Atatürk'ün hakkını vermek

Ak Parti iktidarında, ilk defa Gazi, Mustafa Kemal ve Atatürk kelimelerinin bu kadar sık kullanıldığı bir dönem yaşadık. Örneğin Erdoğan 17 yıl süresince söyleyemediklerini bu kez iki günde kullandı.

Arada tuzak sorular ve "muhalefete bip atma" alışkanlığı sergilenmese daha da iyi olacaktı. Kimi kafalar hiç olmazsa 23 Nisan'daki kadar tarafsız kalabilmeyi beceremiyorlar. Hele 18 Mayıs gecesi "Gençlerle Sohbet" tüy dikti.

Eli ayağı düzgün ve çağdaş giyimli bir genç kızın 23 Haziran'la ilgili sorusuna gerek yoktu. Kendi kendini alkışlayan bu öğrenci Erdoğan'ı da politika yapmaya zorladı. Bu tip yönlendirmeler Gençlik ve Spor Bayramı'na yakışmadı.

Yanlışlardan biri de muhalefet liderlerine yapılan davetin bu kadar geciktirilmesiydi. Hep diyoruz ya, böylesi önemli yıl dönümlerinde dahi siyasetin çirkin yüzünü görmek üzüntü verici.

Sade vatandaş

Okullar ve belediyelerin Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcına verdiği değer güzeldi. Kortejler, yürüyüşler ve fener alayları muhteşemdi.

Bodrum'dan 20 yelkenliyle Samsun'a gelenler renk oldu. Tıpkı motor tutkunlarının olayı sahip çıkışı gibi. Arada tek başına 830 kilometre pedal basan Meltem Marmara'ya ne demeli?

Hepsinden önemlisi, sade vatandaşın içinden geldiği gibi davranışıydı. Balıkçı teknelerinin kutlayış biçimi olağanüstüydü.

Yayın tarafı

Ekranlar arasında, en organize ve en başarılısını soracak olursanız fazla düşünmem: NTV. Çok iyi hazırlık yapmışlardı. Mete Çubukçu'dan başlayarak sergilediklerini anlatmaya kelimeler yetmez.

CNNTÜRK, 100 yılda bir gelen kutlamayı önce Fulya Öztürk'e bırakmıştı. Baktılar ki, NTV'nin anonsları bomba, araya bir kaç dolgu malzemesi sıkıştırdılar.

CNN'e tavsiyem, bu tip işleri son dakikaya bırakmamaları. Yayıncılık artık, değil bir yılın sonrasını çok daha uzun zaman dilimini hesaplamayı gerektiriyor. Önerim, 23 Haziran'a da şimdiden hazırlanmaları. Tabii yansız olarak.

En görkemli 19 Mayıs'ı yaşadık. Erdoğan'ın kendi lafıyla söyleyeyim: "Hiç kusura bakılmasın" ama ağzından hiç bu kadar Atatürk'ü anlatan semboller çıktığını duymamıştık.

Muhteşem kutlamada emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum. En başta da Piri Reis Okul Gemisi'ni kullanmayı akıl edenleri...

İki sürgün günleri

Bugünlere sıkışan acı hatıraları da atlamayalım. İlki Çerkezlerin sürgünü. Diğeri Ahıska Türklerinin kendi topraklarından kovulması. Öyle milletiz ki ne Rus Çarları, ne Stalin gibi diktatörlerin insanlık dışı uygulamaları bizi parçalamaya yetiyor.

Sonunda yine buluşuyor ve bütünlüğümüzü muhafaza ediyoruz.

Köklerimiz

Benim anne tarafımın ataları Kefken'e çıkan ilk gruptan. Burayla da kalmıyorlar. Bir sürgün daha yaşıyorlar. Dedem Mustafa Şamil polis müdürü oluyor.

Dayım İstanbul Harbiye'nin son senesi olan 1936 yılı mezunu. Devlette hizmetler hep sırayla devam ediyor. Bu kurgu bana gelinceye kadar sürüyor.

Hepsine selam olsun

En büyük kahramanları soracak olursanız Çanakkale'de şehit düşenler. Dördü 57. Alay Şehitliği'nde yatmakta. Diğer ikisi, ağır yaralı olarak getirildikleri İstanbul'da Hakk'a yürüyorlar.

Selam olsun dünyanın neresinde bizden birileri varsa. Doğu Türkistan'dan Lübnan'daki Kraliyet muhafızlarına kadar...

Biraz hafifletelim

Turgay Demir'i bir süredir a Spor'da göremiyoruz. Bunda Erman Toroğlu ile canlı yayında kapışmalarının rolü var mı? İzleyenler hatırlar, Toroğlu "Ben bununla bir daha program yapmam" restini çekmişti. Son durum o günün sonucu mu?

Dileğim "Kol kırılır yen içinde" yakıştırmasının tekrar uygulanması. Malum Turgay Demir bizden. İyi Beşiktaşlıdır.

...

MFÖ coştu. Yanlış anlaşılmasın, konserleriyle değil. Reklam anlaşmalarıyla. Önce alış-verişlerle kazanılan ucuz millerle ortaya çıktılar peşinden de mobilya tanıtımlarında gözlemlemeye başladık. Ne diyelim. Buna cevabı yıllar önce Mazhar Alanson vermişti: "Allah bereket versin."

...

GÜNÜN SÖZÜ

Askerî eylemler, siyasi eylemlerin ümitsiz olduğu noktada başlar. Ümidin güvenli bir surette geri dönüşü, orduların hareketinden daha hızlı hedeflere ulaşmayı temin edebilir. (1922, İzmir) Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Yazarın Diğer Yazıları