Artık ekonomi dikiş tutmaz

Enflasyon kritik sınırı geçti. Yapısal sorunlar, reel faktörler, kötü yönetim ve güven sorunu yanında, piyasanın, üreticinin ve tüketicinin paniğe girmesi enflasyonu çözümsüz kıldı.

Ekonomide, demokraside ve hukukta istikrar sorunu; Bugünkü savaştan çok önce, başladığı için siyasi iktidarın dış güçler bahanesi de kalmadı. Bu başarısızlık; yalnızca iktidarın ve hükümetin başarısızlığı değil, herhangi bir nedenle iktidara destek verenlerin de başarısızlığıdır. Gerçekte bu günkü herhangi bir nedenler, toplumun potansiyel refahına sıkılan birer kurşundur. Yarın çok geç olabilir… Şimdi , hemen burada Türkiye bu akıl tutulmasından kurtulmalıdır. Halk siyasi iktidarı erken seçime zorlamalıdır.

Şubat ayında Yİ-ÜFE yüzde 105,01 oldu. Bu günkü koşullarda yüzde 100 enflasyon hiper enflasyondur.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Enflasyon ocakta pik yapar ama Haziran 2023''te tek hane olur" açıklamasında bulunmuştu. Olmadı. Enflasyon yükselmeye devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek. Çünkü Yİ-ÜFE maliyet artışını gösteriyor. Yüzde 105 maliyet artışı, kısmen de olsa TÜFE'' ye yansımaya devam edecektir. Sevgili Kardeşim Atila Yeşilada, ''''enflasyon düşerse diplomaları yakacağım'''' demişti. Şimdi diplomalarını sağlama almış oldu.

Ekonomik istikrar bir bütündür. Önce hukuki ve demokratik altyapıyı düzeltmek ve güven oluşturmak gerekir. Bu günkü başkanlık sistemi, tek kişilik hükümet sistemi ve parti devleti uygulaması; demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne izin vermez. Aksi halde sistem kendini inkar etmiş olur.

Tekrar etmem gerekirse, daha ağır istikrar sorunu yaşamaktan kurtulmanın tek yolu, bu sistemi değiştirmek için erken seçime gitmektir.

2001 krizinden sonra, İMF programı ve AKP iktidarı , güven sağladığı için enflasyon düşmüş ve istikrar sağlanmıştı. Artık 20 yıldan sonra iktidar iyice yoruldu. Dinamizm, kadro ve kan kaybetti. Otokrasiyi artırdı. Şimdi sorunlar arttıkça işin içinden çıkamıyor ve panik yaşıyor. Dolayısıyla bu gün de 2002 yılında olduğu gibi, AKP dışında gelecek yeni bir iktidar taze kan getirecektir.

Gelen yeni iktidar kim olursa olsun; demokrasi ve hukuku düzeltmek zorundadır. Çünkü Başkanlık sisteminin sürdürülemez olduğu anlaşıldı.

Yine AKP devleti, parti devleti yapınca, kamu kaynaklarını siyasi popülizmde kullanınca, Cumhuriyetin kurduğu kurumsal devletin ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Şimdi gelecek iktidarın devlette reform yapmaktan, devleti yeniden halkın devleti ve kurumsal devlet yapmaktan başka bir alternatifi yoktur.

Eğitim sisteminin siyasi İslam anlayışı içinde, ideolojik çizgide tutmasının da toplum olarak maliyetini yaşadık. En başta beyin göçü ile gençlerimizi kaybettik. Yeni iktidar eğitim sistemini çağdaş dünyaya uygun bir sistem haline getirmek zorundadır.

Kurumsal yapıyı yeniden kurmak elbette zaman alacaktır. Ama niyet olursa, güven sorunu çabuk aşılır.

Şüphe yok ki; ekonomik altyapı ile birlikte planlama yapılırsa ve bu plan içinde iktisat politikaları koordineli uygulanırsa , bu günkü istikrar sorunu kısa sürede çözülür. Servet kaybının Telafisi biraz daha geç olur… Ama olur.

Yazarın Diğer Yazıları