Atatürk'ün ocağına düştüler!
Yıllarca en olmadık sözleri ettiler..
İsmet İnönü'nün adı etrafında dolaştılar ama asıl hedef her daim, Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk'tü..
"İki ayyaş" diyecek kadar basitleşen söylemlerle, çevresinde dolaştıysa da, Ak Parti seçmeni dahil, Milletin gönlündeki yerini bildikleri için, doğrudan Mustafa Kemal'i hedef almadılar, alamadılar..
**
Bu aralar yeniden gündeme gelen İş Bankası'ndaki CHP hisseleri dolayısıyla, dilleri bu kez Mustafa Kemal'e uzanıyor.. Elbette örtülü olarak..
Nasıl mı? Atatürk'ün şahsi vasiyeti ile CHP'ye bırakılan İş Bankası hisseleri üzerinden, "tarihî hata" gibi benzetmelerle, konuya ısınıyorlar..
**
Bir insanın şahsi vasiyeti, onun iradesi dışında değiştirilemez.. Bunu hukukçular söylüyor.. Vefat etmiş birinin iradesine başvurma ihtimali de olmadığı için, lafın kısası değiştirilemez..
Bu konudaki söz hakkımı saklı tutuyorum elbette.. Dönemin şartları ve ruhu ile bir siyasi partiye devredilen hisselerin, hukuki bir facia yaşanmaması için, o kurumun rızasıyla devredilmesinin daha şık olacağı kanaatindeyim..
Ancak, İş Bankası gibi köklü ve dev bir yapının, bu tür spekülasyonlarla hasara uğraması, her şeyden önce millî ekonomimize zarar.. Nitekim, Cumhurbaşkanı'nın yeni çıkışının ardından hisselerinde yüzde 10'a yakın düşüş oldu.. Yazık değil mi?
**
Aslında bir bardak suda kopartılan fırtına.. Zira CHP, İş Bankası hisselerinden gelen gelire dokunamıyor.. O para, Atatürk'ün vasiyeti gereği, Türk Dil Kurumu'na ve Türk Tarih Kurumu'na gidiyor..
Tabii işin içinde bir siyasi parti adı olunca, siyaseten kullanılmaya, kolayca algı oluşturmaya müsait bir durum.. Ama meselenin özü bu.. Belli ki Atatürk bir güven önlemi olarak, Dil ve Tarih Kurumu'nun ekonomik imkânını korumak amacıyla böyle bir önlem almış..
Şahsi hisseleridir ve tasarruf da şahsi tasarrufu..
**
Ak Parti, yanlış ekonomi politikaları ile nakde sıkıştığı dönemlerde bu hisseleri gündeme getiriyor..
Göz diktikleri aslında CHP'nin hisse sahibi olması değil, o dev ekonomik gücün yüzde 28'i..
Peki bunun para karşılığı ne? İş Bankası ve şirketlerinin 30 milyar doları bulan işlem hacmini hesaba kattığınızda, yüzde 28'lik payının dolar karşılığı 7.5 milyar dolara geliyor..
E bu da, marketteki poşetten gelecek 15 kuruşa bel bağlayan bir iktidarın iştahını kabartıyor..
Ordunun stratejik bir silah fabrikasını bile Katarlı'ya sunan bir iktidarın, Atatürk'ün vasiyetiyle koruma altına alınan bu devasa bütçeyi, kime ve nerelere savuracağını kestirmek mümkün değil..
Bir siyasi partinin, böyle bir yapıda hissedar olmasını çok mantıklı bulmasam da, dönüp iktidara baktığımda, cepteki bu paranın sağa sola saçılma ihtimali bana daha ürkütücü geliyor..
**
Şimdi bütün bunları unutun.. Ben meselenin başka bir boyutuyla ilgiliyim..
Bakın, kayınpederi İş Bankası hisseleri mevzuunu açınca, damat Bakan Berat Albayrak da dün mevzuya girdi.. Ve ne dedi;
- İş Bankası hisseleri hazineye devredilirse, çok güçlü bir yapı ortaya çıkar..
İşte kilit cümle bu.. Yanlış politikalarla bu noktaya getirdikleri ekonomimiz ve hazinemizde, dikkat buyurun "güçlü bir yapı" Mustafa Kemal Atatürk'ün hisseleriyle kurulacak..
**
Başta ne dedim; Yıllardır çevresinde dolaşarak etmedikleri hakareti bırakmadıkları Mustafa Kemal..
Bütün değerlerini yerle bir ettikleri Mustafa Kemal..
En büyük eserim dediği Cumhuriyetin tırtıklanmadık yerini bırakmadılar..
Üstüne üstlük beğenmeyip, yenisi kurmak istiyorlar..
İşte o beğenmedikleri Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal'in hisselerinde derman arıyorlar..
Damat Bakan 90 yıl sonra çıkıp diyor ki;
-İş Bankası hisseleri, (Yani Mustafa Kemal Atatürk'ün hisseleri) hazineye devredilirse çok güçlü bir yapı ortaya çıkar..
Hey kurban olduğum Allah..
Derler ya, sopası yok ki işte.. İsrafla, peşkeşle, yanlışlarla dara düştüler, düze çıkıp güçlü bir yapı kurabilmek için, beğenmedikleri Mustafa Kemal'in hisselerine ihtiyaç duyuyorlar..
90 yıldır seninle kavga ediyorlar.. ve 90 yıl sonra yine ocağına düştüler..
Ne büyük lidermişsin.. Ruhun şad olsun..