Ata'mızı minnet ve özlemle anıyoruz
Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü kaybedeli tam 81 yıl oldu. Onu bitmeyen özlemle hatırlıyoruz. Çünkü o sadece bir devlet kurmakla kalmadı. Bu ülkenin vatandaşlarının çağdaş bireyler olmasını da sağladı. Bunlardan yepyeni bir toplum meydana getirdi.
Bilimden sanata, pek çok alanda Türk insanının çağdaş dünya seviyesine ulaşmasına zemin hazırladı.
Yabancı egemenliğine karşı müthiş bir mücadele başlattı. Tüm mazlum milletlere esin kaynağı da oldu. Kurtuluş mücadelesi tamamlandığında savaştığı ülkelerden bilim adamlarını çağırdı. Türk gençlerinin eğitiminde faydalandı.
Öncü lider
Bu konuda ne korktu ne çekindi. Hiçbir zaman kalıpların, tutucu düşüncelerin basmakalıp formüllerin insanı olmadı. Hep yeninin, güzelin, gerekli olanın peşindeydi. İşte bu yüzden bütün dünyanın saydığı biri haline geldi. Sözleri dinlenir, güven duyulan biri oldu.
Hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Tek rahatsızlığım 10 Kasım'a iki gün kala Cuma hutbelerinde isminin geçirilmemesiydi.
Karşıtları meydanda
"Efendim anmaya daha 48 saat vardı" gerekçesiyle kimseyi kandıramazlar. Şuna bütün samimiyetimle kaniyim ki mevcut Diyanet yönetiminde Atatürk karşıtları çoğunlukta.
Prof. Dr. Ali Erbaş istediği kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü unutturmaya çalışsın. Bunu asla beceremeyecektir. Bir gün gelecek hem keserin sapı hem de hesap dönecektir...
***
Alıntılar
Sıra geldi Prof. Dr. Hikmet Özdemir'e. Önemli tarihî günlerde yararlandığım iki isimden biri.
Her zaman söylediğim gibi hocamız "Atatürk uzmanı."
Geçmişindeki başarılı işlerini tekrarlamayacağım. 2007'den bu yana imza attıklarını sıralamakla yetineceğim.
Özdemir emekli olduktan sonra Ankara Üniversitesi, Harp Akademileri ve Kara Harp Okulu Lisansüstü programlarında "Türkiye'nin Yönetim Yapısı" ve "Harpte ve Kriz Döneminde Liderlik" gibi pek çok dersler verdi.
Ayrıca "Cumhurbaşkanlığı Tarihi" adlı kurumsal yayının editörlüğü ile TBMM'de "Türk Parlamento Tarihi" adlı 40 ciltlik serinin koordinatörlük görevini üstlendi.
Askerliği seçiş
Annesi Zübeyde Hanım, oğlunun asker olmasına karşıdır. Aralarında müthiş mücadele olur. Zübeyde Hanım bunu şöyle anlatır:
"Oğlumun memur olmasını istemiyordum. Onu tüccar yapmayı düşünüyordum. Bir gece rüyamda Mustafa'yı altın tepsi üzerinde bir minarenin aleminde gördüm. Minarenin altına koştum. Birisi bana 'Oğlunun askerî okula girmesine izin verirsen yeri burasıdır. Eğer razı olmazsan aşağı atarız' dedi... Mustafa'yı yanıma çağırarak 'Oğlum rüyamı çok güzel gördüm, sana izin veriyorum. Hakkında hayırlı olsun' dedim."
Harp Akademisi'nde
10 Şubat 1902 günü Mustafa Kemal, Harp Akademisi'nde kurmaylık sınavına katılmıştır. Kazananlar arasında Ali Fuat Cebesoy ve Mustafa Kemal ile birlikte Asım Gündüz ve Ali İhsan Sabis de bulunmaktadır.
Akademide askerî tarih derslerini ünlü komutan Ahmet Muhtar Paşa anlatmaktadır. Mustafa Kemal ondan büyük dersler çıkarır. Burada toplanan gençleri vatan sevgisi ve meslek aşkıyla tek bayrak altında orduya hazırlayan bu ocak, Osmanlı'nın geleceğini de şekillendirir.
Bayar'dan
Millî Mücadele'nin önemli isimlerinden biri olan Celal Bayar daha sonra ekonominin yapılandırılmasında pek çok işte görevlendirilir. Üçüncü Cumhurbaşkanı "Atatürk'ten Hatıralar" adlı kitabında şunları yazmaktadır:
Egemenlik milletin
"Arkadaşlar hiçbir zaman ceder etmeyeceğiz. -Mustafa Kemal ceder kelimesini çok kullanırdı.- Sonuna kadar tuttuğumuz yolda yürüyeceğiz ve mutlaka başarılı olmaya çalışacağız. Yerli ve yabancı düşman karşısında hakkımızı müdafaa edeceğiz. Son varlığımız hudutta eğer galebe çalma umudumuz kalmamışsa o zaman bir Türk bayrağının altına sığınarak, orada istiklal uğruna canımızı vereceğiz."
Hepimiz onunla aynı fikirdeydik ve bu sözlerin tesiri altında heyecandan titriyorduk.
Dini bütündü
Büyük Önder'in küçük yaşlardan başlayarak dini değerlere verdiği önem fazlaydı. Ne zaman hasta olsa, Kur'an-ı Kerim elinden düşmezdi.
Fazla ateşi olduğu hallerde mutlaka Kur'an'dan ayetler okurdu. Defalarca hatim indirmiştir.
Bu satırlar, Atatürk düşmanlığıyla geçinen kimi yobazlara kapak olsun...
GÜNÜN SÖZÜ
Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini elde etmektir. Mustafa Kemal Atatürk