Avrupa’nın Türk İslâm düşmanlığı

AKP’nin “demokrasi” ve “insan hakları” bahsinde kendisine örnek aldığı ve her ne istiyorsa anında yerine getirdiği Avrupa’nın gerçek yüzüne kısaca bir bakalım ister misiniz? Daha iki gün önce Almanya’nın başkenti Berlin’in Neukölin ilçesinde Türklerin oturduğu bir bina kundaklandı, biri bebek, biri kadın 3 kişi yanarak öldü, 17 kişi de yaralandı. Artık iyice biliyoruz ki Almanya’nın son 30 yılı bu tür “kundaklamalarla” dolu.
Tamam, bu bir “Nazi işi” de... Almanya’yı yönetenler bu Nazi kalıntılarından farklı değil ki. Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’ına, sivil toplum kuruluşlarından siyasetçilerine kadar cümlesinde bir Türk-İslâm düşmanlığı derece derece hem açıktan söyleniyor, hem ikili ve uluslararası ilişkilerde Türkiye ve İslâm aleyhine taraf olmakla zaten kendini gösteriyor.
Bu konuda İngiltere farklı değil.
Hollanda farklı değil.
Avrupa ülkelerinin hiçbiri farklı değil.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Müslüman danışmanı Abdurrahman Dahamane’ı işinden kovdu. Fransa’da bugün seçim olsa Türk İslâm düşmanı Sarkozy ancak üçüncü sıraya yerleşebiliyor. İlk iki sırayı ırkçılık karşıtları değil tam tersine Sarkozy’den daha ırkçı, daha şedit Türk İslâm düşmanları alıyor da ondan..
Dünkü Milliyet’te İtalya’nın Türk insanına yaklaşımının ilginç örneğini oluşturan bir haber vardı. Korkuteli İlçesi’nde mukim, aileden zengin Durdu Duran Tekin Hanım, İtalya gezisi için bir seyahat acentesinden 833 euroya sekiz günlük bir tur satın alıyor. İtalya’nın İzmir Konsolosluğu Türk kadınının tapu kayıtları ve banka hesap numaralarına rağmen kendisine vize vermiyor. Yüz yüze görüşüyorlar, ben aileden zenginim diyor ama Türk kadını İtalyan konsolosu bir türlü ikna edemiyor. Konsolos, “Bir Türk kadını bu yaşta bu serveti kanuni yollardan kazanamaz” diyerek vize vermiyor ve bu seyahat gerçekleşemiyor.
Zihniyete bakar mısınız?
Türk isen, Müslüman isen peşinen suçlusun. Siz bu zihniyetin kendi ülkelerindeki Müslüman ve Türklere yaklaşımını varın artık hesap edin.. Ama ne yapsalar nafile.
Gün gelecek Almanya da, Fransa da, İtalya da İslâmlaşacak. Aksini düşünenler var biliyorum ama, hayır, onlar değil, biz haklı çıkacağız.
Niçin böyle düşündüğümüzün yüzlerce ipucu var, belki bunları ileride sizlerle paylaşma fırsatımız olur ama ben bir tanesini söyleyeceğim, anlayan anlayacaktır.
Peygamberimiz henüz Medine’nin dışına çıkamamış, Mekkeli müşriklerin şerrinden emin olamamış, Hendek Savaşı için hazırlık yaparken Roma’nın fethedileceği müjdesini Esrar ve Muhacire vermişti.
O gün Ashabı, Doğu ve Batı Roma’yı kastederek, “Ya Resûlullah” dedi, “Biliyorsunuz iki tane Bizans var, hangisini fethedeceğiz?” Cevap mealen şöyle olmuştu:
“Önce küçük olanı, Doğuyu, sonra Batı’yı!”
Peygamber hayatına az buçuk vakıf olanlar bilir ki O’nun geleceğe dair söylediği her şey bir bir gerçekleşmiş ve gerçekleşmeye de devam etmektedir. Nitekim Doğu Rom, Türk evladı Fatih’in eliyle Müslümanlaşmıştır.
Öyleyse Batı Roma da bir gün Kelime-i Tevhit tarafından fethedilecektir. Berlusconi ne kadar, “Artık Müslümanlar Hıristiyanlığın üstünlüğünü kabul etsinler” diye tepinirse tepinsin bu böyle olacaktır. Nitekim Almanya Türk’e ve Müslüman’a vurdukça bir yandan Almanlar İslâm’ı seçiyor, diğer yandan Almanya’da kiliseler boşalıyor, kapanıyor, Almanya baştan başa camilerle dolup taşıyor. Bugün iki binin üzerinde cami var Almanya’da, bu az şey mi, bunca Türk İslâm düşmanlığına rağmen..
Bilmem anlatabildik mi..
Türk siyasetçisi, Türk münevverine düşen Türk İslâm düşmanı bu Batı aklı ile Türk’e siyasi ve ekonomik sistemler biçmemektir.
Bilhassa AKP’nin bu tablodan alması gereken dersler vardır.

Yazarın Diğer Yazıları