Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU
Hulki CEVİZOĞLU

AYIPLI ÇOĞUNLUK!..

Başlıktaki “ayıplı çoğunluk” sözü, ilk bakışta demokrasiye hakaret gibi algılanabilir. Tahminlerin aksine bu söz, AKP karşıtlarının değil, AKP yandaşı önemli bir hukukçuya ait.
Hem de eski Yargıtay başkanlarından birine, Doç. Dr. Sami Selçuk’a ait!..
Şaşırmış olabilirsiniz ama daha devamı var.

ATTİLA İLHAN VE
BÜLENT ECEVİT DE Mİ?..

Özellikle AB sürecinde, Türk Milleti tarafından kutsal sayılan değerlere yapılan yoğun psikolojik saldırı, artarak sürüyor.
Bunların hiçbiri Yeniçağ okuyucuları ve Ceviz Kabuğu seyircileri için sürpriz değil.. AKP iktidarı döneminde yazılan ve söylenenleri buraya sığdırmak mümkün değil, ancak özetle şöyle denmişti:
“Yakında, Türkiye’de Türk’üm demek yasaklanacak. Atatürk silinecek!..”
Şimdi o aşamaya gelindi.
İnsan düşünüyor. Acaba, “Dip dalgasının” öncüsü Attila İlhan ve “Ulusal Uzmanlar Kurulu” kuran eski başbakanlardan Bülent Ecevit yaşasaydı bugün başlarına neler gelirdi?..

“AB(D) DERİN DEVLETİ”
Türkiye’deki AB ve ABD karşıtlığını yok etmek isteyen “AB(D) derin devleti”, iç destekçileriyle birlikte, 1980 ihtilalinin acısını bir daha yaşamamak için bir araya gelen sağ ve sol aydınları ayrıştırmaya çalışıyor. Kutsal kavramlarını lekeleyerek, birbirlerine düşürmeye çalışıyor. Çeşitli biçimde birbirine yardım edemez konuma getirmeye çalışıyor..
Bu arada, okullarda “Türk’üm, doğruyum” diye başlayan “Andımız” yasaklanıyor, okullardaki “Atatürk köşeleri” kaldırılıyor!..
Artık Atatürk demek ve Türk bayrağına sarılmak ciddi bir tehlike ve korku hâline geldi.
Oysa, PKK terör çetesi elebaşının fotoğrafları meydanlarda dolaştırılıyor. Terör çetesinin temsilcileri Meclis’te, onlara “kardeşimiz” diyerek dolaşıyor.
Türkiye’nin altını oymak isteyen Barzani’nin destekçisi Irak Cumhurbaşkanı Talabani ve en son olarak da dün ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney Çankaya Köşkü’nde kabul ediliyor!..
ABD daha dün 1 Mart tezkeresi ile Türkiye’ye 62.500 askerini sokmak istiyordu. (Bence bu, en hafif deyimiyle, Türk Ordusu “neler oluyor?” derse, onu baskı altında tutabilmek için içerde yabancı asker bulundurma amaçlı idi. ABD’nin Türk iç politikasına askeri müdahale amacı idi!..)
Atatürk, Nutuk’ta 1919’daki durum için şöyle diyordu:
“Efendiler, Rıza Paşa kabinesi ve o kabinede Harbiye Nazırı olan zat, aziz vatanımızı işgal eden, süngülerini milletin canevine saplayan düşmanları misafir kabul ediyor ve onlara karşı konukseverce ve yumuşakça harekette bir zorunluluk görüyor. Bu ne görüştür, bu ne kafadır? Millî dava bu muydu?’

YANLIŞIN TEKRARI!..
Yazımın başında AKP’yi destekleyen eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’un bir sözünü vermiştim: “Ayıplı çoğunluk!..”
Türkiye’de muhalefet ve aydınlar da okumayı ve araştırmayı sevmediği için “yanlışı tekrarlamaktan” vazgeçmiyor. Nedir o yanlış? Şu:
“Yüzde 47’lik büyük oy sahibi AKP!..”
Bu doğru değil. Çünkü AKP’nin oyu yüzde 47 değil. Taş çatlasa yüzde 38! Ancak, son nüfus sayımı resmi açıklamasındaki “Yaklaşık 5 milyon seçmen yazılmamış” gerçeğini de dahil ederseniz, AKP’nin gerçek oyu yüzde 33 civarında.
Yüzde 47 yanlışını tekrarladığınızda, ortaya şu çıkıyor: “Her iki kişiden biri AKP’ye oy vermiş!” Bu, tümüyle yanlış!..
Öyle bile olsa, bakınız, Doç. Dr. Sami Selçuk ne diyor: “Ayıplı çoğunluk!..”
Kime diyor?
1982 Anayasası’na oy veren yüzde 93’lük çoğunluğa..
Yani işimize geldiği zaman “Çoğunluk halkı temsil ediyor”, işimize gelmeyince “ayıplı çoğunluk!”
Buna devam edecektim ama yerim kalmadı. Başka neler var, neler?..

Yazarın Diğer Yazıları