Arınç’a Saadet(!) yolu gözüktü...

AKP içindeki özgül ağırlıklı çatlak daha da büyüdü. Başkent Ankara siyasetinin grup toplantılarıyla rutinleşen klasik Salısı dün Bülent Arınç-Recep Erdoğan kavgası yüzünden bir hayli renkli(!) ve de hararetliydi.
Bülent Arınç’ın Belgrad üzerinden yaptığı bombardımanın ardından tüm siyaset kulisleri fal bakmaya başlamış, “Erdoğan-Bülent Arınç’ı telefonla arayacak mı aramayacak mı?”, “Yanına çağırıp gönlünü alacak mı almayacak mı?” bahisleri oynanıyordu. Erdoğan, Arınç’ı ne telefonla aradı ne de yanına çağırıp gönlünü aldı. Bu merakla Salı sabahını ettik. Erkenden de Meclis kulislerinin yolunu tuttuk. Bir de baktık ki; AKP kulislerinde “Tayyip Erdoğan, Bülent Bey’in gönlünü mutlaka grup konuşmasında alacaktır. Başbakanın grup konuşmasına dikkat edin” havası pompalanıyor. Doğrusu, geçen hafta(Salı) kamuoyunun önünden yardımcısını ve de “kardeşini” TV ekranlarından rezil eden Recep Erdoğan’ın böyle bir gönül alma işine pek girişeceğini tahmin etmiyordum.
Meclis grup toplantılarına getirilen taraftar gruplarından en yetişmiş ve çığırtkanlarının yine Erdoğan gelmeden grup salonuna sokulduğunu ve bunların arasında sıkı eğitilmiş Manisa’dan gelen “misafirler”in bulunduğunu öğrenince tahminimde yanılmayacağımı daha işin başında anladım. Grup toplantısında bir de baktım ki; Bülent Arınç’ın memleketi Manisa’dan getirilen taraftar topluluğu “Manisa seninle gurur duyuyor”, “Dik dur eğilme..” sloganları atarak adeta parçalanıyorlardı.
Üstelik, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e verilen devlet nişanı için Erdoğan’ın da bulunduğu Çankaya Köşkü’ndeki törene katılan Bülent Arınç, Meclis grup toplantısına gelmedi.
Şimdi, siz bugünkü yandaş medyanın tamamında Erdoğan’ın grup toplantısına bakarak ya “Arınç’a üstü kapalı cevap” ya da “Erdoğan, Arınç’a cevap vermedi” türünden haberler okuyacaksınız. Recep Erdoğan’ın grup toplantısında Arınç’a nasıl ince ve büyük bir rest çektiğini anlatabilmek için sizlere Pazartesi akşamı AKP kulislerinden aldığım son kulisi aktaracağım.
Günlerdir takip ettiğim ve sizlere ulaştırdığım Gülen cemaati-Abdullah Gül-Bülent Arınç birlikteliğine gelmeden önce ne olmuştu da ipler kopmuştu?..
İktidar içindeki saltanat kavgasını yakından takip eden ve mahrem sırların birçoğuna vakıf olan kaynağım(AKP’li) aynen şunları söyledi;
“Bülent Arınç, Başbakana gitti ve ‘Sen Çankaya Köşkü’ne çıkacaksan ben de Başbakan olacağım. Artık tavrını netleştirme zamanı geldi’dedi. Erdoğan bu talebe çok sinirlendi. Bülent Bey, önünün açılması için de 3 dönem şartının esnetilmesini Başbakan’dan bir kez daha istedi. Erdoğan da Arınç’ı ret ederek, ‘3 dönem şartında bir değişiklik yapamam. Eğer yapmaya kalkarsak hepimiz siyaseten biteriz’ dedi ve Arınç’ı gönderdi. İplerin tamamen koptuğu nokta bu görüşme oldu.”
AKP’li kaynağa “Bülent Arınç bundan sonra ne yaptı,neyi planlıyor” diye sordum. Aldığım cevap;
“Bülent Arınç ile Abdullah Gül yakınlaşmasını siz de yakından takip ediyorsunuz zaten. Bülent Bey etrafına ‘Mücadeleye devam. Olmazsa bizim bir evimiz (Saadet Partisi)daha var. Çeker oraya gider Fatih Erbakan ile birlikte orayı canlandırırız’ diyor”
Şimdii!.. Oldukça sağlam bir kaynaktan aldığım bilgiler ışığında Erdoğan’ın dünkü grup toplantısında söyledikleriyle Bülent Arınç’a nasıl sert bir cevap verdiğini ve tabiri caizse “tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna” dediğini daha iyi görün;
“Omurgalı olacaksın omurgalı. Omurgasızdan bir şey olmaz.”
“Rüzgar önünde yaprak gibi sallanandan bir şey olmaz.”
“Kardeşlerim pusuda bekleyen zavallılara ümit vermeyecek.”
“Biz meselelerimizi aramızda konuşur çözeriz.”
Vee!.. Bülent Arınç’a, onun hayallerini boşa çıkaracak en önemli mesajı ise 3 dönem seçilme şartıyla ilgiliydi Recep Erdoğan’ın;
“Bu, Türkiye ve dünya siyasetinde ilk. Arkadan gelen gençlerin önünü tıkamayacağız...”
Ne oldu şimdi yandaş medya ve yazarlarına?..
Hani, AKP’de çatlak-patlak yoktu!..
Hani, kırgınlık-küslük yoktu!..
Hani, bu çözülmeyecek bir sorun değildi!..
Recep Erdoğan’ın bu restinin ardında iktidar içinde nabız nasıl atıyor diye de merak edersiniz herhalde!..
Denilen o ki;
“Abdullah Gül, bir dönem daha Köşk’te kalmak şartıyla Tayyip Erdoğan ile anlaşır. Erdoğan’ın Başbakanlığının devam etmesine kimse o veya şu sebepten dolayı ses çıkaramaz.”
Peki, Bülent Arınç ne olacak?
“Ya torun sevecek ya da Saadet’in peşine düşecek”!..

Yazarın Diğer Yazıları