Aynalı sazanlar topluluğu korosu...

Gerçekten çok acıklı bir tablonun içerisindeyiz!..
Terör örgütü PKK’nın sivil uzantısı BDP’nin milletvekili kılıklı sözcülerinden Emine Ayna’nın söylediği lafa bakın;
“Türk askeri boşuna öldü”..
Sivil giyimli teröristlerin konuştukları bununla da kalsa!..
Diyarbakır’da toplaşıp da Nevruz’u “Öcalan’a özgürlük ve Kürtlere statü” bayramı ilan edenlere ne demeli?..
İktidar partisi ile söylem ve icraat birlikteliği içinde dolu dizgin gidiyorlar. “Yahu, nereye böyle?” diyen de yok. Meydan boş. İktidar da onlar muhalefet de..
Bir-iki satır kendi yorumumu yapacağım;
Vallahi hatırımız kalır!.. Öcalan canisini 21 Mart’ta Diyarbakır’a getirin, protokolün en baş köşesine oturtun. Sonra da “beraber yürüdük biz bu yollarda” parçası eşliğinde vur patlasın çal oynasın yapın..
CHP sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç ile MHP Iğdır milletvekili Sinan Oğan’dan tepkilerini aldım.
-Emine Ayna’nın “Türk askeri boşuna öldü” sözlerine Haluk Koç’un tepkisi;
“Emine Ayna’nın söylediği sözü nereye çekeceksiniz. Bir hukuk çerçevesinde, güvenlik boyutu ön planda olan terörle mücadele yürütülmüştür. Durup dururken orada hiçbir güvenlik görevlisi piknik yapmamıştır. Karşılarına bir tehdit unsuru olan, devlete silah çeken, adam kaçıran köy basan, mayın döşeyen, pusu kuran eli silahlı bir terör örgütüne karşı devlet, hukuk çerçevesinde güvenlik boyutu ile mücadelesini sürdürmüştür. Burada o şehitlerimizi bu şekilde anması yadırgatıcı.”
Sinan Oğan’ın tepkisi;
“İnsan kendisini şehit ailesinin, gazinin yerine koyduğunda hakikaten çok acı verici bir durum. Türk askerinin bu memleket için canını verdiği, uzvunu verdiği ve bundan sonra da vereceğinden kimsenin şüphesinin olmadığı bir ortamda terörle yapılan bu pazarlık ve teröristlerin bu şekildeki ifadeleri insanı çok deriden yaralıyor. Derinden yaralıyor ama ben Türk askerinin hiçbir zaman boşuna şehit olduğu kanaatinde değilim ve biz savaş falan kaybetmiş de değiliz. Bugünkü iktidar sahipleri maalesef böyle bir fikir oluşturmaya çalışıyor ki sanki Türk askeri boşuna şehit oldu diye. Bunu Emine Ayna da söylüyor, Başbakan da söylüyor veya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da söylüyor. AKP’li de söylüyor. Ha PKK’lı demiş ha AKP’li demiş, ha BDP’li demiş bu bir şey fark etmiyor. Ama bu ifadeler Türk askerini yaralayan, Türk milletini yaralayan ifadeler.”
-Türk askerinin sözcüsü, Genelkurmay neden sessiz kalıyor?
Haluk Koç;
“Genelkurmay Başkanlığı son zamanlarda ancak kendi sitesinde kendi iç işleyişine ilişkin bir takım açıklamalar yapıyor. Doğrudan bu mücadeleyi hedef alan sadece Emine Ayna’nın söyledikleri değil. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına karşı işlenen hukuk cinayetleri karşısında da aynı edilgenliği sürdüren bir yapıdan bahsediyoruz. Birlikte bağdaştırarak yanıtlamak daha uygun bunları.”
Sinan Oğan;
“Ben prensip olarak, askerin geçmişte de siyasi konularda mesaj vermesinin doğru olmadığını düşünenlerdenim. Türk askerinin siyasetin güncel meseleleri ile ilgili demeçler vermesini doğru bulmuyordum. Dün de doğru bulmuyordum, bugün de doğru bulmuyorum ama Türk askerini doğrudan yaralayan bu konularda Türk ordusunun sessiz kalması ve Türk ordusunun siyaset dışı bir konu olan kendisini ve mensuplarını bizzat ilgilendiren bu konudaki sessizliğini de anlamak mümkün değil. Siyasi konularda doğrudur konuşmasın Türk askeri. Ordu siyasete karışmasın ama bu siyaset meselesi değil. Türk ordusunun ve onun şerefli mensuplarının birebir manevi kişiliğini yaralayan ifadeler, sözler. O açıdan en ufak bir konuda bile şimdi basın açıklaması yapan ordunun bu tür ifadelerin uzağında kalması da ayrı bir durum.”
-21 Mart, “Öcalan’a özgürlük ve Kürtlere statü” çağrıları...
Haluk Koç;
“Zaten ortaya sızan, sızdırılan, sızdırttırılan artık hangi noktaya gidiyorsa olay, oradaki tutanaklarda da belli. Bütün talepler belli. Ahmet Türk’ün söyledikleri de ortada. İmralı’daki görüşmelerin hangi boyutta olduğunun, neden Başbakan’ın suskun kaldığını, neden Başbakan’ın kendisine karşı ısrarla yürütülen ‘konuş-açıkla’ çağrılarına sadece hamaset yaparak cevap vermeyi, hiç dokunmadan cevap vermeyi tercih etmesinin altında, herhalde bu Nevruz ile ilgili Diyarbakır’da yapılan açıklamanın içindeki sözcükler yatıyor.”
Sinan Oğan;
“Nevruz, bir defa Türk dünyasının bayramıdır. Nevruz, Türk dünyasında uyanış bayramıdır. Nevruz’u hiç kimse bir takım siyasi propaganda aracına, malzemesine dönüştüremez. Nevruz, Türk milletinin bayramıdır, bahar bayramıdır. Nevruz, hiçbir şekilde ne PKK’nın ne de onun elebaşlarının siyasi söylemlerine alet edilecek bir bayram değildir. Ama tabii konuşana değil konuşturana bakacaksınız. Maalesef  konuşturan da bugünkü siyasi iktidardır. Siyasi iktidar bunları böyle konuşturuyor. İnşallah Türk milleti bunu görüyordur. Türk milleti bunun hesabını inşallah soracaktır.”

Yazarın Diğer Yazıları