Hanım için de seferber ediliyor. Yine tanıklık eden bir bürokratın anlatımından;

 “29 Mayıs’ta Malatya’ya gelen Sümeyye Hanım, aynı gün KADEM açılışı için Kahramanmaraş’a geçti. Tabii ki, sivil plaka takılmış resmî araçla...

Sümeyye Hanım, kendisine teklif edilen arabayı beğenmedi ve Passat istedi. Belediyeye ait Esenlik şirketinden hemen sivil plakalı bir Passat getirildi ve onunla Kahramanmaraş’a geçti.”

Bu arada, “Başbakan”  Davutoğlu’nun seçim çalışmalarında   uygulamalar nasıl, diye sual edecek olursanız; farklı değil. O da sarayın  “çerezlik”  araç anlayışına yaklaşanlardan!.. Bölgedeki kaynağım şu bilgiyi verdi;

 “Ahmet Davutoğlu’nun miting programı için korumalarına Malatya YİKOB’un (Valiliğin Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı) resmî aracı Nissan Qashqai, resmî görevlendirme yazısı olmadan tahsis edildi. Yine resmî araçların il dışına çıkması resmî prosedüre tabi iken bu araç ve başka araçlar Kahramanmaraş ve Adana’ya götürüldü. 28 Mayıs akşamı resmî araca sivil plaka takılıp korumalara verilmesine Vali göz yummak zorunda kaldı.”

Aynı kaynağım, Malatya mitingi için AKP’li Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın, 500 bin SMS attığı iddiasında bulundu.

“Nerede YSK” diye hiç sormayacağım...  “Devletin malı deniiz...”  hiç demeyeceğim.

Şimdi, hani Recep Erdoğan meydan mitinglerinde PKK ve sivil uzantısı HDP’ye yükleniyor ya!.. Oradan yazıya nokta koyacağım;

 Bilal oğlan, babası Erdoğan’ın yüce(!) ideallerini inşa etmek için Doğu-Güneydoğu’da devletin tüm imkânlarını kullanırken, acaba şöyle bir manzarayı izleme fırsatı bulmuş mudur?

Askerin yaklaşık 3 yıldır operasyon yapamadığı bölgede kayıp yüzlerce çocuğun izini sürmüş müdür? Sadece Diyarbakır’da, geçen haftaya kadar 161 çocuk kayıptı. Ancak geçen hafta yaşları 13-16 arasında olan 50 çocuk daha kayıp olarak bildirildi. Toplamda 211 çocuğun Kandil’e gittiğini bilmeyen yok. Keşke, babasının seçim çalışmalarını, valiliğin özel tahsis araçlarıyla, Emniyetin çelikten kalkanlarıyla yapan Bilal oğlan, bu çocuklara da bir el atsaydı. Nasıl olsa babası Kandil’e müzakerenin yolunu açtı. Gidip de  “Ey Kandil, analar ağlamasın çocukları bırak”  deseydi.

Onlar Mercedes’e, Passat’a binerken siz dolmuşa gelip, dolmuştan inmemekte ısrarlı mısınız?..

Yazarın Diğer Yazıları