Atina ve Lefkoşa’da gergin bekleyiş
Gözler Biden’in Ankara ziyaretinde
Güney Kıbrıs ve KKTC’de gözler ABD Başkan Yardımcısı Biden’in Ankara’ya yapacağı ziyarete çevrilmiştir. Biden’in Anavatan Türkiye yetkilileri ile yapacağı görüşmede Kıbrıs konusunun da gündemin önemli bir başlığı olacağı gelen haberler arasındadır.
Anavatan Türkiye Milli Güvenlik Kurulu’nun Rum tarafının müzakere masasını terk etmesi üzerine aldığı karara bağlı kalarak, yine Rum tarafının masaya dönmek üzere ortaya koyduğu ön şartları kabul etmeme konusundaki tutumunu devam ettirmesi beklenmektedir. Anavatan Türkiye yetkililerinin, Biden istedi diye tutum değiştireceklerini tahmin etmiyorum. Herhangi bir geri adım Kıbrıs milli davamıza inanılmaz zarar verecektir.
Bilindiği üzere son MGK toplantısı sonunda yapılan açıklamada, deniz yetki alanları başta olmak üzere Ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin de gözden geçirildiği açıklanmış ve “Türkiye’nin kendi kıta sahanlığı içinde ve garantör ülke olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ruhsatlandırdığı sahalardaki hak ve menfaatlerinin korunması için gereken her türlü tedbirin önümüzdeki dönemde de kararlılıkla alınacağı belirtilmiştir” denilmişti.
MGK’nın aldığı bu kararı Rum tarafı bana göre ciddiye almış olacak ki bugün Ulusal Konseyi acilen toplantıya çağırdı. Toplantıda son gelişmeler ve alınacak yeni tedbirlerin görüşülmesi beklenmektedir. AKEL ve DİSİ’nin eğiliminin, bundan sonra atılacak adımların gerilmiş olan ilişkileri yumuşatmaya yönelik olduğu bildirilmektedir.
Rum tarafının Yunanistan ile birlikte başlattıkları Türkiye karşıtı kampanyaya devam edip etmeyecekleri Ulusal Konsey’in bugünkü toplantısı sonunda belli olacaktır.
Bu arada Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un; Ege ya da Kıbrıs’ta çıkabilecek her türlü sıcak olayı bertaraf etmeye hazır ve böyle bir ihtimali engelleme konusunda büyük hazırlık içerisinde olduklarını, gerginliğin artmasını önlemek için hızlı hareketlerde bulunduklarını, askeri gerginliğin bölgeye ve Yunanistan’a fayda sağlamayacağını vurgulayan açıklaması, olumlu bir mesajdır. Yunanistan son dönemde Türkiye ile sorun yaratabilecek eylemleri sınırlı tutmakta ve Rum tarafının fanatik ve saldırgan tutumunu frenlemeye çalışmaktadır. Anastasiadis’in bu durumdan rahatsız olduğu da gelen haberler arasındadır.
Planlandığı üzere Anavatan Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, 5-6 Aralık’ta Yunanistan’ı ziyaret edecektir. Rum basınına yansıyan haberlere göre, Türkiye-Yunanistan 3.Yüksek İşbirliği Konseyi toplantılarının tarafları ‘yatıştırma vanası’ olarak işleyebileceği bildirilmektedir.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nda, diplomatlar tarafından dile getirilen, ‘Atina’nın çok fazla seçeneği olmadığı’görüşü de vardır ve bu aşamada böyle bir ziyaretin, Kıbrıs’taki gelişmelerle birlikte; yüksek risk taşıdığına vurgu yapılmaktadır. Yunan diplomatlar ziyaretin sonuç vermemesi halinde, diğer şeyler dışında, Yunanistan’ın ilgi gösterdiği ve ilişkilerin ekonomik boyutuyla alakalı diğer konulara da olumsuz etkileri olacağından kaygı duymaktadırlar. Diplomatlar böyle bir durumda gerginliği yumuşatmanın anahtarının Anavatan Türkiye’nin elinde olacağını ve ‘gerginliği’ istediği zaman açıp kapatarak Kıbrıs ile Yunanistan’ı riski yüksek, sorunlu bir istikrarsızlığa sürükleyeceğini belirtmektedirler.
İşte bu gergin ortamda gözler tamamen Biden’in Türkiye ziyaretinden çıkabilecek sonuca dikilmiş vaziyettedir. Kıbrıs’ta müzakere sürecinde yapılması beklenen ’al-ver’in ilk randevusu Ankara’da gerçekleşecek gibidir. Rum-Yunan dostu Biden’in, namı diğer Bidenoplolis’in, Ankara’da bu dostluğa yakışır bir sonuç alması için Atina ve Lefkoşa’da nefesler adeta tutulmuştur.
Anavatan Türkiye’nin bölgemizdeki ve Kıbrıs’taki konjonktürü çok iyi kullanması ve mevcut durumu diplomatik beceri ile lehimize çevirmesi benim gibi Kıbrıs Türklerinin beklentisidir...