Aydın Doğan bir serçe gibi...
Bu yazıyı Aydın Doğan ile ilgili, özelleştirmeler döneminde en sert haberlere imza atan bir gazeteci olarak yazıyorum...
Aydın Doğan'ın medyadan çıkışı Türkiye için kayıptır...
AKP iktidarı ile birlikte medya patronluğu için dikilen "deli gömleği", Aydın Doğan'ın giymekte zorlandığı bir kıyafet oldu...
O gömleği gönüllü giyenlerin, ellerinin kollarının bağlı olmasından şikayetleri olmadı ancak Aydın Doğan için "ağır" bir durumdu...
Direnme belirtileri gösterdiğinde sopa hazırdı... Bildiğiniz vergi cezaları hatta 28 Şubat'tan içeri atılacağına dair yapılan tehditler...
Elleri kolları bağlıydı ama sürekli bir rahatsızlık ve kıpırtı, direnme belirtileri veriyordu...
Beklenen "teslimiyeti" tam anlamı ile bir türlü gösteremedi...
İktidar çevreleri ile verdiği gülümseyen pozlarda bile bir "ayrık otu" havası vardı...
Ve bunu en iyi bilenler de, Saray'a hizmet edenlerden başkası değildi...
***
Çok şey yazıldı, çizildi...
Ancak ben Aydın Doğan'ın, kendisini var eden medyadan çıktığını duyduğumda şunu düşündüm;
"Demek ki Aydın Bey, Türkiye'nin yakın geleceğinde AKP'siz bir formül görmüyor!"
Eğer iktidarın değişeceğine dair iğne ucu kadar bir umudu olsaydı, Aydın Doğan medyadan çıkmazdı.
Doğan'ın direnecek gücü kalmadı. (Zaten direnmiyordu diyenlere, her şeye rağmen yandaş medya ile Doğan Grubu medyasını kıyaslamasını tavsiye ediyorum.)
82'sine merdiven dayamıştı... Kendisi için değil, ailesi için endişe etti... Kendisinden sonra kızlarının, ateşten bir gömlek halini alan medya grubu ile meşgul olmasını istemedi...
Aydın Doğan, Doğan Medya Grubu'nun ailesi için bir risk haline dönüştüğü ve Türkiye'nin geleceğine dair umutlarını kaybettiği bir anda bu kararı aldı...
***
Yandaş, yanaşma, bağımsız medya...
Peki bugünlere gelinmesinde Doğan Grubu'nun hiç mi suçu yok?
Elbette var...
Medyanın sendikasızlaştırılmasının tam göbeğinde yer aldı.
AKP'ye, kuruluşundan başlayarak, TÜSİAD ile birlikte büyük destek verdi.
Aydın Doğan iktidar ile uzlaşabileceğini düşündü.
Oysa Recep Tayyip Erdoğan, iktidarının daha ilk günlerinde kendisine doğrudan bağlı bir medya için düğmeye basmıştı.
TMSF'ye devredilen; Uzan Ailesi'ne ait, başta Star Grubu olmak üzere Sabah ve atv ile birlikte, geçen yıllar içinde Türkiye'nin medya karteli oluştu ve bu kartel AKP'ye göbek bağı ile bağlandı...
Bildiğiniz yandaş medya grubu... İkinci grupta ise Doğan ve Karamehmet gruplarının içinde yer aldığı "yanaşma medya" vardı... İnce çizgilere yandaş medyadan ayrılıyordu...
Mehmet Emin Karamehmet de bir operasyonla medyasını yandaşlara devretti.
İktidarın "yanaşmalara" dahi tahammülü yoktu.
Doğan Grubu da "yanaşma kalarak" varlığını sürdüremeyeceğini anladı.
15 Temmuz darbe girişimindeki yayınlarına rağmen, Saray güvenmiyordu...
Sadece Star TV'yi alırken 300 milyon dolar ödeyen Aydın Doğan, devasa medya grubunu yaklaşık 900 milyon dolara satıverdi!
Artık geriye sadece ve sadece bağımsız medya kaldı!
***
Doğan Grubu'nda 6 yıl görev yapmış bir gazeteci-televizyoncu olarak; AKP'nin iktidar olması ile birlikte Merkez Medya'nın "sürgün listesinde" ilk sıralarda yer aldım...
Büyük özveri ile çalıştığım, yaptığım haberlerle ödüller kazandırdığım Doğan Medyası'nın kapıları bize kapanalı 14 yıl olmuş...
Yani AKP'nin Türkiye'yi yönettiği dönem..
Yani "sarı öküz" hikayesindeki ilk kurbanlardan...
Ancak Aydın Doğan'ı, kurban vermenin "kurtarmayacağını" da ilk günden beri bilen ve bunu söyleyen gazetecilerden biriyim...
***
Türkiye bambaşka bir iklime giriyor!
Doğan Grubu'nun satışı; sıradan, öylesine, geçiştirilecek bir satış değil...
Aydın Doğan, Cumhuriyet değerlerine bağlı, demokrasiye ve hukuka inanan bir medya patronuydu...
Atatürk Türkiyesi'ni mumla arayacağımız, Cumhuriyetimizi "dönüştürecek" bir seçim sürecinin tam eşiğinde, en büyük medya grubu, göbek bağını Saray'ın eline bırakmak zorunda kaldı...
Aydın DOĞAN artık bir SERÇE kadar hafiflemiş olabilir...
Ancak memleket giderek ağırlaşan prangalara vurulurken, kimse özgür olmayacak....
Şu an okuduğunuz Yeniçağ Gazetesi dahil, bir avuç kalan bağımsız medya artık her zamankinden daha önemli...
Medyasız kalan Aydın Doğan için de...