Aynı tiyatro…

O zamanlar tabii daha Covid-19 filan yok… Sokakları, meydanları hınca hınç dolduran Amerikalılar çılgınlar gibi alkışlıyorlardı;
Yes, they could(!)
Yapabilmişlerdi.
Afrika kökenli bir zenci Amerikan Başkanı olmuştu.
Kansas'lı bir anne ile Kenya'lı Müslüman bir babanın oğluydu.
Sadece öz babası değil, üvey babası da Müslüman'dı.
Okula, Endonezya'da başlamıştı.
ABD'de, ülkenin en iyi okullarında, "burslu" okumuş ve üstün başarılar kazanmıştı.
Bu bir ilkti. Devrimdi. Ezilenlerin, sömürülenlerin, bütün "öteki"lerin zaferiydi.
Milyonlar gözyaşları içinde, "Amerikan Rüyası"nın gerçekleşmesini kutluyordu.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı; Barack Hussein Obama sayesinde dinler dinlerle, ırklar ırklarla, kıtalar kıtalarla barışacak, kucaklaşacak, kaynaşacak…
Ve sonsuza kadar mutlu yaşacaklardı!!!
***
ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden'ın yemin töreni sonrası yapılan yorumlar o günü hatırlattı;
Vay efendim, konuşmasında ara vermeksizin "birlik" vurgusu yapmıştı.
Vay efendim, başta yeni "First Lady" olmak üzere, eski demokrat başkanlar Clinton ve Obama'nın eşleri ile Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in kıyafetlerinde tercih ettiği renkler bile "birliği ve uyumu" simgeliyordu.
Zaten, Kamala Harris'in de annesi Hindistan, babası Jameika asıllıydı; ABD'nin ilk Afroamerican başkan yardımcısıydı… Alın size "insanlık"tı; göçmenler bırakın dışlanmayı "baştacı"ydı.
Zaten, ilk iş "Oval Ofis"teki Başkanlık makamının yanıbaşında duran ve Trump döneminden kalma, Kızılderili tehcircisi, zalim ve ayrıştırıcı Andrew Jackson portesini indirip yerine "sömürgelerin kimsesi(!)" olan Benjamin Franklin'in portresini asmıştı.
Zaten, Beyaz Saray'ı, Obama'nın, "Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlâtlarıyla eski köle sahiplerinin evlâtları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar" sözlerini tekrarlaya tekrarlaya Başkan seçildiği zenci lider Martin Luther King, bindiği otobüste ayakta kalan beyaz Amerikalı için yerini vermemekle suçlanıp tutuklanan insan hakları savunucusu Rosa Parks, resmi köleliği kaldıran Abraham Lincoln, Latin Amerikalı aktivist Cesar Chavez ve ABD'nin ilk Asya-Amerikalı senatörü Daniel K Inouye'nün büst ve heykelleriyle donatmıştı…

Bernie Sanders halt etmiş; bıraksanız "Beyaz Saray"ın bahçesine Fidel Castro'nun heykelini dikecek sanırsınız…
Böyle bir Biden anlatımı…
***
Baktım, "pamuk dede" Biden'ın çalışma masasının arkasına özenle yerleştirilen "aile fotoğrafları"nın arasında "ilk bakışta aile dışından" gibi görünen ilginç bir kare de vardı;
Aile yadigarı "Kelt haçlı İncil" üzerine el basarak yemin eden Biden'ın, "Protestanlığı ortadan kaldırmak üzere" kurulan Cizvit tarikatı üyesi Papa Francis'le olan fotoğrafı!
Bu mesajı özellikle verme gereği duyduğuna göre, dünyanın başına konan son "barış, kardeşlik, ılımlılık, diyalog, demokrasi kartalı(!)"nın boynu da, aslen 10 milyon insanın işkence ile katlinden sorumlu "Engizisyon" karargâhı karşısında kıldan ince olmalı…
Rivayeti, Rahmetli Aytunç Altındal aktarmıştı:

- Katolik bir karı-kocanın yatağında iki değil üç kişi yatar. Üçüncüsü Kilise'dir. Karınıza nasıl, ne zaman ve ne şekilde sarılacağınıza dahi o karar verir…
***
Her şey bir yana…
Göreve başlar başlamaz ilk iş Paris İklim Anlaşması'na dönen, doğa, çevre, kuş, çiçek, böcek dostu Biden döneminde okunan ilk ABD Marşı, kendisine etten elbise diktiren Lady Gaga tarafından icra edildi!
***
Son tahlilde;
Hem Kansas'lı, hem Kenya'lı, hem Endonezya'lı, hem Müslüman, hem Katolik Obama"nın Başkan olması ABD'nin ali politikalarını ne kadar değiştirmişse, hem Hindistan'lı, hem Jameika'lı, hem göçmen, hem Afro-Amerikan vs… vs… Harris tarafından domine edildiğine inanılan Biden da, ancak o kadar değiştirecektir "devlet"inin rotasını…

Çok "etik" hareketler bunlar
Gelecek ve Deva partilerinin kuruluş aşamalarında, AK Parti'den milletvekili koparıp koparamayacakları, TBMM'de grup kurup kuramayacakları tartışılırken gösterilen tepkileri hatırlıyor musunuz?
"Ayıplı…"
"Ağır kusurlu…"
"Siyasi ayak oyunu…"
"Türk siyasetinin esef verici talihsizliği…"
"Ancak şeytan tarafından hazırlanabilecek bayağı proje…"
"Rezalet ve melanet…"
"Demokrasi kültürüne hançer…"
***
Bu iki partiye dönük muhtemel transferleri engellemek için Siyasi Partiler Kanunu'nun, Seçim Kanunu'nun ve TBMM İç Tüzüğü'nün değiştirilmesi bile gündeme gelmişti o günlerde.
Yatıp Kalkıp "Etik Yasası"nı konuşur olmuştuk.
Ne oldu?
***
AK Parti'yi bölmesi söz konusu olan siyasi partiler için milletvekili transferini en ağır ifadelerle eleştirenler şimdi Muharrem İnce'nin kaç milletvekili koparabileceğine dair "vekil toto" oynuyorlar. Ellerini ovuşturuyorlar.
CHP'den kopacağını öne sürdükleri vekilleri parlatmaya doyamıyorlar.
Milletvekili;
AK Parti'den ayrılırsa, "hain"…
CHP'den ayrılırsa, "kahraman"…
O çok arzu ettikleri Etik Yasası çıkmış olsa ne olacaktı acaba?
Yasayı, Gelecek ve Deva Partilerine geçmek isteyen vekiller için işletip, İnce'nin yahut Sarıgül'ün partisine geçmek isteyenler için işletmeyecekler miydi?

Yazarın Diğer Yazıları